'Bunun adı gayrı milli politikadır'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Bizi tek başına iktidara getirin şehit mehit gelmeyecek" diyorlardı. Yayladağı'nda El Nusra militanları kafasını keserek bir askerimizi şehit etti. Savaş çıktığında kendi çocuklarını gönderecek misin? O zaman ben sana milli diyeceğim. Milli olmak Türkiye'yi pazarlamak değildir. Türkiye'nin, Suriye'deki cihatçı, IŞID gibi terör örgütlerine silah desteği yapmaması lazım. Böyle bir milli politika yoktur, bunun adı gayrı milli politikadır" dedi.

Artvin'de bugün Cerattepe'deki protestolara ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Az önce Rize'den arkadaşımız geldi. Fırtına Vadisi'nin korunmasını istiyor. Mücadelesini yapıyor. Bir doğayı neden katlederiz? Ağaçları neden keseriz? Balıkları derede hangi gerekçe ile öldürürüz? Can suyu verilmeyen bir tabiat olabilir mi? Artvin'de bugün Cerattepe'de mücadele var. Altın için orman katledilecek. Emin olun bir ağaç canlıysa bütün altınlar o ağaca feda olsun. Bunu böyle kabul etmemiz lazım. Artvin halkı istemiyor tepki gösteriyor. Neden zorla yapıyorsunuz? Birileri para kazanacak diye tabiatı neden yok ediyoruz? Çocuklarımıza güzel, yaşanacak bir Türkiye bırakamayacak mıyız? Neden her şeyi katlediyor, yok ediyoruz? Bütün dünya duyarlı birileri değil. Çünkü birilerinin ana konusu sadece ve sadece dolar, para. Para her şeyin ölçüsü değildir. Ahlak, hukuk, doğanın kendi hakları var. Başta BM üzerine titriyor biz kendi elimizle yok ediyoruz. CHP milletvekili arkadaşlarım Artvin halkının yanında onlara destek veriyorlar" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;

'CHP emekçinin yanındadır' 

- Çöpten kağıt toplayan arkadaşlarım da burada. Seçildiğim ilk kurultaydan bu yana her yerde onların haklarını savundum. Siz yolsuzluk yapmıyorsunuz. Köşeyi dönmek için birilerini kandırmıyorsunuz. Günün 24 saatinde çalışıyorsunuz. Elinizden şimdi bu imkanlar alınmak isteniyor. CHP emekçinin yanındadır. Yoksul sınıfların yanındadır. Ezilenlerin yanındadır. Yeter ki siz dik durun göreceksiniz CHP hep yanınızda olacaktır

'Milli olmak Türkiye'yi pazarlamak değildir'

- Araba ile gelirken sayın Davutoğlu'nu da dinledim. "Biz milli bir hükümetiz. Milli muhalefete de ihtiyaç duyuyoruz." Lafa bakın. Acaba Davutoğlu millinin ne demek olduğunu biliyor mu? Milli olmak sonuna kadara ülkesinin çıkarlarının arkasında olmak demektir. Milli olmak Türkiye'yi pazarlamak değildir. Milli olmak Türkiye'yi dünyadan soyutlamak değildir. Milli olmak Türkiye'ye dünyada itibar kazandırmaktır. Hangi millilikten bahsediyorsunuz

'Esad'a niye birden saldırdın?'

- Şimdi sözde milli hükümete soruyorum. Parantez içinde kocaman bir ünlem işareti. Durup dururken kardeşim dediğin Esad'a niye birden bire saldırdın? Kim seni tetikledi? Bodrum'da beraber tatil yapıyordunuz. Ne oldu da birden bire böyle düşman haline geldiniz?

'Terör aldı başını gidiyor'

- Her gün şehitler geliyor. Terör aldı başını gidiyor. "Bizi tek başına iktidara getirin şehit mehit gelmeyecek" diyorlardı. Tarihin en yoğun şehit sürecini yaşıyoruz. Halkına yalan söyleyen bir siyasal parti milli olabilir mi? Milli kavramının arkasında yalan olabilir mi? Doğu, Güneydoğu'da terör örgütü şehirleri silah deposuna dönüştürürken valilere aman ha sakın dokunmayın diye talimat veren bir iktidar, Türkiye Cumhuriyeti'nde milli lafını ağzına alabilir mi? Milliymiş. Türkiye'yi savaşa sokmak istiyorlar. Herkes savaşa sokmak istiyor bunlar da peşine.

- Eğer sen millilikten bahsediyorsan savaş çıktığında kendi çocuklarını gönderecek misin cepheye? O zaman ben sana milli diyeceğim.

- Bizim kimse milliyetçiliğimizi test edemez. Biz milliyetçiliğimizi, Kıbrıs'ın Beşparmak dağlarına yazan bir partiyiz.

- Diyorlar ki CHP bizim yanımızda dursun diyorlar. 17 Eylül 2009'da Suriye'de oturdular yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi anlaşmasını imzaladılar. Biz hiçbir zaman neden bunu yapıyorsunuz demedik. Türkiye'nin çıkarları söz konusuydu. Biz yurtta barış dünyada barış diyoruz. Siz iyi şeyler yaptığınızda her zaman yanınızdaydık. Komşularla sıfır sorun dediler, itiraz oldu mu bizden? Mart 2011'de çatışma çıktı, durup dururken Esad'la kavga ettiler. Efendim sen neden İhvan'ı kabul etmiyorsun? 

- Panislamizm hareketini yani bütün İslam dünyasını biz yöneteceğiz diye ortaya çıktılar. Dedik ki bakın bu çok tehlikelidir. Yanlış bir yoldur sakın ola bu yollara başvurmayın dedik. Başka bir ülkenin egemenliğine müdahale etmeyin dedik. Yarın bir ülke gelir Türkiye'nin içişlerine müdahale ettiğinde ne diyeceğiz dedik. Sonra, IŞİD Türkiye'den 70 ilden militan toplamaya başladı. Vahhabilik aldı başını gitti. Bunlar da her türlü ortama çanak hazırladılar.

- Suriye'ye tırlarla silahlar gönderdiler. Ne kadar cihatçı unsur varsa tamamı Türkiye üzerinden Suriye'ye geçti. Türkiye'de kamplar kurdular. Türbeler, camiler bombalandı. Suriye'de kan aksın yeter ki Esad gitsin dediler. Dert Esad değil, Suriye'nin içişlerine neden müdahale ediyorsun? Bunları anlatamadık.

- Böyle bir milli politika yoktur, bunun adı gayrimilli politikadır. Bir iktidarın çıkarına hizmet eden politikadır. Ülkenin çıkarlarına değil. Bir ülkeyi yönetenlerin o ülkenin yakın tarihini bilmeleri gerekir. Ortadoğu ile ilgili karar alacaksan Ortadoğu'nun tarihini bilmen gerekir.

Ülkenin çıkarlarını savunmuyorsunuz

- Sayın Davutoğlu'na sesleniyorum; Falih Rıfkı Atay'ın Zeytindağı kitabını okusun. Ortadoğu bataklığı bütün ayrıntılarıyla anlatılıyor. Kendi tarihini bilmeyen Ortadoğu'da hiçbir şey yapamaz. Ancak birilerini maşası olur. Şimdi milliyiz diyorlar. Siz milli değil gayrimillisiniz. Ülkenin çıkarlarını savunmuyorsunuz.

- 21. yüzyılın Türkiye'sine vahhabiliği getirmek istiyorsunuz. Türkiye şu anda sağlıklı yönetilmiyor. Aslında hiç yönetilmiyor. Bir rüzgâra kapılmış gidiyor. Birileri arkadan onun zembereğini kuruyor. Farkında bile değiller. Suriye'de kim kazandı?

- Suriye'de bir Türkiye, iki Türkmenler, üç sivil vatandaşlar kaybetti. Bayır Bucak'tan bahsediyorlar. Ne bayırı ne bucağı kaldı. Hal dünyadan haberleri yok.

- Suriye'de savaş başladıktan bu yana 470 bini aşkın insan hayatını kaybetti. Bunların vebali bu ülkeyi yönetenlerdir. Ölen her çocuğun sivilin günahı bunların boynundadır. Yaklaşık 2 milyon Suriyeli yaralandı. Suriye'de toplam ekonomik kayıp, 225 milyar dolar. 

- Yaklaşan Halep savaşı var. Eğer orada da bir kıyam olursa, onun da bunların üzerine ilave edilmesi lazım. Suriye ekonomisi çöktü. Onlar Müslüman. Müslüman, kanı akıtmak ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin görevi oldu. Akan kan yazık günah değil mi.

Dış politika efelenme alanı değil

- (Cumhurbaşkanı Erdoğan) Alnımızda enayi mi yazıyor diyor, vallahi yazıyor. Dış politika efelenme alanı değil. Dış politika farklı bir şey. Bir vatansever olarak kendilerine uyarım; Suriye politikasını değiştir. Bu politika yanlış. Suriye topraklarına artık silah göndermeyin.