'Davutoğlu'nu savunmak da bize düştü...'

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, AK Parti'de alınan olağanüstü kongre kararı sonrası, 'Davutoğlu dikta rejimine boyun eğdi, demokrasi adına sayın Davutoğlu'nu savunmakta bize düştü' dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'de alınan olağanüstü kurultay kararını değerlendirdi.

Başbakan, "23 milyonun iradesiyle değil, bir kişinin iradesiyle koltuktan ayrılmak zorunda kaldı" şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu, "Bu bir kişi 4 Mayıs'ta Saray darbesini gerçekleştiren kişidir. Bu bir kişi otoriter kişidir. Üzülerek ifade ediyorum, Davutoğlu dikta rejimine boyun eğdi. Doğru olan 23 milyonun kendisine verdiği göreve sahip çıkmasıydı. Demokrasi adına sayın Davutoğlu'nu savunmak da bize düştü. Neredeyse bütün kadroları bu darbeyi kabullenmiş görünmeleri de demokrasimiz adına başka bir yara. Bu darbeyi bir partinin iç darbesi olarak değil, hükümete yapılmış bir darbe olarak görülmelidir" ifadelerini kullandı.

'Davutoğlu'nu savunmak da bize düştü' 

Davutoğlu'nun meşruluğunun hiç tartışılmadığını belirten Kılıçdaroğlu, bunun milli iradeye saygının, demokrasinin kuralı olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Davutoğlu'nu başbakanlık koltuğuna, milli irade getirmiştir. Ancak Sayın Davutoğlu kendisine ve partisine oy veren 23 milyon 531 bin kişinin iradesiyle değil, bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır. Evet, 23 milyon 500 bin kişinin iradesiyle koltuğa oturan Davutoğlu, bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır. O bir kişi 4 Mayıs'ta saray darbesini gerçekleştiren kişidir. O bir kişi ülkesinin demokrasisini değil, kendi dikta yönetimini düşünen ve planlayan kişidir. Sayın Davutoğlu, üzülerek ifade edeyim ki 4 Mayıs saray darbesine boyun eğerek dikta yönetimine zemin hazırlamıştır. Oysa demokrasi adına doğru olan 23 milyon kişinin kendisine verdiği görevi savunması, milli iradeye sahip çıkmasıydı, 'bu koltuğa beni halk getirdi, ancak halka götürür' demesiydi. 4 Mayıs saray darbesine Davutoğlu'nun açıkça direnmesi gerekirdi. Şu kadere bakın ki demokrasi adına Sayın Davutoğlu'nu savunmak da bize düştü."

'Parti içi mesele değil'

Türk siyasal hayatında önemli bir yeri olan AK Parti'nin neredeyse bütün kadrolarının 4 Mayıs saray darbesini kabullenmiş görünmelerinin, demokrasi adına başka bir acı tablo olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, demokrasilerde darbelerin desteklenemeyeceğinin altını çizdi.

Darbelere karşı direnilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun milli iradeye bağlılığın temel görevi olduğunu, Davutoğlu'nun bunu yerine getiremediğini öne sürdü. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"4 Mayıs saray darbesini bir partinin iç meselesi olarak görmemek gerekir. Bu darbe 64. Hükümet'e karşı yapılmış bir darbedir. Bütün cumhuriyetçilerin, demokratların, aydınların yani demokrasiden yana olan bütün vatanseverlerin darbeye direnmesi, gereğin de ötesinde bir zorunluluktur. Bir dikta yönetiminin, yasal zeminini hazırlamak için ülkenin meşru başbakanına karşı 4 Mayıs saray darbesini yapanlar şunu asla unutmasınlar; CHP olduğu sürece, asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Yaklaşık 150 yıllık bir parlamenter geçmişimizi, bir diktatörün beklentilerine teslim etmeyeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın. Darbecileri yeneceğiz, demokrasi kazanacak. Tarih de hep bunu böyle yazmıştır."