'Güçlü bankacılık sistemi çeke itibar kazandırmalı'

Dönen çekler nedeniyle piyasaların çok tedirgin olduğunu söyleyen TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, "Çeke sigorta getirilmeli ve güçlü olduğunun altını çizdiğimiz bankacılık sistemi verdiği çekin de itibarlı olmasını sağlamalı" diye konuştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

İç ve dış politikada yaşanan gelişmeler nedeniyle Türkiye gündeminin sürekli siyaset olduğunu kaydeden Süleyman Onatça,  "Ekonomide gazfren tartışmaları var. Ama artık siyasette frene ekonomide gaza basmanın zamanı" açıklamasını yaptı.

Handan Sema CEYLAN

İSTANBUL - Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Onatça, çeke güven kalmaması nedeniyle piyasanın kitlendiğinin  altını çizerek, "Krizler döneminde güçlü bankacılık sistemimizle övündük. Bunu çeke yeniden itibar kazandırıp ticari 'alış-veriş'in devam ettirilmesi için kullanmalıyız" dedi.

Açıklanan son verilere göre bu yılın ilk 8 ayında geçen senenin aynı dönemine göre karşılıksız çek sayısı yüzde 56 arttı. Yine ilk 8 aylık dönemde karşılık çek sayısı 562 bine ulaştı. 134 dernek ve 17 bölgesel federasyonla Türkiye'nin en büyük işadamları ağlarından birine sahip olan TÜRKONFED'in Başkanı Süleyman Onatça, dönen çeklerin en çok KOBİ'leri ve Anadolu'daki sanayiciyi vurduğunu belirterek, "Çek olmayınca  piyasa dönmüyor. Çek Kanunu'nun yenilenmesi gerek. Çeke sigorta getirilmeli ve güçlü olduğunun altını çizdiğimiz bankacılık sistemi verdiği çekin de itibarlı olmasını sağlamalı" ifadelerini kullandı.

Eylül ayında göreve gelmesinin ardından ilk ziyaretini gazeteniz DÜNYA'ya gerçekleştiren TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, "Çekte itibarın kalmaması en çok KOBİ'leri vurdu. Çek olmayınca piyasa dönemiyor" dedi. Çekte yasağa giren insan sayısının arttığını anımsatan Onatça, "Adam yasağa giriyor çek alamıyor, bu sefer satıcı, KOBİ mağdur oluyor. Eskisi gibi 'sen bu malı al, satınca parasını verirsin' mi denilecek. O çeki alacak adam gidip hammadde alamıyor. Senet daha bela bir şey. Senedin mahkemesi var, 2-3 ay işleme koyamıyorsun. Hukuksal düzenlemelerin yapılması lazım, bu iş Avrupa'daki gibi olmalı. Madem bankacılık sistemimiz bu kadar iyi, bu avantajı kullanmamız lazım" açıklamasını yaptı. Son dönemde dile getirilen çeke sigorta getirilmesi konusunun da altını çizen Onatça, "Bir ara bir bankamızın 10 bin lira, 5 bin lira, bin lira gibi koçan  çekleri vardı. Acaba bu garantili çeklerin tutarlarını biraz arttırıp sigortalı hale getirebilir miyiz? Sigorta şirketleri yeni ürünler yaratmak istiyorlar, elbette çok risk istemiyorlar ama bankalarda büyük karlar var. Bunu masaya yatırıp görüşmek lazım" ifadelerini kullandı. "Türkiye'de biz çeki vadeli olarak kullanıyoruz" diyen Onatça, şunları kaydetti: "9 ay sonrasına çek veriliyor. 'Telefonla bakalım, adam düzgün mü değil mi' diye bir öneri getirdiler. Hangi banka 'benim müşterim kötü' der. Hayır, bugün adamın durumu iyi olabilir, iki ay sonra adam battığında ne olacak?
Çek Kanunu'nun yenilenmesi, çeke itibar kazandırılması ve alış-verişin devam ettirilmesi lazım.

Avrupa ülkelerinde çekin vadesi yok. Bunu biz de yapalım. Doğrudan borçlandırma sistemi ile vatandaş borçlandırılabilir. Bankada paranız olsun ya da olmasın, eskiden teminat mektubu diye evimizi, bağımızı, ipotek ediyorduk, şimdi yine ediyoruz ama bunun karşılında teminat mektubu verme para ver diyoruz. Sonra faiziyle onlara ödüyoruz. Kredi kartı ile vatandaş ödeme yaptığında, işletme gidip bankadan o parayı sorunsuz tahsil edebiliyor. Çek de böyle olmalı. Bankalar inanılmaz karlar açıklıyorlar. Bu doğrultuda çek verirken de doğru adamları seçmeliler. Bir işletme çeki aldığı zaman bunun kimin çeki olduğunun işletmeyi ilgilendirmemesi lazım. Nasıl kredi kartını çektiğinde bankadan parasını tahsil edebiliyorsa, bunun da öyle olması lazım. Ancak canlılık böyle sürdürülebilir."

17 federasyon sayısı 26'ya çıkacak

Kalkınma Ajansları'nın işleyişlerine de değişen Başkan Onatça, TÜRKONFED'in ilk başından beri Kalkınma Ajansları sürecinde yer aldığının altını çizerek, "Türkiye'de 26 tane Kalkınma Ajansı var, Federasyon olarak biz de mevcuttaki 17 olan bölgesel federasyon sayımızı 26'ya çıkartmayı hedefliyoruz. Her Kalkınma Ajansı'nın bölgesinde bir bölgesel federasyonumuz olsun istiyoruz.

Doğu Akdeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DASİFED) vardı. Ben de bir dönem başkanlığını yapmıştım, Kahramanmaraş, Kilis, Gaziantep, Hatay, Osmaniye, Mersin ve Adana bu federasyondaydı. Şimdi, Adana ve Mersin'i bu federasyondan ayırdık ve bu bölgedeki kalkınma ajansının ismi Çukurova'yı alarak Çukurova Federasyonu'nu kurduk" dedi. Bölgeler arası gelişmişlik farklarının giderilmesi konusunda derneklerinin ve federasyonlarının ajanslarda etkin olmasını istediklerini kaydeden Onatça, "Çünkü biz bu konuda çok iddialıyız. Daha yasa hazırlanırken biz bu çalışmalara müdahil olduk" ifadelerini kullandı.

Ajanslarda yeniden yapılanma için ön çalışma yapılıyor

[PAGE]

Ajanslarda yeniden yapılanma için ön çalışma yapılıyor

Kalkınma kurullarında yüzde 60 sivil inisiyatif, yüzde 40 kamu ağırlığı olduğunu anımsatan Onatça, "Ancak hadi toplanalım denildiğinde bu kurulları toplayamıyoruz. Kanun 'Kalkınma Kurulu sadece tavsiye niteliğinde kararlar alır' diyor. Eğer siz bu meclisi çalıştırabilirseniz, örneğin ajanslar proje çağrısına çıkmadan kalkınma kurullarına gidip, bölgenin ihtiyaçlarını buradan tespit ederlerse, kurullar aktif hale gelir" dedi. Hiyerarşide önce Kalkınma Kurulu'nun ardından yönetim kurulu ve genel sekreterliğin geldiğini anlatan Onatça, "Buna rağmen bu kurulun ajansta ne masası var ne odası, bırakın bunları kalkınma kurulları yönetim kuruluna da katılamıyor. Yönetim kurulunda valinin, belediye başkanının, ticaret ve sanayi odasından bir temsilcinin ve il genel meclisi başkanının adı var. Burada kalkınma kurulundan biri olmalıki, kurulla sonrasında yönetim kurulunda alınan kararları paylaşabilsin.
Bunun için kanun çıkarmaya gerek yok. Ben kalkınma kurulu başkanı olarak bu toplantılara katıldım" diye konuştu. Mevcut yapının değiştirilmesinin düşünüldüğünü kaydeden Onatça, "Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz aylarda ajanslarda etkin olan vali, belediye başkanı, kalkınma kurulu başkanı gibi görevlerdeki 50 akil kişiyi topladı ve bir toplantı yaptı. Yeniden yapılanma konusuna emek verildiğini görüyoruz" açıklamasını yaptı.

Önerimiz ajans sayısının 35'e çıkarılması

TR90 bölgesinden örnek veren Başkan Onatça, "Bu bölgede 6 tane il var. Yani 6 tane vali, 6 tane belediye başkanı, 6 tane il genel meclisi var. Her yıl Kalkınma Ajansı'nın başkanı bir vali oluyor. Bir valiye ancak 6 yıl sonra yeniden başkanlık yapma şansı gelir. Ancak çoğu zaman 6 yıl sonra vali başka bir göreve atanmış oluyor. Bu nedenle Kalkınma Ajansı içindeki il sayısını düşürmek lazım. Önerimiz Kalkınma Ajansı sayısının 35'e çıkması, 5-6 kenti barındıran ajansların 3 ili kapsar hale getirilmesi, Adana, Bursa, Kocaeli gibi illerin tek ajansla yönetilmesinin sağlanması" diye konuştu. Ajansların en büyük sorunlarından birinin sadece para dağıtan kurumlar gibi algılanması olduğuna dikkat çeken Onatça, ajansın asli görevleri arasında; bölgenin üstünlüklerini ortaya çıkarmak, gelişen sektörlerini tespit etmek ve bunların pazarlaması konusunda destek vermek, strateji belirlemek, yabancı yatırımcının bölgeye gerilmesini sağlamak, yatırımcıların önünü açmak olduğunu anımsattı. Onatça, "Bu yıl biraz hızlı hazırlandı ama inşallah Kalkınma Ajanslarımız 2013'ten sonra bölge gelişim planlarını daha ayrıntılı hazırlayacaklar. Ancak böyle başarılı olunabilinir" dedi.

Genel sekreter validen çok kazınınca sıkıntı çıktı

[PAGE]

Genel sekreter validen çok kazınınca sıkıntı çıktı

Kalkınma ajanslarının genel sekreterlerinin bugüne  kadar genelde atama ile geldiğini kaydeden Onatça, "Ancak kanunda atamadan çok, ajansın  özelliklerini yönetebilecek kişinin devlet memurluğu sınavında 85'in üzerinde puan alacak, performansa göre çalışacak insan alınacağı belirtiliyor" diyerek, "Genel sekreterlerin içinde kalkınmayı çok iyi bilen insanlar var ama yaklaşım çok önemli. Kalkınma ajanslarının genel sekreterinin çok iyi bir şirketin CEO'su gibi olması hedeflendi. Ancak genel sekreter bu sefer valilerden daha fazla kazanmaya başlayınca, vali ile genel sekreter arasında sıkıntı çıktı" tespitinde bulundu.

İŞGEM'ler rol model alınmalı

Türkiye'nin girişimciye ihtiyacı olduğunun altının çizildiğini, bu ihtiyacında en doğru biçimde İş Geliştirme Merkezleri (İŞGEM) ile sağlanabileceğinin altını çizen Onatça, şunları anlattı: "Dünya Bankası bölgemizdeki İŞGEM için 650 bin dolar verdi. Bu bizim bölgeye verilen en büyük destek projesiydi. Bugüne kadar 2 bine yakın insan burada çalıştı. Şu anda Adana İŞ-GEM'de 37 işliğimiz dolu. Buralar rol model alınabilir.

Her il bunu KOSGEB desteği ile yapabilir. Mesela oradaki KOBİ'ler arasında bir arkadaşımız endüstriyel fotoğrafçılık yapıyor. Düz bir fotoğrafçının veremediği bir hizmeti vererek, farklılık yaratıyor. Bu modellerinin sahiplenilerek, İŞGEM'ler gibi bir perspektifle iş kuluçkaları yapılması sağlanmalı.  Adana'da İŞGEM'den mezun olan, gurur duyduğum 77 işletmemiz var."

Başkanlar 'kaçak değil Türk çayı için' derse faydalı olur

TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, her sorunun çözümü için önerileri dinlemeye hazır olduğunu kaydederek, "Doğu Karadeniz'in en büyük sorunu binlerce ailenin geçimini sağladığı çayda dışardan kaçak ürün gelmesi. Trabzon'daki federasyonumuzda Çay Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanımız bir öneri getirdi, bölgenin en büyük sorunu kaçak çay, 'Başkanımız her gittiği yerde çay içerken, - Türk çayı için, kaçak çay kullanmayın- derse çok faydalı olur' dedi. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama bu öneri nokta atışı çözüm sağlar. Böyle önerilere her zaman kapımız açık" diye konuştu.

Aralıkta Ankara'da rapor açıklayacağız

[PAGE]

Aralıkta Ankara'da rapor açıklayacağız

TÜRKONFED olarak 'büyüme ve orta gelir tuzağı' üzerine yoğunlaştıklarını da kaydeden Onatça, sözlerini "Şu anda bir rapor hazırlatıyoruz. 13-14 Aralık'ta Ankara Genç İşadamları Derneği'nin ev sahipliğinde bir zirvemiz var. Orada orta gelir tuzağını konuşacağız. Bu konu dillendirildi ancak en önemlisi biz zirvemizde hazırladığımız raporla çözüm önerilerini de sunmuş olacağız. Bu raporu önümüzdeki yıl da çalışacağız. Ancak KOBİ'ler bizim ana alanımız onları gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz" şeklinde tamamladı.

Bütün derneklere kapımız açık, gelin çalışmalarımıza katılın

Önceki başkan Erdem Çenesiz'in istifa sürecinin ardından yaşanan tartışmalara da açıklık getiren Başkan Süleyman Onatça, şu açıklamaları yaptı: "Eylül ayında yönetime geldim. İlk önce federasyonlarımızı ziyaret ederek, süreçle ilgili kendilerini bilgilendirdim. Bünyemizde 134 tane dernek var. Bunlardan biri de TÜSİAD. Elbette ki konfederasyonumuzun çalışmalarına diğer bütün dernekler gibi katılıyor, katkı sağlıyorlar. Ancak konfederasyonumuz bağımsız, gönüllülük esasına dayanan bir yapıya sahip. Aile içinde bu tarz sıkıntılar olabiliyor. Bizimle birlikte Türkiye'ye hizmet verecek her derneğe kapımız açık. Gelin çalışmalarımıza katılın diyoruz. Mart ayında Genel Kurulumuz var. Tekrar başkan seçilirsek görevimize devam edeceğiz. Şimdi ben bir seçim dönemi öncesi 6 aylığına başkan oldum diye çalışmaları aksatacak değilim. Sonrasında da başkanlığa talibim."

Siyasette artık frene basıp ekonomiye gaz vermenin zamanı

Türkiye'nin gündeminin bir süredir ekonomiden uzaklaşarak, siyasete odaklandığına dikkat çeken TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, iktidar ve muhalefete sağ duyu çağrısı yapıp "Ülkenin başında terör belası varken, her gün şehit haberleri varken canımız yanıyor. Yeni Anayasa ve demokratikleşme çok önemli. Bünyemizdeki bütün derneklerle birlikte, Türkiye'deki tüm sivil toplum örgütleri ile bu sorunların
çözülmesi için çalışmaya hazırız. Ayrıca içinde bulunduğumuz dış konjonktür nedeniyle sürekli siyaset konuşuyoruz. En son bir toplantımız için Hatay'a gittik. Orada sıkıntı çok büyük. Suriye tarafından bombalar düşünce bizim vatandaşımız da iç göç başlatmış durumda. Ekonomi konuşmaz olduk. 2023 vizyonumuz
için çabalarken, mutlaka ekonomi, mutlaka KOBİ konuşmamız lazım. İhracatımızın yüzde 60'ını KOBİ'ler yapıyor, bu işletmeler desteklenmeli ki ihracatımız daha da artsın. Ekonomide gaz fren tartışmaları var ama biz siyasette frene basmalıyız. Bu isteğimiz hem iktidar hem de tüm muhalefet kanatları için geçerli. Siyasette frene basıp ekonomiye gaz vermenin zamanı" vurgusunda bulundu.

Onatça'dan kalkınma ajansları için 6 öneri

> Türkiye çapında kalkınma ajansı sayısı 35'e çıkarılmalı
> Adana, Bursa ve Kocaeli gibi kentlerin tek ajansla yönetilmesi sağlanmalı
> Ajansların, para dağıtan kurum gibi algılanmasının önüne geçilmeli
> Ajanslardaki mevcut yapı yeniden yapılandırılmalı
> Proje çağrısına çıkmadan, kalkınma kurulunun önerisi alınmalı
> Kalkınma kurulundan bir üyenin, ajans yönetim kurulunu takip etmesi sağlanmalı