'IŞİD sökülüp atılmalı'

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Kobani'nin IŞİD'in eline geçmesini arzulamadıklarını belirterek, "IŞİD'in hem Kobani etrafından hem Irak'ın diğer bölgelerinden IŞİD'in sökülüp atılması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, hükümetin IŞİD'e destek olmadığını, hem Kobani'den hem Irak'ın diğer bölgelerinden IŞİD'in sökülüp atılması gerektiği yönündeki görüşünü ilettiğini belirtti.  

Meclis'te gazetecilerle sohbet eden Demirtaş, Başbakan Davutoğlu ile yaptıkları görüşmeye ilişkin soruları yanıtladı. 

Davutoğlu'dan IŞİD'e destek verilmeyeceğini duymanın önemli olduğunu dile getiren Demirtaş, Kobani'ye koridor açılması konusunu görüşmediklerini söyledi. Davutoğlu'nun Kobani'ye insani yardım ulaşmasına hiçbir şeyin engel olmayacağını ilettiğini anlatan Demirtaş, "Kobani'nin IŞİD'in eline geçmesini arzulamadıklarını söyledi" dedi. 

Türkiye'nin IŞİD'i desteklediği algısını hükümetin değiştirmesi gerektiğine ilişkin görüşlerini paylaştıklarını dile getiren Demirtaş, Davutoğlu'nun da hükümetin, Kobani'nin IŞİD'in eline geçmesini istediği tartışmasını hayretle izlediğini söylediğini kaydetti. Demirtaş, Davutoğlu'nun, "Tam tersine IŞİD'in oradan temizlenmesi lazım. Uluslararası koalisyonun, tezkerenin amaçlarından biri budur. Hem Kobani etrafından hem Irak'ın diğer bölgelerinden IŞİD'in sökülüp atılması gerektiğini düşünüyoruz" dediğini belirtti. 

Selahattin Demirtaş, Başbakan Davutoğlu'nun, Suriye'nin kuzeyinde uçuşa yasak bölge ilan edilmesi gerektiği yönündeki tutumun gerekçesini, Şam yönetiminin savaş uçaklarının belli bölgeye girmesinin engellenmesi olarak açıkladığını söyledi.   

Davutoğlu'nun Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk'a yönelik sınırdaki askerlere taş atmasıyla ilgili sözlerinin kabul edilemez olduğunu ilettiklerini belirten Demirtaş, Davutoğlu'nun da bölgede IŞİD'i protesto edenlere yapılan müdahaleden haberi olmadığını ifade ettiğini aktardı. 

Tezkereye karşı olduklarına ilişkin tutumlarında bir değişiklik olmadığını dile getiren Demirtaş, "savaş tezkeresi" olarak tanımlamasına ilişkin Davutoğlu'nun kaygısını ilettiğini kaydetti. Davutoğlu'nun, bu tutumun çözüm sürecinin tersi olarak algılanabileceğine ilişkin görüşünü paylaştığını anlatan Demirtaş, Davutoğlu'nun, "PKK'ya savaş ilanı, yeni bir askeri konseptin kararlılığı gibi yansıtılırsa çözüm sürecinin ruhuna zarar verir. Savaş tezkeresi değil" dediğini söyledi. Demirtaş, tezkereye ilkesel olarak karşı olduklarını vurguladı. 

Türkiye'nin, Kobani'de IŞİD'e karşı savaşan PYD'ye yardımı engellememesi gerektiğini savunan Demirtaş, Kobani'deki Kürtler'in sağlanacak silah desteğiyle kendilerini savunmak istediklerini belirtti. 

"Türkiye silah yardımı yapmalı"

IŞİD'in Kobani'de katliam yapmasına göz yumulmaması gerektiğinin altını çizen Demirtaş, şöyle konuştu:

"Birlikte yaşamanın temellerini yeniden güçlendirmek istiyoruz ve çözüm süreci buna hizmet etsin diye uğraşıyoruz. Silah yardımı yapılacaksa neden Türkiye yapmasın? PYD'nin silah yardımını Türkiye'den alması daha mantıklı değil mi? Bu, Türkiye-Kürt ilişkisi açısından daha sağlıklı sonuçlar doğurmaz mı? Türkiye silah eğitimi de versin, silah da versin. Aksi takdirde katliam ortaya çıkarsa ya da IŞİD sınıra bayrağını dikerse bu Türkiye için daha mı iyi olur? 

Biz hükümetin endişelerini anlayabiliyoruz. Bu endişeleri ortadan kaldırmamız lazım. Türkiye kaygı duyduğu yapıya destek olamaz. Bu kaygıların giderilmesi lazım. Bunun yolu diyalogdur, temastır, karşılıklı çıkarların ortaklaştırılmaya çalışılmasıdır. Bunlar yapılırsa Türkiye bölgeye dönük politikasında rahatlar. Bu güvensizlik ortamında 'Türkiye PYD'ye yardım etsin' dediğimizde 'Türkiye PKK'ya yardım etsin' gibi algı var. 'Bugün PKK'ya yardım ederim, yarın ateşkes bozulur, o silahlar bize dönebilir' tartışması yapılıyor. Bunlar birbiriyle bağlantılı. Çözüm süreci sağlıklı ilerleyecek ki güven ortamı oluşsun, tehdit algılaması ortadan kalksın.

Kandil'deki algı da 'Türkiye IŞİD'e destek veriyor, Kobani saldırılarını desteklemiş oluyor. Öyle olunca çözüm sürecinin ne anlamı kalıyor'. Türkiye IŞİD'e karşıysa bu algının düzeltilmesi lazım. Kandil süreci bitirme heveslisi değil. Güven ortamı oluşturulmalı." 

Ortaöğretimde kılık kıyafet serbestisi

Ortaöğretimde kılık kıyafet serbestisine ilişkin görüşlerini de paylaşan Demirtaş, inanç özgürlüğüne özgürlükçü pencereden baktığını ancak çocukların başörtüsü konusunun pedagojik boyutu olduğunu söyledi. 

"Cumhurbaşkanları hiç böyle konuşmadı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni yasama yılı açılış konuşmasını da değerlendiren Demirtaş, "Bugüne kadar cumhurbaşkanları hiç böyle konuşmadı. Sayın Erdoğan, grup konuşmasının bir benzerini yaptı. Kendisinin öngördüğü başkanlık modeline uygun bir konuşmaydı. Siyasi içerikli konuşmaydı. Başbakanın yapması gereken konuşma yaptı. Bu kendisinin bilinçli tercihi" dedi. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan Genel Kurul salonuna girdiğinde ayağa kalkmasının siyasi nezaketten olduğunu ifade eden Demirtaş, daha önce kendisini Erdoğan'ı alkışladığı için eleştiren Kılıçdaroğlu'nu eleştirmeyeceğini söyledi. 

"Çözüm süreci değerlendirildi"

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı kabulünde ağırlıklı olarak çözüm süreci değerlendirildi.  

Başbakanlık yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Başbakan Davutoğlu ile Demirtaş arasında bugün Başbakanlık Yeni Bina'da yaklaşık 1,5 saat süren görüşme olumlu bir havada geçti.  

Görüşmede çözüm sürecinin olumlu bir şekilde ilerlediği ancak yapılan açıklamalar nedeniyle tam tersi bir algı oluşturulduğu, bu algının doğru olmadığı ve bunun kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesinden kaynaklandığı üzerinde duruldu.

Ağırlıklı olarak çözüm sürecinin konuşulduğu görüşmede, çözüm süreci mekanizmasının kurulması gibi olumlu gelişmeler devam ederken  ve süreç olumlu bir yolda ilerlerken, sürece zarar verecek eylemlerden, girişimlerden, süreçlerden kaçınılması gerektiği bildirildi. 

Öte yandan Demirtaş'ın Başbakanlık binasında ağırlanmasının da sembolik bir anlamı olduğu ve bunun Başbakan Davutoğlu'nun görüşmeye verdiği önemi gösterdiği ifade edildi.