'Kapatılan kurumların faaliyeti sürdürülecek'
Başbakan Yardımcısı Canikli, kapatılan eğitim kurumlarının devlet eliyle faaliyetlerine devam edeceğini açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, CNN Türk televizyonunda katıldığı canlı yayında OHAL'in ilk kanun hükmünde kararnamesini değerlendirdi. Canikli, kapatılan kurumların bir kısmının Vakıflar Genel Müdürlüğüne bir kısmının da Hazine'ye aktarılacağını açıkladı. Kapatılan eğitim ve sağlık kurumların ise devlet eliyle faaliyetlerine devam edeceğini bildirdi.
Nurettin Canikli, OHAL'le birlikte hükümete verilen yetkilerin çoğunun kullanılmayacağını belirterek, 'OHAL'in süresi olan 3 ayın uzatılacağını sanmıyorum' dedi.
Devlete aktarılan kurumların geri alınması konusunda hukuk yoluna başvurulup başvurulamayacağının sorulması üzerine Canikli, bu tip kanallar sınırlandırılsın diye kararname çıkardıklarını söyledi.
Kapatma işlemi idare tarafından yapıldığı zaman bütün işlemlerin yargı tarafından denetlendiğine işaret eden Canikli, "O yol büyük oranda kapanmıştır. Kesinlikle bir hata yok. Kime sorsanız bu okulların kime ait olduğunu herkes biliyor." ifadesini kullandı.
Söz konusu terör örgütünün dışındaki bazı muhalif kurum ve kuruluşlara da operasyon yapılacağına dair spekülasyonlara da yanıt veren Canikli, kararname ile devlete aktarılan bütün kurumların FETÖ'ye ait olduğunu, onun dışında başka hiçbir kurum ve kuruluşa ait devir işleminin söz konusu olmadığını vurguladı.
Canikli, olağanüstü hal (OHAL) kararının hiçbir şekilde özgürlüklerin daraltılmasına, insanların günlük ve ticari hayatlarına yönelik olmadığını kaydetti. Kararnameyle ortaya konulan yaklaşımın da bunu açık bir şekilde gösterdiğini dile getiren Canikli, "Türkiye'de muhalefet çok, ama onlarla ilgili en ufak bir düzenleme yok ve olmayacak. Çünkü hedef belli." değerlendirmesinde bulundu.
'PKK'yla mücadele daha etkin olacak'
Terörle mücadelede zafiyet yaşanmamasına karşın darbe teşebbüsünün böyle bir etki yaratma potansiyeli taşıdığını belirten Canikli, "Aslında bugün şunu sorguluyoruz: Paralel yapının terör örgütüyle birlikte, ona destek vererek bölgede yaptığımız mücadelenin daha etkili olmasını engellemek için çok ciddi adımlar attığı, iş birliğine girdiği noktasında ciddi bir kanaatimiz var." dedi.
Az da olsa emniyet içindeki paralel yapıya mensup kişilerin, içeriden bu bilgileri PKK ve uzantılarına aktarma ihtimalinin net bir şekilde ortaya çıktığına işaret eden Canikli, artık içeriden destek olamayacağı için PKK'ya karşı mücadelenin de daha etkili ve kararlı bir şekilde devam edeceğini söyledi.
'Darbe girişimini kardeşimden öğrendim'
Darbe girişimi öncesinde istihbarat zafiyeti olduğuna yönelik tartışmaların hatırlatılması üzerine Canikli, istihbarat zafiyetinin kesin olduğunu ifade etti. Canikli, darbe girişimini kardeşinden öğrendiğini belirtti.
'Faaliyete devam edilecek'
Nurettin Canikli, kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantılı vakıfların, Vakıflar Genel Müdürlüğüne, diğer kurum ve kuruluşların ise Hazine Müsteşarlığına aktarıldığını belirterek, "Eğitim kurumlarının büyük bir bölümü yine eğitim kurumu olarak faaliyetine devam edecek. Binalar o amaçla kullanılacak. Aynı şey sağlık kuruluşları için de geçerli." dedi.
Söz konusu kuruluşların artık FETÖ'nün tasarrufundan çıktığının altını çizen Canikli, "Şu sayılar korkutucu. Bir yapı düşünün. Binden fazla özel eğitim kurumu, 35 hastane, bin 229 vakıf ve buna benzer kuruluşları var. Bu kadar sayıda bir örgütlenmeyi ne amaçla bir yapı ortaya koyar?" diye sordu.
FETÖ'nün ekonomik güç olarak hangi seviyelere ulaşmış olabileceğine ilişkin bir soru üzerine Canikli, bugün yayımlanan kararnameyle devlete aktarılan kurum ve kuruluşların gayrimenkullerinin değerlerinin bile çok büyük rakamlara karşılık geldiğine dikkati çekti. Canikli, şöyle devam etti:
"Şu anda Türkiye'de, bu kararnameyle devlete aktarılanları kast ediyorum, onların mülkiyetleri, varlıkları, alacakları... Kaba bir tahminle 1 milyar doların üzerinde. Binin üzerinde özel eğitim kurumu var, bunların hepsinin binaları var. Aynı şey üniversiteler için de geçerli. Biliyorsunuz bunların üniversitelerine de devletin kıymetli arazileri aktarıldı. Dolayısıyla bunların 1 milyar doların çok çok üzerinde olacağını tahmin ediyorum."