'Mahkemenin yetkisiz olduğu' talebine ret

İkinci Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, "mahkemenin yetkisiz olduğu" yönündeki talepleri reddetti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, mahkeme heyeti başkanı Köksal Şengün, sabahki oturumda tapılan taleplere ilişkin heyet tarafından alınan kararı açıkladı.

Kararda, mahkeme heyetinde, 5235 sayılı yasanın 9/3'üncü maddesine uygun olarak İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesinden bir başkan ve 7 üyenin görevli olduğu belirtilerek, bu maddenin mahkemede yeteri kadar üye bulunur diyerek, üye sayısını sınırlamadığı ve herhangi bir tahdit getirmediği kaydedildi.

Başkan Köksal Şengün ile üyeler Kemal Can, Hasan Hüseyin Özese, Sedat Sami Haşıloğlu'nun görevli olduğu mahkemede, Ergenekon iddianamesinin kabulünden sonra Gökmen Demircan ve Ömer Diken'in ardından da Hüsnü Çalmuk ve Faik Saban'ın yetkilendirildiği ifade edilen kararda, atamaların, yetkilendirmelerin anayasaya uygun olarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca (HSYK) yapıldığı belirtildi.

"Tüm bu uygulamaların aleni olarak ve dolayısıyla HSYK'nın bilgisi dahilinde yapıldığı izahtan varestedir" denilen kararda, HSYK'nın 29 Temmuz 2008 tarihinde yapılan atamalarla ilgili olarak, "İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesinin iş yoğunluğu nedeniyle 2 heyet halinde çalışmasına, ikinci heyete mahkeme başkanının iş yoğunluğu ve mazereti nedeniyle başkanlık edememesi durumunda, heyetin mahkemenin en kıdemli üyesinin başkanlığında toplanmasına" şeklindeki 270 sayılı kararına da işaret edildi.

Mahkeme heyeti, HSYK'nın bu kararından sonra mahkemenin çalışmaya başladığı, uygulamanın da bu yönde devam ettiği dikkate alınarak, yasal olmayan bir durumun bulunmadığını ifade etti.

"Bilindiği üzere, HSYK, anayasa ve kanunlardan aldığı yetkiyle çalışan anayasal bir kurumdur ve kararlarına karşı yargı yolu kapalıdır" denilen kararda, HSYK'nın süregelen uygulamalarında gerek adli, gerekse idari yargıdaki toplu mahkemelere lüzum görülmesi halinde birden çok ve yeteri üye ataması yaptığı ve yetkilendirdiği, bunun fiili bir gerçek olduğu kaydedildi.

Sanık ve avukatlarının mahkemeyi çekilmeye davet ettikleri belirtilen kararda, usulde davet etmenin bulunmadığı, bu konunun mahkemenin takdir ve yetkisinde olduğu, dolayısıyla mahkemenin çekilmeyi düşünmediği bildirildi.

Mahkemenin, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü bitişiğinde bulunan duruşma salonunda yargılamayı sürdürdüğü ifade edilen kararda, mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğu yönündeki talebin reddedildiği kaydedildi.