'Marka şehir' hedefine sinema katkısı
MALATYA'DAN / Semira AKTAŞ
Eski kuşakları temsil eden insanlar, yeni imkan ve gelişmeleri gördüklerinde ortak bir söylemde bulunurlar hep; 'Biz dünyaya erken gelmişiz' veya 'yeni kuşak çok şanslı' diye. Ben bu söylemlerin doğruluğundan emin değilim. İmkan olarak belki yeni nesil şanslıdır ama doğallıkta, alınan hazda, yaşanan güzelliklerde eskiden alınan tatlar daha bir başkaydı diye düşünüyorum.
Benim bu düşüncemi destekleyen bir organizasyon yaşandı geçtiğimiz ay. Malatya'da '2. Uluslar arası Film Festivali' (MUFF) organize edildi. Malatya Valisi Doç. Dr. Ulvi Saran'ın baş mimarı olduğu Malatya Uluslar arası Film Festivali ikinci kez düzenlenmesine rağmen içerik, kalite ve organizasyon olarak üst sınırlardaydı. Sanırım sinema konusunda Hollywood dünyada tartışmasız lider durumda. Ülkemizde ise sinema son yıllarda büyük gelişim gösteriyor. Birbiri ardına kaliteli filmler çekiliyor. Kırılan gişe rekorları umut veriyor.
Fazla değil, bundan 20-30 yıl öncesine kadar çekilen sinema filmi sayısı 100'lerle ifade ediliyordu. TRT'nin tek kanal olduğu dönemlerde yayınlanan sinema filmleri, vatandaşlar tarafından pür dikkat izlenir, hele hele siyah-beyaz Türk filmleri oynadıktan sonra yerini aylarca kriterlere bırakırdı. O dönemin aktris ve starları herkes tarafından bilinir ve tanınırdı. İşte bir Cüneyt Arkın, Fatma Girik, Türkan Şoray, Kadir İnanır, Hülya Koçyiğit, Erol Taş, Serdar Gökhan, Tarık Akan, Müjde Ar vs. Ülkemizdeki bu sinema sanatçıları Antalya Altın Portakal ve Adana Altın Koza Film Festivalleri'nde seyircileriyle buluşurlardı. Daha önce beyaz perdede seyredilen bu sanatçılar, hatta bir dönemin kahramanları artık Malatya Uluslar arası Film Festivali ile Malatyalı sinemaseverler ile de bizzat buluşuyor, sohbet ediyor, hatıra fotoğrafı çektiriyorlar.
Bu yıl; Malatyalı Battal Gazi karakteriyle ulusal bir kahraman haline gelen namı diğer Malkoç oğlu Cüneyt Arkın, dönemin jönlerinden Ediz Hun ve o dönemde bütün erkeklerin hayranlığını kazanan Hülya Koçyiğit gibi sanatçılar da Malatya Uluslar arası Film Festivali'ne katılarak, severleriyle buluştular.
Ana teması 'göç' olan festivalde birbirinden değerli 100'ün üzerinde sinema filmi izleyenleriyle buluştu. Yapılan değerlendirmeler sonucunda ise 'Gelecek Uzun Sürer' Ulusal Uzun En İyi Film; 'Altıncı Kattaki Kadınlar' Uluslararası En İyi Film ödülünü alırken, 'Mar' ise SİYAD Ödülü'ne layık görüldü.
Malatya sadece Kaysı Festivali ile anılmayacak, artık bir de film festivaliyle anılacak. Festivalin Malatya'ya katkılarından biri de marka şehir olması yolunda bir adım atmasıdır. Bu sadece Malatya'nın değil, Türkiye'nin bir projesidir. Malatya Uluslar arası Film Festivali, Türk sinemasına önemli katkılarının yanı sıra, Malatya'nın tanıtımı ve sanatsal hayatına da önemli değerler katmıştır.
Bölgenin en fazla göç alan ili olan Malatya, aşırı nüfustan dolayı birçok sorun yaşarken, yaşadığı bu sorunlardan biri de sosyal yaşamdaki kısıtlı imkanlardı. İşte MUFF Malatya'da sanatsal yaşam standardının yükselmesinde uluslar arası seviyede katkı sunmuştur. Tesadüf müdür bilmem ama aşırı göç alan Malatya'da düzenlenen festivalin konusunun göç olması da ilgi çekiciydi.
Ben bu film festivalinde başta sayın valimiz Ulvi Saran olmak üzere tüm emeği geçenleri kutluyor, seneye 3. Malatya Uluslararası Film Festivali'nde buluşmak üzere diyorum...