'Milli güvenliğimiz tehlikerle karşı karşıya'
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Türkiye'nin iç ve dış politikadaki hatalı olduğunu belirterek, 'Milli güvenliğimiz tehlikerle karşı karşıya' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "İç ve dış politikada üst üste kaybedilen mevziler ülkemizi dar boğaza sokmaktadır. AKP'nin kötürüm ve köksüz politikaları başımıza onca dert sarmaktadır. Milletimiz gelişmelerden memnun değildir. AKP, Türkiye'yi meçhule sürüklemektedir. Milli güvenliğimiz aşırı risk ve tehlikelerle karşı karşıyadır" açıklamasını yaptı.
'Türkiye siyasi sıkışma ve bunalım yaşamaktadır'
Bahçeli, "İnsanlık tarihinde, bir adım sonrasını göremeyen, tehlikeleri fark edemeyen yönetimlerin hüsran ve felaketle biten acı sonlarına çok sık rastlanmaktadır. Hayalperest ve vizyonsuz yöneticilerin nice badirelere yol açtığı, nice yenilgi ve yıkımlara neden olduğu da bilinmektedir. Hangi ülke olursa olsun, iktidara hakim çevrelerin hedeflerindeki bulanıklık, politikalarındaki dağınıklık, tutum ve davranışlarındaki tutarsızlık peyderpey kriz üretecek, istikrarsızlık getirecektir. Bir devlet adamının en önemli görevi mensubu olduğu milletine sorumluluk ve samimiyet ölçülerine göre hizmet etmektir. Bunu yaparken dün-bugün dengesini, millet-devlet uyumunu, bölgesel ve küresel dinamikleri iyi gözetmesi gerekecektir. Bahsettiğim sorumluluk ve samimiyet yoksa içinden çıkılamayacak pek çok sorun her alanda varlığını gecikmeden gösterecektir. Kabul etmeliyiz ki, Türkiye'yi yoran ve zorlayan çok sayıda açmaz ve anormallik devamlı surette mesafe kaydetmektedir. Bu çerçevede iç ve dış politikada üst üste kaybedilen mevziler ülkemizi darboğaza sokmaktadır. AKP'nin kötürüm ve köksüz politikaları başımıza onca dert sarmaktadır. Diyebiliriz ki, Türkiye siyasi sıkışma ve bunalım yaşamaktadır" dedi.
'Milli güvenliğimiz aşırı risk ve tehlikelerle karşı karşıya'
Dış politikadaki yansımaların Türkiye'yi zor durumda bıraktığını söyleyen Bahçeli, "Milletimiz gelişmelerden memnun değildir. AKP Türkiye'yi meçhule sürüklemektedir. Haklı olarak duyduğumuz endişelerimiz bir hayli fazladır. Suriye kaynaklı kaos sürekli genişlemektedir. Milli güvenliğimiz aşırı risk ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Artık gizleyecek, görmezden gelinecek bir şey kalmamıştır. İçinde bulunduğumuz şartlar çok ağırdır. Hükümet ise hazırlıksız, pasif ve edilgendir. Bir yanda mülteci dalgası, diğer yanda Ortadoğu'da hüküm süren kanlı döngü; bir yanda vatan topraklarındaki terörist saldırılar, diğer yanda bölgesel savaş senaryoları geleceğimizi rehin altına almaktadır. Kaygımız AKP'nin milli ve tarihi gerçeklerden kopuk bir şekilde oradan buraya savrulması, bölgesel zeminde sözünü dinletecek, nazını geçirecek, olaylara yön verecek çap ve güçte olmamasıdır. Bu aslında emsalsiz bir trajedidir. AKP böylesi bir acziyet ve çaresizliğe göz göre göre düşmüştür. Çünkü iktidar partisi ne Ortadoğu'daki gelişmeleri doğru okuyabilmiş, ne de küresel güçlerin kurduğu tuzakları idrak edebilmiştir. Bakınız, Sayın Davutoğlu Dışişleri Bakanıyken, 2012 yılının Ağustos ayında katıldığı bir televizyon programında Suriye'deki sancılı sürecin çok uzun süremeyeceğinden bahisle şunları söylemişti: 'Bu süreci artık yıllarla değil, aylarla veya haftalarla ifade etmek gerekir.' Suriye'deki vahşet ve dehşet tablosu Davutoğlu'nun bu sözlerinden sonraki yaklaşık 3,5 yıl da sürmüş ve sürmektedir. Davutoğlu atmış, ama tutmamıştır. Davutoğlu gafletinin ve yanılgısının kurbanı olmuştur. Bu yanılgının sadece Davutoğlu ve AKP'ye değil, maalesef ki Türkiye'ye yansıması çok olumsuzdur. Gelişmelerin seyrini anlamlandıramayan, komşu coğrafyalardaki parçalanmanın istikamet ve sonucunu göremeyen bir iktidara bu ülke yönetiminin teslim edilmesi elbette fecaattir" diye konuştu.