'O görevi bırakmaları lazım'

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, yargı mensuplarının yürütme organıyla birlikte görüntü vermelerinin, alkışlamalarının hiçbir demokraside, yargı dünyasında kabul edilemeyeceğini ifade ederek, "Cübbelerini çıkarmaları lazım, o görevi bırakmaları lazım." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İl Sağlık Komisyonu'nun Bakırköy Botanik Parkı'nda düzenlediği etkinlikte, doktor, hemşire, eczacı, veterinerlerden oluşan sağlık çalışanlarıyla bir araya geldi.

Türkiye'deki sağlık sektörünün durumuna ilişkin bir sunum paylaşılan toplantının basına kapalı bölümünde Kılıçdaroğlu, sağlıkçıların sorunlarını dinledi.

Toplantının ardından Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ve sağlık komisyonu üyeleriyle gazetecilere yaptığı açıklamada, sağlıkta çok ciddi sorunlar bulunduğunu savunarak, toplantıda farklı alanlardaki sağlık çalışanlarının görüşlerini aldıklarını, onların karşılaştıkları sorunları dinlediklerini anlattı.

34534543-005.jpg

'5 ayrı mektup gönderdim'

Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP iktidarında gerek hastanın gerekse hastaya bakan hekimin, hemşirenin, hastabakıcının, ebenin, taşeron işçinin tamamının sorunlarını çözeceğiz ve gerçekten de sağlık, uygar bir ülkede nasıl bir anlayışla ele alınıyorsa, aynı anlayışla ele alacağımızı kendilerine ifade ettik." diye konuştu.

Almanya'da sözde Ermeni soykırımı ile ilgili görüşülecek tasarının ele alınmaması için 5 ayrı mektup gönderdiğini bildiren Kılıçdaroğlu, Almanya ziyaretinde de yüz yüze yapacağı görüşmelerde, tasarının ele alınması ve parlamentoda görüşülmesinin Türkiye'de ve Almanya'da sorun yaratacağını ileteceğini aktardı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Umarım bizim tepkilerimiz, önerilerimiz dikkate alınır ve bu tasarı, parlamentonun gündeminden çıkarılmış olur." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, "Yüksek yargı üyeleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rize gezisine eşlik etti. Son olarak da Kırşehir'de Erdoğan partinizi eleştirirken, alkışlamaları dikkati çekti. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?" sorusunu şöyle yanıtladı:

'Adalete en büyük darbeyi vurdular'

"Yargı mensuplarının yürütme organıyla birlikte görüntü vermeleri, hele hele alkışlamaları kabul edilemez, hiçbir demokraside kabul edilemez, yargı dünyasında kabul edilemez. Kendileri alkışlayabilirler elbette. Kendilerini, iktidar partisine yakın da görebilirler ama cübbelerini çıkarmaları lazım, o görevi bırakmaları lazım. Alkışlıyorlarsa, gelecekler parlamentoya, cübbelerini çıkaracaklar, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin artık elbisesini mi kimliğini mi ne taşırlar ve gelirler parlamentoya siyasete girerler. Böyle bir tablo Cumhuriyet tarihinde hiç olmamıştır, hiç olmamıştır. İlk kez böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. 'Başkan' diyorlar. Hangi başkandan bahsediyorsunuz? Devlet başkanı... Anayasa'da böyle bir tanım mı var? Kendisini o kadar kaptırmış ki Yargıtay Başkanı, şimdi kalkacak adalet dağıtacak? O Yargıtay Başkanı, Türkiye'de adalet dağıtamaz. O Danıştay Başkanı, Türkiye'de adalet dağıtamaz. Sayıştay Başkanı zaten bir anlamda AKP'nin arka bahçesi konumuna gelmiştir, adalet dağıtamazlar. Bunlar adalet dağıtamaz. Adalete en büyük darbeyi, üzülerek ifade edeyim, hep siyasetçiler vurur derler ama adalete en büyük darbeyi, adaletin başında olan kişiler vurmuştur, adaleti siyasallaştırmışlardır."

Ortaya çıkan tablonun asla kabul edilemeyeceğini ve doğru olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "O görevlerinden ayrılmaları lazım, görevlelerini bırakmaları lazım. Görevlerinden ayrılsınlar, AKP Genel Merkezine gitsinler, kayıtlarını yapsınlar, istedikleri propagandayı yapabilirler. İsterlerse saraya da gidebilirler, saraya hizmet de edebilirler. Anayasa'yı, evrensel hukuku, evrensel hukukun kurallarını, yargıyı, evrensel yargının değerlerini ayaklar altına yargının başındaki kişi nasıl alabilir? Böyle bir tabloya nasıl izin verebiliriz? Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri derinden sarsılıyor ve sarsanlar da yargının başında olan kişiler. Bunu kabul etmek mümkün değil. Biz rahatsızız. Sokaktaki vatandaş da rahatsız. Hem kalkıp şu açıklamayı yapacak 'Efendim yargıya güven yüzde 30'lara indi.' Sizin sayenizde yargıya güven sıfıra inecek. Kendi içinizde çelişkili bir dünyanız var. Bunu kabul etmiyoruz" diye konuştu.