'Oyalamaya izin vermeyeceğiz'

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle ile görüştü

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın HDP heyetini kabulü yaklaşık 2 saat sürdü. Heyette, HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Hatip Dicle yer aldı.

'Bugün, genel ruh, genel yaklaşım üzerinde görüş alışverişinde bulunduk'

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Sekreterya ve izleme kurulunu bugün tartışmadık. Çünkü bunlarda bir sorun yok. Hükümet tarafından da engelleyici bir tutum bize yansıtılmadı. Bugün, biz daha çok, bunun demokratikleşmeyle bağlantısı, genel ruhu, genel yaklaşımı üzerinde görüş alışverişinde bulunduk" dedi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan tarafından Başbakanlık Merkez Bina'da kabul edilen HDP heyetinin sözcülüğünü yapan Önder, binadan ayrılırken yaptığı açıklamada, görüşmede "İmralı ziyaretlerinin bir devamı olarak, Abdullah Öcalan tarafından geliştirilen Demokratik Müzakere ve Barış Süreci Taslağı'nı" ele aldıklarını belirtti.

Önder, aynı zamanda hükümetin taslağa yaklaşımını değerlendirdiklerini,  önerileri ve mutabık olup olmadıkları konularını konuştuklarını söyledi.

'İmralı heyeti genişleyecek'

 Bir görüşme daha yaptıktan sonra heyet olarak KCK yetkilileri ile görüşeceklerini bildiren Önder, gelinen noktayı parti kurullarıyla değerlendirdikten sonra tekrar Başbakan Yardımcısı Akdoğan ile görüşeceklerini anlattı. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Önder, bir soru üzerine, görüşmede genel yaklaşımlarını, sürecin takvimini karşılıklı olarak değerlendirdiklerini, henüz tartışma ve özet aşamasında olmadıklarını vurguladı.

Önder, bir tur daha görüştükten sonra Kandil ziyareti yapacaklarını bildirdi. Yoğun bir görüşme trafiğinin kendilerini beklediğini dile getiren Önder, heyetin de genişleyeceğini söyledi.

Önder, bir gazetecinin, "Güvenlik paketi Meclis'te, kamu güvenliği gerekçesi var hükümetin. Böyle bir gerekçe varken, bu müzakereden ve taslaktan ne gibi bir sonuç bekliyorsunuz?" sorusuna,  "Belki de bunları konuşuyoruz" karşılığını verdi.

'Oyalamaya izin vermeyeceğiz'

Bir başka gazetecinin, Başbakan Davutoğlu'nun sürece ilişkin berrak bir politika izlediklerini söylediğini belirterek, "Size göre müzakerelerde nereye geldiniz?" sorusu üzerine Önder, "Berraklık meselesinde bizim kadar iddialı olan, birimize bakanın hepimizi gördüğü, dışımıza bakanın içimizi gördüğü başka bir siyasal yapı yok, buna hükümet dahil. Çünkü berraklık bu siyasal çizginin ödediği bedellere, faturalara bakılarak da anlaşılabilecek bir şeydir. Biz bu berraklığın bedelini yıllarca hapis, sürgün, hayatını kaybetme olarak ödemiş bir siyasal çizginin takipçisi, sözcüsüyüz. Berraklık meselesinde hiçbir sorun yok. Sayın Başbakan berraklık meselesine, Bingöl saldırısının bütün patolojisini kamuoyuna açıklayarak başlayabilir mesela. Berraklıksa ona önerimiz odur" dedi.

Sırrı Süreyya Önder, "Heyet genişleyecek dediniz. Yeni bir isim mi, isimler mi dahil olacak, sekreterya ve izleme kurulu gündeme geldi mi?" sorusuna, "Sekreterya ve izleme kurulunu bugün tartışmadık. Çünkü bunlarda bir sorun yok. Hükümet tarafından da engelleyici bir tutum bize yansıtılmadı. Biz daha çok, bugün bunun demokratikleşmeyle bağlantısı, genel ruhu, genel yaklaşımı üzerinde görüş alışverişinde bulunduk" cevabını verdi.

"İsim konusunda... Ne kadar genişleyecek?" sorusunu Önder, "Ne kadar genişleyecekse o kadar genişleyecek. Sayılara, isimlere ve biçime takılmamanız gerekir. Hükümete de telkinlerimiz bu noktada. Bu konuda pratikte bir sorun görmüyoruz" şeklinde yanıtladı.

Önder, "Seçim sürecine kadar oyalamayı kabul etmeyeceğiz demiştiniz. Oyalanıyor musunuz?" sorusuna, " Şu an için objektif durum, bir oyalama tutumu değil. Bunu söylemek, çok erken bir tespit olur. Oyalamaya da biz izin vermeyeceğiz. Çünkü genel olarak Türkiye halklarının artık demokrasi dışı yöntemlerle, sıkıyönetime rahmet okutacak düzenlemelerle yönetilebilme dönemi geçmiştir. Bunu kavratmaya, bu konudaki uyarılarımızı dile getirmeye çalışıyoruz" karşılığını verdi.

Kamu düzenine ilişkin bir başka soruya karşılık da Önder, şu ifadeleri kullandı:

"Kamu düzeni meselesine hükümetin baktığı yer son derece sorunlu bir yer. Bu konudaki düşüncelerimizi aktardık. Kamu düzeninden kavramsal olarak hükümetin anladığı ile bizim anladığımız aynı şey olmadığı gibi, kamu düzeninin sağlanması meselesinde de son derece farklı düşüncelere sahibiz. Aynı fikre sahip insanlar müzakere yapmazlar. Müzakere dediğimiz şey de üç aşağı beş yukarı böyle bir şeydir" ifadelerini kullandı.

Önder, "Sizce kamu düzeni nerede başlıyor, nerede bitiyor?" şeklindeki soruya, "Özgürlüklerin kullanılmasından doğacak sıkıntılar, özgürlüklerin daha çok kısılması değil, daha çok genişletilmesidir. Hükümet böyle bakmıyor. Hükümet bir asayiş sorunu gibi bakıyor. Biz meseleye baktığımızda arkasında tarihsel ve sosyolojik bir sürü dert ve kavram görüyoruz" diye yanıtladı.

Osmanlıca eğitimine ilişkin bir başka soruya karşılık ise Önder, "Mecliste bütçeye şu an muhalefet şerhimiz var. Bu muhalefet şerhinde, hükümetin resmi olarak anlaşma yaptığı Kürdistan bölgesi zikrediliyor diye Meclis tarafından kabul edilmiyor. Bütün dillerin ve alfabelerin kullanımına, kullanımının yaygınlaştırılmasına itirazımız olmaz. Bunu dile getirenlerin, tutarlılık bakımından aynı hassasiyeti bu toprakların yaşayan dillerine, yaşayan ama baskı altında tutulan, yok sayılan, bir bütçe şerhinde bile adının geçmesine tahammül edememekle bu tutum arasındaki tutarsızlığı biraz düşünmeleri lazım" sözlerini sarfetti.

Heyette, HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Hatip Dicle de yer aldı.

Bu konularda ilginizi çekebilir