'Parlamento katliamları izliyor'

Demirtaş, 'Parlamento işlevsiz bir şekilde katliamları izleyen, katliamlara destek veren bir kuruma dönüşmüş durumda. Bu bizim için bir utançtır. Parlamento tarihi açısından bir utançtır' diye konuştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cizre’de yaralıları almak üzere içinde milletvekillerinin de bulunduğu bir heyete ateş açıldığını ve 10 kişinin yaralandığını söyleyerek, “Eğer siz halkın size oy vermemiş olanlarını düşman ilan edip, bebeği de, kadını da, çocuğu da katledecek şekilde buna göz yumup, çanak tutup, alkış tutacak bir parlamento iseniz milletle alakası olmayan bir kurumsunuz demektir. Parlamento işlevsiz bir şekilde katliamları izleyen, katliamlara destek veren bir kuruma dönüşmüş durumda. Bu bizim için bir utançtır. Parlamento tarihi açısından bir utançtır” dedi.

HDP lideri Demirtaş, TBMM’de gazetecilere açıklamalarda bulundu. 

Silopi ilçesinde akşamları, Cizre ve Sur ilçesinde ise 24 saat olmak üzere sokağa çıkma yasaklarının uygulandığını belirten Demirtaş, “40 günü aşkın süredir devam eden sokağa çıkma yasakları var. Önceden de ilan edilen sokağa çıkma yasakları da hesaplandığında 4 ayı aşkın ifade edebileceğiz bir sokağa çıkma yasağı söz konusu. Bu süre içine ‘terörle mücadele gerçekleştiriyoruz’ adı altında çok ağır insan hakları ihlalleri yaşandı. Türkiye’nin batısını özellikle bu insan hakları ihlallerini duymaması için özel tedbirleri alındı. Basın medya üzerinde korkutma tehdit, sansürler uygulandı. Özellikle HDP milletvekillerinin, partimizin sözcülerinin demeçlerinin ve açıklamalarının duyulmaması için AKP hükümeti nezdinde çok sert sansür uygulamalarına gidildi” diye konuştu.

'Yaralıları almaya giden heyete ateş açıldı'

Bütün bunların yaşanan insan hakları ihlallerini, ağır suçları örtmeye yetmeyeceğini kaydeden Demirtaş, “Er-geç sokağa çıkma yasakları kalkacak, er, geç bu ülkede normalleşmeye gidilecek. Başbakan Davutoğlu başkanlığındaki hükümetin siyasi sorumluluğunda, katledilen sivillerin, çocukların, bebeklerin hukuk çerçevesinde tek tek hesabı elbette sorulacaktır. Şu saatlerde Cizre’de Şırnak Milletvekilimiz Faysal Sarıyıldız’ın bize aktardığı sıcak bilgiyi paylaşmak istiyorum; Milletvekilimiz Sarıyıldız, Cizre Kaymakamına da bilgi vererek 6 yaralının bulunduğu yerde yaralıları almak üzere aileleri ile birlikte hareket edecekleri bilgisini veriyor. Birkaç mesaj atıyor kaymakama, ‘biz milletvekili, belediye başkanı ve ailelerle, sivillerden oluşan bir heyet şu mahalleden, şu mahalleye, şu adrese birazdan gideceğiz ve yerdeki yaralıları alacağız ve hastaneye teslim edeceğiz’ bilgisini veriyor. Buna rağmen, bu 15 kişilik sivil grup ateş altına alınıyor. 10 kişi yaralanıyor, aralarında İMC TV’nin kameramanı da var. Hem milletvekillerimiz, hem belediye başkanımız, hem de sivil insanlar canını zor kurtarıyorlar. Yanlarında da 10 yaralı var. Hastaneye gidemiyorlar. Yaralıyı almaya gidenler kendisi yaralanıyor. Cizre’de bir bodrum katında kurtarılmayı bekliyorlar. Arkadaşlarımız İçişleri Bakanı ile müsteşarla görüşmeler gerçekleştirdi. Çatışmanın kesildiğine yönelik haberler geldi. Ama ambulanslara izin verilmiyor, yaralılar alınamıyor. 2016 Türkiye’sinde bunlar yaşanıyor. Bizler, demokrasi, çözüm, barış, kardeşlik nutukları atan milletvekillerini diniyoruz. Böyle bir utanç olamaz. Parlamento, kendi egemenliğinde olan bir ülkede, ilçede, ilde bu kadar ağır suçlara karşı bu kadar duyarsız sorumsuz kalamaz” dedi.

'Parlamento tarihi açısından bir utançtır'

Yaşananlara karşı düşmanca bir tutum izlenecekse Meclis’in “milletin parlamentosu” olamayacağını belirten Demirtaş, “Millet sadece AKP’ye oy verenlerden ibaret değildir. Halk dediğimiz başka partilere de oy vermiş olabilir, hiç sandığa da gitmemiş olabilir, millet bunların tamamından oluşur. Eğer siz halkın size oy vermemiş olanlarını düşman ilan edip, bebeği de, kadını da, çocuğu da katledecek şekilde buna göz yumup, çanak tutup, alkış tutacak bir parlamento iseniz milletle alakası olmayan bir kurumsunuz demektir. Parlamento işlevsiz bir şekilde katliamları izleyen, katliamlara destek veren bir kuruma dönüşmüş durumda. Bu bizim için bir utançtır. Parlamento tarihi açısından bir utançtır. Geçtiğimiz dönemlerde de çok ağır insan hak ihlalleri yaşandı ama parlamento kendi içinden insan hakları alt komisyonları oluşturdu. Vakaların yaşandığı yerlere gidildi incelemeler yapıldı. Parlamento duyarsız kalmayacağını gösterdi. Ama hiçbir dönemde suça ortak bir parlamento anlayışı oluşmamıştı. Atanan hükümet milletvekilleri özellikle sarayın talimatları doğrultusunda, halkın, milletin verdiği görevin dışında sarayın işlerini yapan birer memura dönüşmüş durumdalar. Arkadaşlarımız HDP Grubu adına bu duruma tepkilerini çok daha kararlı bir şekilde koyacaklardır. HDP Grubunda bulunan milletvekili arkadaşlarımız parlamentonun bütün olanaklarını kullanarak bu suça ortak olmayacağımızı, olmadığımızı ortaya koyacak gösterecektir” ifadelerini kullandı.

'Türkiye'nin batısı duymuyor, görmüyor'

Bütün bunların tarihin sayfalarında yazıldığını belirten Demirtaş, çok ağır suçlar işlendiğini anlattı. Türkiye’nin batının yaşananların haberinin olması için her şeyin yapıldığını kaydeden Demirtaş, “1990’larda da benzer şeyler yaşandı. Köyler yakılırken, insanlara dışkı yedirilirken, yargısız infazlar, işkenceler yapılırken Türkiye’nin batısı bunlardan haberdar olmadı. Yıllar sonra şunu dedi Türk halkı, ‘meğer 90’lı yıllarda neler yaşanmış da biz bilmemişiz, görememişiz, bunları duymamışız, ülkemizde Kürtlere ne kadar büyük haksızlık yapılmış da haberimiz olmamış’ dediler. Şimdi aynısını tekrar yaşıyoruz, bir dejavu şeklinde, tarih tekerrür ediyor ve yeniden ağır insan hakları ihlalleri, yeniden büyük suçlar gerçekleşirken bir kez daha Türkiye’nin batısı bunları duymuyor, görmüyor” ifadelerini kullandı.

Çok ağır bir suç işlendiğini belirten Demirtaş, derhal sokağa çıkma yasaklarının kalkması gerektiğini belirtti.

Herkesin bu duruma tepkisini göstermesi gerektiğini belirten Demirtaş, vatandaşların, “Ben ülkemde savaş istemiyorum, ülkemde kardeş kavgası istemiyorum ve bunun son bulmasını ve müzakerelerle bu için çözülmesini istiyorum” diye tepki göstermesini istedi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala ile Cizre’deki durumu görüştüklerini belirten Demirtaş, Ala’nın müdahale edeceğini söylediğini aktardı. Durumun çok vahim olduğunu kaydeden Demirtaş, “Bir bodrumda kan kaybediyorlar, İMC TV kameramanın aralarında bulunduğu yaralılar hayatını kaybederse bunun sorumlusu Başbakandır İçişleri Bakanıdır. Şu dakikalarda biz acil ve hemen müdahale bekliyoruz” dedi.