'Petkim'de gelinen nokta tam olarak bir başarı öyküsü'

Petkim, "48. Kuruluş Yıldönümü ve Kalite Günü"nü Aliağa Kompleksi'ndeki Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle kutladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

İZMİR - Petkim'in 48. kuruluş yıldönümünde düzenlenen törende Petkim çalışanları, müşteriler ve tedarikçi firma temsilcileri ödüllendirildi. Törene ev sahipliği yapan Petkim Genel Müdürü Sadettin Korkut, 48 yıl süren üretim yolculuğunda gelinen noktanın, tam anlamıyla bir başarı öyküsü olduğunu belirterek, "Bu başarımızda şirketimizin kurumsal kültürünün yanı sıra, aidiyeti yüksek çalışanlarımız, velinimetimiz olan müşterilerimiz ve tüm iş ortaklarımız çok önemli rol oynadı" dedi.
48. Kuruluş Yıldönümü ve Kalite Günü olarak adlandırılan tören şirketin Aliağa Kompleksi'ndeki Kültür merkezinde düzenlendi.
2012 yılında Türkiye Kalite Derneği'nin "Mükemmellikte Başarı Ödülü"nü kazanan Petkim çalışanlarının, SOCAR Türkiye'nin "Rafineri-Petrokimya-Enerji-Lojistik Entegrasyonu"nu hedefleyen 'Value-Site' vizyonunun adımlarını birer birer gerçekleştirdiğini kaydeden Korkut, Petkim Yarımadası'nın böylelikle Avrupa'nın en büyük üretim üslerinden biri olacağını
kaydetti.
 
Pazarın yüzde 25'ini karşılıyor
 
Petkim'in, üretim gücüyle Türkiye termoplastik ürünler pazarının yaklaşık yüzde 25'ini karşılayabildiğini hatırlatan Korkut, "Bu rakamsal gerçekler, ülkemizin bir birim üretirken 3 birim ithalat yaptığını gösteriyor. Çünkü ülkemizde Petkim'in dışında maalesef yerli hammadde üreticisi yok. Keşke iki üç Petkim daha yapılabilseydi ve ülkemizin yaratacağı katma değer, yurt dışına gitmeseydi. İthalat yapmak, yurt dışında istihdam yaratmak; katma değeri ithalat yaptığınız firmanın kasasına akıtmak demektir. Türkiye 1965 yılında Petkim'in temellerini atarken, sektördeki gelişim trendini çok iyi gördü. Müthiş bir vizyondur bu. Bugün bizden petrokimya sektöründe çok daha ileride ülkelerle hemen hemen eşzamanlı olarak işe başlamışız. Ama arkasını getirememişiz. Şimdi bize düşen görev ve sorumluluk, yeni yatırımlarla üretimimizi ve pazar payımızı artırmak.
2023 yılı için pazar payımızı yüzde 40'a çıkarma hedefi koyduk. Belki aradaki bu fark size küçük gelebilir. Ancak Petkim'in pazar payını yüzde 25'ten 40'a çıkarmak, bugünkü mevcut 3.2 milyon tonluk üretim kapasitesini yaklaşık iki kat artırarak 6 milyon tona çıkarmak demektir. Bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum" açıklamasını yaptı. Petkim'de artış gösteren her 1 gramlık üretimin, 1 gramlık ithalatın azalması anlamına geldiğini kaydeden Korkut, STAR Rafinerisi'nin Türkiye'nin ikinci Stratejik Teşvik Belgesi alan Etilen ve PTA fabrikaları kapasite artışı projeleri devreye alındığında şirketin yıllık toplam üretim kapasitesinin 3.2 milyon tondan, 3.5 milyon tona yükseleceğini vurguladı. 2012 yılında dünyadaki gelişmelere paralel seyreden petrokimya sektörünün büyüme hızının yavaşladığını dile getiren Korkut, "Türkiye ekonomisinin büyüme hızı ise yüzde 2.2'ye kadar düştü. 2012 yılı Türk imalat sanayisi için beklentilerin altında kaldı. Avrupa'da beş ülkede hükümetleri deviren kriz üretim ekonomisinin önemini  yeniden zihinlere kazıdı" dedi.
 
Ortak amaçlara hizmet ediyor
 
SOCAR Türkiye 1. Başkan Yardımcısı Samir Kerimli de, yatırımların Petkim'in geleceğine duydukları güvenin en önemli göstergesi olduğunu söyledi. "Petkim yönetiminden işçisine, çalışanından güvenlik görevlisine kadar, Petkim'e emek veren herkesten SOCAR'ın onlara olan bu güveninin karşılığını vermelerini bekliyoruz" diyen Kerimli, sözlerini şöyle sürdürdü: "SOCAR bugün Petkim Yarımadası'nda gerçekleştirmeye çalıştığı yatırımların Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak amaçlarına hizmet ettiğini biliyor. SOCAR bu yatırımları Arabistan'da, Çin'de veya Azerbaycan'da da yapabilirdi. Ama kardeş ülke Türkiye'de yapmayı tercih ediyor."
 
1 kilogram kalp pili bir otobüsün değerine eşit
 
Hükümetin 2023 yılı için belirlediği "500 milyar dolar ihracat, 500 milyar dolar ithalat" hedefine büyük önem verdiklerini söyleyen Petkim Genel Müdürü Sadettin Korkut, kimya sektörünün ihracatının 2023 yılında 500 milyar doların içinde yüzde 10'luk dilime, yani 50 milyar dolara karşılık geleceğini belirterek, "Kilogram başına ihracat değerimizi ise 3 doların
üzerine çıkarmamız gerekiyor. Bu hedeflere standart ya da harcıalem malları satarak ulaşmamız eşyanın doğasına ve hayatın olağan akışına aykırıdır" dedi. 1 kilogram kalp pilinin Türkiye'nin ürettiği bir otobüsün değerine eşit olduğunu, 1 TIR ilaç almak için 500 TIR'dan fazla ekmeklik un satmak zorunda kaldığımızı belirten Korkut, "1 adet tomografi cihazı alabilmemiz için 27 TIR mermer satmamız, 1 ipad alabilmemiz için 1.800 kilogram domates satmamız gerekiyor" diye konuştu.