'Rakipler 400’e, biz neden 450 dolara kullanıyoruz?'

Yassı Çelik Kullanıcıları Platformu Sözcüsü Ali Eren, “İthal ettiğinizde yüzde 9 pahalı geldiği için iç piyasada bize 9 pahalıya veriyor. İthal malı tencereye karşı yerli tencereciler fiyat avantajını yitiriyor” dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İBRAHİM EKİNCİ

Geçtiğimiz yıl ekimde Yassı Çelik Kullanıcıları Platformu kuruldu. Destekçileri arasında İstanbul, Kocaeli ve Kayseri sanayi odaları, ÇEBİD, İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, Ankara Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, TÜRKBESD, Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği ve KBSB gibi önemli kuruluşlar var. Kuruluş nedeni yassı çelik ithalatındaki yüzde 9 gümrük vergisi ve diğer yüklerin kaldırılmasını, yassı çelik kullanan 19 bin işletmenin rakipleriyle aynı fiyatlardan girdi temin edebilmesini sağlamak... Platformun sözcüsü Erensan CEO’su, İSO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Eren. Konuyu, DÜNYA gazetesi olarak birkaç kez gündeme getirdik. Tarafların görüşlerini verdik. Tartışma sürüyor, mesele hallolmuş değil. 

Konu en başta otomotiv, beyaz eşya, makine, gemi-yat, çelik boru, kazan gibi, 14 milyon tonluk yassı çelik tüketiminin 11.5 milyon tonunu kullanan birçok büyük sektörü ilgilendiriyor. Ali Eren, platformun talebiyle ilgili olarak, “Menfaat grupları birçok şey isteyebilirler. Buna hakları da var ama tabii ki bunun temel kriteri, öncelikle ülke yararına olması gerekir, olması istenir. Makro parametreleri bozucu olmaması lazım. Hammaddeye koyulan maliyetler gümrükler, anti - dampingler, harçlar... Sanayi üretimini, katma değeri artıracaksak bunların olmaması lazım” dedi. 

Yassı çelik ithalatında gümrük vergisi yüzde 9 seviyelerinde. Uzun süredir sektörün gündemde tuttuğu bir meselede hem çelik üreticisini hem de kullanıcısını gözeten bir ‘orta yol’ mümkün değil midir? Ali Eren, ‘hükümetin bir bulucu merci olmadığını, orta yolu değil doğru yolu bulması’ gerektiği görüşünde; “Hadi gelin aranızı yapalım, yüzde 5’e bağlayalım diyecek bir konumda değil. Doğrusu yüzde 9’sa hakkı 9, eğer 30’sa 30 koysun. Yok, eğer bu saçmaysa kaldırmak hükümetin görevi. Süt verecek ineği kesiyorsunuz. Mesele uzlaştırma değil” dedi. Gümrük vergisi çelik yatırımlarını, üreticileri korumak için getirilen bir tedbir. İki sektörün bir araya gelerek çözüm geliştirmesi mümkün değil mi? Eren’in buna cevabı da şöyle oldu: “Onların işine karışıp, yol göstermemiz yakışık almaz. Ayan beyan görünen bir şey var ki bazılarının kullandığı teknolojiler yanlış... Doğru teknoloji kullananlarda sıkıntı yok. Bu şirketler yüksek karlar ediyorlar. Bilançoları belli. Halka açık. Dolayısıyla ‘çok düşük kapasite kullanıyoruz, zararımız var’ argümanı doğru değil.” 

Üç sanayi odası destekliyor 

Platform Sözcüsü Ali Eren, konuyu halen hükümetle görüşmeye, gündeme getirmeye devam ettiklerini, ancak netice alamadıklarını söyledi. “Hükümet bu konuda bizim gibi düşünmüyor. Ama biz iddia ediyoruz ki haklıyız. Hiç gerek olmayan bir vergi. 19 bin imalatçıyı, birçok sektörü ilgilendiriyor” şeklinde konuştu.

Platformda odalar da var. “Mesela, 45 gruptan 25’i muztarip diyelim. Oda çoğunluğun çıkarı doğrultusunda çalışıyor. Oda yönetimleri de sanayicilerden müteşekkil... Neyin doğru olduğunu tespit edecek kapasitede insanlar. Gerektiğinde etki analizi yaptırıyoruz. Çok açık bir şekilde sanayinin genelinde olumsuz etki olduğu görülüyor. Katma değeri düşürücü, cari açığı artırıcı bir etki gördüğümüzde oda üyesi veya değil mi bakmaksızın ülke menfaati yönünde karar alıyor odalar” dedi Eren. 

Acaba, gümrük vergisiyle maliyetler arttığına göre, etkilenen bu 19 sektör, içeride, dışarıda rakipleri karşısında fiyat zorluğu yaşıyor mu? Pazar kaptırıyor mu? Ali Eren, “Fiyatlarımızı tutturabildiğimiz yerde tutturabiliyoruz ama niye daha fazla olmasın? Çok daha fazlası olabilir. Yapısal sorunlarımız var. Cari açık önemli. İşte bu piyasanın fiyat oluşum mekanizmasını bozuna bir oluşum. Yapısal sorunlar zaman alır. Anında değiştirilebilecek konulardan söz ediyoruz. Kaldırdık der biter. Diğer sektörlerden, imalattan kar transfer ediliyor çelik sektörüne. Burada uzlaşmak 9 değil de 3.5 olsun demek mümkün değil. Bu çünkü topyekûn yanlış. Benim rakibim 400 dolara kullanıyor ben 450 dolara kullanıyorum. Neden? İthal ettiğinizde yüzde 9 pahalı geldiği için iç piyasa da bize 9 pahalıya veriyor. İthal malı tencereye karşı yerli tencereciler fiyat avantajını yitiriyor. Bu gümrük kalkarsa bizim pazarımız genişleyecek diyoruz. İşletmelerimiz ne işleri kaçırıyorlar dışarıda? Kaldırdıktan sonra ihracattaki artışı görecekler... 38 milyar dolarlık ihracattan söz ediyoruz. Gümrük kalkarsa ne kadar olur? Bunu kaldırıp görmek lazım ama artacağı muhakkak” diye konuştu.

Teşvikler katma değere gitmeli 

Türkiye’nin bir önemli sorunu da ihracatta katma değerin düşüklüğü. Eren de bu noktaya dikkat çekiyor: “160 milyar dolarlık ihracatın 30 milyar dolarının bize faydası var. Çünkü kalanı ithal. Önemli olan ihracat değil yerli katma değerdir. Hedefimiz katma değer değil ihracatı artırmak. Beni 500 milyar dolar ihracat ilgilendirmiyor, ne kadarı yerli katma değer o önemli. Bütün teşviklerin yerli katma değere gitmesi lazım. Katma değer bazlı bir teşvik sistemi önerisini hükümete verdim. Bilançoya bakacak yerli katma değeri hesaplayacak. Bilanço dipnotunda, 3 milyon dolar yerli katkı var diyecek ve teşvikler oraya gidecek. Yüzde 10 vergiden iade ediyorum diyecek. O zaman sanayici 10 milyon doların içindeki yerli katma değer oranını artırmak ister.”