'Resmi bir özür mektubu yazılmalı'
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Erdoğan'a özür mektubu yazması belirterek, bunun devlet arşivine girmesi gerektiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.
Türkiye ile İsrail arasında varılan mutabakat ve Türkiye ile Rusya arasında gelinen ilişkilere ilişkin, "Bunların dış politikası; önce aslan gibi kükreyeceksin yemeyince de kedi gibi miyavlayacaksın. Dış politikada, büyük lokma yutabilirsin ama büyük laf etmeyeceksin aksi takdirde tükürdüğünü yalatırlar. Resmi bir özür Türkiye'ye ulaşmış değil. Şu söyleniyor; Netanyahu telefon ile Obama'nın yanında benden özür diledi. Bir özür dileme var mı yok mu bilmiyoruz. Kendisi kalkıp Putin'e mektup yazmayı biliyor. Netanyahu'dan resmi yazılı bir özür mektupu isteyemiyor. Resmi bir özür mektubu yazılmalı. Devletin arşivine girmeli. Böyle bir şey olmadı. 'Telefonda özür dilendi' dendi orada kaldı" şeklinde konuştu.
'Halk adına medya hesabını sormalı'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Teröristler kadar bizler gururlu, onurlu olmazsak onların karşısına dikilmezsek, bilesiniz ki bu ülkede büyük bir kırılma olur" şeklindeki konuşmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Kıbrıs çıkarmasında bu kadar şehit vermedik. Hz. Ömer Dicle'nin kenarında kaybolan bir koyundan kendisini sorumlu tutuyorsa, 700 şehitten kim kendisini sorumlu tutacak? Bunun cevabını arıyorum ben. Diktatör bozuntusu konuşma yapıyor. "Terör ile mücadele etmek için en az teröristler kadar onurlu ve gururlu olmalıyız" diyor. Bütün şehit annelerine, babalarına sesleniyorum; onuru ve gururu ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı teröristler üzerinden tanımlamaya başladı. Bütün şehit ve gazilerimizin onuru, gururu var. Başımızın üstünde yeri var. Terör örgütü üzerinden tanım yapanları da şiddetle kınıyorum. Onların ne onur ne de gururu var. Namusu, şerefi unuttular zaten. Şimdi şerefi ve onur unutturmaya çalışıyorlar. Bu toprakların değerini düşürmeye kimin hakkı var. Efendim bu bir gafmış. Gaf değil gaf değil. Prompter geçenleri okuyor. Bakın o bölüme. Yazıklar olsun. Herkesin buna yazıklar olsun demesi lazım. Arkasından tek tek gazeteler, televizyonlar aranıyor sakın bunu haber yapmayın diye. Neden baskıya teslim oluyorsunuz? Attığınız her geri adım boynunuza yular olarak geri gelecektir. Hiç de yanlışlıkla söylemedi. Daha düne kadar şehitlere 'kelle' demiyor muydu? Bunun hesabını halk adına medya sormalı. Terör bir insanlık suçudur" diye konuştu.
'Bir özür mektubu isteyemiyoruz'
Kılıçdaroğlu, İsrail ile varılan mutabakata ilişkin eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"İsrail 20 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etti ama askerleriyle ilgili davalardan vazgeçilmesini şart koştu. İsrail sağlamcı. Bunu Meclis'e kanun sevk edeceksin kanun çıkınca 20 milyon doları ödeyeyim. Bir özür mektubu isteyemiyoruz. O "Kanunu çıkarın" diyor. Bu ne anlama geliyor; "10 adamının bedelini ödedim sus her istediğimi yapacaksın" anlamına geliyor. Hangi inanç, iktidar, ahlak kabul eder bunu?
"Erdoğan konuşmasında "İsrail'e muhtacız" diyor. Koskoca Türkiye'yi İsrail'e muhtaç hale getiren iktidarın adı Adalet ve Kalkınma Partisi değil midir? Hala kalkıp bunlara oy mu vereceksiniz. Vicdanınızı sorgulamayacak mısınız? Ne demek muhtacız. Dünya lideriydi kocaman reis, diktatör bozuntusu adama böyle yalatırlar."
"Netanyahu, Gazze'ye ablukanın kalkması şartından kesinlikle vazgeçmeyeceklerini açıklayarak, "Gazze'ye yönelik abluka sürdürülecek bundan asla taviz vermeyi düşünmedim. Bu bizim için en önemli konu" dedi. Böylece 10 vatandaşımız bir anlamda satıldı. Türkiye Cumhuriyeti'nin iradesi ile beraber."