'Stockholm Sendromu'na yanıt verdi

Bakan Ergün, AK Parti'nin seçim başarısını 'Stockholm Sendromu'na benzeten Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA – Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Kılıçdaroğlu'nun 'Stockholm Sendromu' değerlendirmesine "AK Parti'ye verilen oy oranlarının bir sendromu olduğunu zannetmiyorum ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun hangi sendrom içerisinde olduğunu kendisinin hesaplaması lazım" yanıtını verdi.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, TBMM'de kayıt işlemini yaptırdıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'nin yüzde 50'lik oy oranını Stockholm Sendromu”na benzetmesiyle ilgili bir soru üzerine "AK Parti'ye verilen oy oranlarının bir sendromu olduğunu zannetmiyorum ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun hangi sendrom içerisinde olduğunu kendisinin hesaplaması lazım" dedi.

Bunların seçim yorgunluğuyla söylenmiş sözler olduğunu, herkesin bir an önce seçim yorgunluğunu atması ve daha sağlıklı düşünce yapısına kavuşması gerektiğini kaydeden Ergün, şöyle konuştu:

"Önce halkın iradesine saygı göstermek lazım. Ne münasebet, Bir banka soygunuyla Türkiye'deki seçimi mukayese etmek? Banka soyguncularının rehin alması karşısında, soygunculara karşı sempati duyan bir kesime benzetmek... Bunun milli iradeye saygıyla alakası var mı? Onun için bu yorgunlukların bir an önce atılması icap ediyor. Hala sağlıklı bir değerlendirmeye ulaşılamadığı... Seçim bitti, halk iradesi tezahür etti, artık ona göre konuşmak lazım, ona göre davranmak lazım."

Devlete karşı işlenen suçlar affedilebilir

Bir basın mensubunun, "Devlete karşı işlenen suçların affedilebileceğini ifade ettiniz, bundan kasıt nedir, belli bir takvim var mı" sorusuna Sanayi ve Ticaret Bakanı, şöyle dedi:

"Bizim tartışmayacağımız bireye karşı işlenmiş suçlardır. Bireye ve topluma karşı işlenmiş suçların parlamento tarafından affedilmesi bireyler nezdinde ve toplum nezdinde ciddi anlamda sıkıntıya yol açıyor. Bugün hala Rahşan affının olumsuz sonuçları tartışılıyor. Bireye karşı işlenmiş olan suçları, topluma karşı işlenmiş olan suçları parlamentonun affetmeye çalışmasının ciddi sorunlar doğurduğunu biliyoruz. Devlete karşı işlenmiş olan suçlar konusu parlamentoda tartışılabilir. Hangi çapta olanlar, devlete karşı işlenmiş suçların hangi boyutta olanları üzerinde çalışılacaktır bu parlamentonun, siyasetin konusu olabilir ama bireye ve topluma karşı işlenmiş olan suçların siyasetin konusu olması parlamentoda af konusu olması düşünülmemeli."

"Devlete karşı işlenen suçların affına ilişkin herhangi bir düzenleme hazırlığı var mı" sorusuna Bakan Ergün, "Hayır öyle bir hazırlık yok" dedi.

"Rejimi eleştirenler, protesto yapanlar, düşünce suçu affı tartışılabilir"

"Birkaç örnek verebilir misiniz? Ne olabilir" sorusu üzerine Bakan Ergün, şöyle dedi:

"Bir insan rejimi eleştirmiştir mesela. Düşünce suçu olmuştur, protesto yapmıştır. Bu protestolarda insanlar zarar görmediyse, kişiler zarar görmediyse, birtakım fiillerden insanlar zarar görmediyse, doğrudan doğruya devlete yönelik sisteme yönelik birtakım eylemler ortaya konulmuşsa bu eylemlerden ortaya çıkan suçlar, cezalar bunların affıyla ilgili tartışma yapılabilir. Ama bunlardan insanlar da zarar görmüşse, doğrudan doğruya kişilerin canına, malına zarar verecek sonuçlar doğmuşsa o sonuçların affı bizim açımızdan söz konusu olmamalıdır."

"Af olunca eşitlik ilkesi oluyor, bazen ucu yakalanamıyor" sözü üzerine Bakan Ergün, şöyle dedi:

"Anayasa'da bireye karşı işlenen ve devlete karşı işlenen diye bir ayrım ortaya çıktığında anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olmayacak bir düzenlemede ancak o şekilde gündeme gelebilir."

Bu konularda ilginizi çekebilir