'Tercihli Ticaret Sistemi 2009'da yürürlüğe girmeli'

İSTANBUL - İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi 24. toplantısı sonunda kapanış konuşması yapan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, toplantıda, İKT üyesi ülkelerin ekonomik ve ticari kapasitelerinin artırılmasını amaçlayan son derece önemli konularla ilgili çalışmalar yapıldığını söyledi.Heyetlerin görüş alışverişinde bulunduğu konuları aktaran Tüzmen, bunların; yükselen petrol ve emtia fiyatlarının İKT üyesi ülkelerin ekonomileri üzerindeki etkileri, global gıda krizi ve İKT üyesi ülkelerde gıda güvenliğinin sağlanması, global finansal kriz ve İslam ülkeleri üzerindeki etkileri, İslam ülkeleri arasındaki tercihli ticaret sistemine işlerlik kazandırılması, e-devlet uygulamaları, menkul kıymetler piyasaları arasındaki işbirliğinin artırılması, yoksulluğun azaltılmasına yönelik programlar, yatırım ortamının geliştirilmesi ve helal gıda standardının oluşturulması olduğuna dikkat çekti.

Karşılaşılan sıkıntılar yoksulların hayatlarını tehtit düzeyine geldi

Tüzmen, yoksul nüfusun çoğunluğu oluşturduğu İslam ülkelerinde ortaya çıkan gıda darlığı ve fiyat yükselişlerinin, yoksul ailelerin sayısının daha da artmasına yol açtığını belirterek, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalarla düşünüldüğünde karşılaşılan sıkıntıların artık neredeyse yoksulların hayatlarını tehdit etmeye başladığını, bu noktada gıda krizi konusunun toplantı sırasında üye ülkeler arasında etraflı biçimde tartışılmasının son derece yararlı olduğunu aktardı.

Bu konudaki çalışmalara devam edilmesi ve net gıda ithalatçısı olan en az gelişmiş ülkelerin sorunlarının çözümüne yönelik bir bakanlar toplantısı düzenlenmesi fikrini desteklediklerini bildiren Tüzmen, mevcut şartlar altında İKT 10 yıllık eylem planına paralel olarak İSEDAK gündemine alınan yoksullukla mücadele programlarına ve özellikle turizm, pamuk gibi sektörel eylem planlarının uygulanmasına daha fazla önem verilmesi gerektiğini söyledi.

Bakan Tüzmen, "Bu çerçevede İslam Kalkınma Bankası bünyesindeki yoksullukla mücadele fonunu önemli bir araç olarak görüyor ve üye ülkeleri daha fazla bu fona katkıda bulunmaya davet ediyorum" dedi.

Tercihli tarife protokolü, hızlı bir biçimde tamamlanıyor

İKT üyesi ülkeler arasındaki tercihli ticaret sistemini (TPSOIC) hedeflenilen şekilde 2009 yılı başında mutlaka yürürlüğe koymak durumunda olduklarını vurgulayan Tüzmen, tercihli tarife protokolü (PRETAS) ve menşe kuralları düzenlemesinin de hızlı bir biçimde tamamlandığını vurguladı.

Tüzmen, söz konusu anlaşmaları imzalayan Fas, Katar ve Umman'ı kutlayarak, şunları kaydetti:

"Henüz bu anlaşmalara taraf olmamış İKT üyesi diğer ülkelerden de artık hızla harekete geçmelerini ve TPSOIC anlaşmalarını daha fazla zaman kaybetmeden imzalamalarını, onaylamalarını bekliyoruz. Bugüne kadar Türkiye dahil 6 üye ülke PRETAS'ı onaylamıştır. 4 üye ülkenin daha bu anlaşmayı onaylaması, tercihli ticaret sisteminin 2009 yılı başında yürürlüğe girmesini sağlayacaktır. Önümüzdeki iki ayda bu yönde atılacak kararlı adımlar bizi mutlu sona ulaştıracaktır. Buradan halihazırda PRETAS'ı imzalamış olan üye ülkelerin değerli temsilcilerine sesleniyorum. Onay işlemlerinizin bir an önce tamamlanması halinde hep birlikte İKT içi ticarette yepyeni bir sayfa açmış olacağız. İnşallah yakında uygulamaya başlayacağımız tercihli ticaret sistemi, İslam ülkeleri arasında bir serbest ticaret alanı oluşturulmasına yönelik hedefimize ulaşabilmemiz için başlangıç noktası olacaktır."

Helal gıda standartları oluşturuluyor

İSEDAK toplantısı sırasında İKT bünyesinde ortak bir helal gıda standardının hazırlanması konusunun da ele alındığını belirten Tüzmen, bu konuda 23. İSEDAK toplantısında atılan ilk adımın ardından geçen süre içinde çalışmalarda ilerleme kaydedildiğini gördüklerini söyledi.

Kürşad Tüzmen, "Uzmanlar grubunun çalışmalarını kararlılıkla sürdürmesini ve 25. İSEDAK toplantısına kadar İKT helal standardını oluşturmasını bekliyoruz" dedi.

24. İSEDAK toplantısının fikir alışverişi bölümünde İKT üyesi ülkelerde yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunun ele alınmasının son derece isabetli olduğunu da vurgulayan Tüzmen, özellikle yabancı yatırımların teşvik edilmesi için hukuki ve ekonomik altyapısını güçlendiren ülkelerin kalkınma çabalarına da ivme kazandırdıklarını gördüklerini anlattı.

Tüzmen, sözlerine şunları ekledi:

"Uluslararası yatırımların ekonomik kalkınma üzerindeki olumlu etkilerinin görüldüğü günümüz şartlarında İKT üyesi ülkelere düşen başlıca görevler, yabancı yatırımların önündeki hukuki ve bürokratik engellerin ortadan kaldırılarak yatırımlar için uygun bir ortam oluşturulması, özel sektör yatırımlarına süreklilik kazandıracak tedbirlerin alınması, kaliteyi ve markalaşmayı öne çıkaracak stratejilerin geliştirilmesi olmalıdır."