'Twitter'da 140 karakterle dünyayı kurtarıyorlar'
Başbakan Erdoğan, "Twitter'da ahkam keser, provokasyon yaparlar. 140 karakterde mesaj yazınca kendilerini dünyayı kurtaran adam gibi bunlar görmeye başlarlar" dedi
ANKARA - Erdoğan, AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen partisinin Genişletişmiş İl Başkanları Toplantısında yaptığı konuşmada, geçen hafta yapmayı planladıkları toplantının Soma'daki maden faciası nedeniyle ertelendiğini anımsatarak, Soma'da hayatını kaybeden 301 maden işçisine tekrar Allah'tan rahmet, yaralılara şifa, yakınlarına da başsağlığı diledi.
Soma'daki kazayı öğrendikleri andan itibaren yapılanları salı günü TBMM'de AK Parti Grup Toplantısında ayrıntılı şekilde anlattığını, genelden başlayarak tüm imkanları seferber ettiklerini, kazaya çok hızlı şekilde bütün detayları, bütün ayrıntıları hesaba katarak müdahale ettiklerini dile getiren Erdoğan, ilk etapta amaçlarının madendeki işçileri kurtarmak, yaralıları hastaneye ulaştırmak ve şehitlerin naaşlarına ulaşarak çıkarmak, eş zamanlı olarak definleri sağlamak, ailelere yardım eli uzatılarak ilçedeki tüm ihtiyaçların giderilmesi olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, maden faciası sonrasında arama-kurtarma, destek ve yardım faaliyetlerine 2 bin 743 personel, 258 kara, 9 hava aracıyla müdahale edildiğini, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, İçişleri, Sağlık, Aile ve Sosyal Politikalar, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor bakanlıklarının gerek arama-kurtarma gerekse şu anda devam çalışmalarda görev aldığını, Genelkurmay Başkanlığı, AFAD, Türk Kızılayı, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının bölgede yaraları sarmak için canla başla çalıştığını, hala da çalışmaya devam ettiğini kaydetti.
"Kademe kademe değişiklikler yapılacak"
Şehit madencilerden emanet kalan yakınları için de adımlar attıklarını, atmayı sürdürdüklerini, çarşamba günü gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısında çok geniş çaplı olarak nelerin yapılabileceğini görüştüklerini hatırlatan Erdoğan, "Gerek Maden Yasası'nda gerek İş Sağlığı ve İş Güvenliği yasalarında ne gibi daha buna ilaveler yapılabileceğini üzerinde çalışmalarımızı yaptık. Buradaki değerlendirmeler doğrultusunda kademe kademe bu değişiklikleri yapacak, bu adımları atacağız" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, dün Soma'daki işçileri temsilen Ankara'ya gelen 10 işçi ile ilgili bakanlar ve kendisinin görüştüğünü ifade ederek, "Bu kazanın sebeplerini ve sorumlularını tespit etmenin yanında bundan sonra alınacak tedbirleri belirlemek, kazayla ilgili idari ve adli soruşturmaların da takipçisiyiz, onlar da devam ediyor, bu soruşturmaları bizler de titizlikle takip ediyoruz. Bundan sonra aynı kazaların yaşanmaması, bunu minimize etmek için her kademede çalışmaları başlattık" dedi.
"Hiç kaza olmaz diye bir anlayışının yanlış olduğunu söylemek zorundayım" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu sadece maden ocakları için söylemiyorum, hayat risklerle doludur, her yerde birçok şeylerde istediğiniz kadar testler yapın, ne yaparsanız yapın, kaza oranını minimize etmek en ideal olanıdır, ama sıfırlamak dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir yaşamda, yaşam şeklinde mümkün değildir. Otobüsler, otomobiller, uçaklar vesaire bunlarda test azami ölçüde yapılır ve her şey sıfırlanır ondan sonra uygulamaya gelir, olmuyor mu? Yine oluyor. Maden ocakları olsun diğer işler olsun ama maden ocakları, kömür ocakları riski en yüksek olan işletmelerdir. Tabiki buralarda en ileri teknolojileri hayata geçirmek için bundan sonraki takipler çok daha farklı olacak.
TBMM'de bütün grupların desteğiyle bir araştırma komisyonu kurulma teklif ettik, kuruldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız yeni acıların yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemeler üzerinde çalışıyorlar, çalışıyoruz."
"77 milyon tek yürek oldu"
Başbakan Erdoğan, Soma'daki maden faciasının 77 milyonun tamamına bir kez daha millet olma şuurunu, zor zamanlarda kardeş olma, birlik olma ruhunu çok güçlü şekilde hissettirdiğine vurgu yaparak, en son Van depreminde milletin tek yürek olduğunu, Van'daki vatandaşların acısını paylaştığını, 81 vilayetten yardımlar ve duaların Van için seferber olduğunu, Soma'daki kazanın ardından 77 milyonun yine tek yürek olduğunu, ayni, nakdi yardımlarıyla dualarıyla Soma'nın acısını yüreklerinde hissettiklerini müşahede ettiklerini anlattı.
Soma'daki maden kazasının ardından Türkiye'nin millet olarak yalnız olmadığını, tüm dost ve kardeş ülkelerin de Türkiye'nin acısını paylaştığını bir kez daha görüp, hissettiklerine dikkati çeken Erdoğan, Bosna Hersek'teki 1,5 milyon insanı etkileyen sel felaketinin ardından bölgeye ulaşan ilk uluslararası yardımın Türkiye'den geldiğini söyledi.
Dün bir gazetede, Bosnalı afetzedelerin Türkiye'nin yardım ekiplerini görünce, kendi sorunlarını, dertlerini bir kenara bırakıp, Soma'yı sorduklarını, başsağlığı mesajlarını ifade ettiklerini, belirten bir haberi gördüğünü anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"İşte bunu herkes anlayamaz, anlayamadı. Bir Bosnalının bir yandan evindeki sel sularını, çamurlarını temizleyip, bir yandan da Türkiye'nin yardım ekiplerine merakla, endişeyle Soma'yı sormalarını inanın herkes anlayamaz ve nitekim anlayamadılar. Soma'daki kazanın hemen ardından 'Somaliyi bırak Soma'ya bak' diye insanlık dışı, insaf dışı, izan dışı ifadeler kullananlar oldu. Bizim Bosna Hersek'teki, Sırbıstan'daki sel faciasına yardım göndermemizden, el uzatmasından rahatsızlık duyanlar çıktı. Elhamdülillah artık 12 yıl önceki Türkiye yok. Hem kendi afetleriyle mücadele ederken öbür tarafta Bosna'ya, Sırbistan'a elini uzatabilecek güçte olan bir Türkiye var, biz bunu birçok yönleriyle ele alabilecek güce, anlayışa sahibiz. Ama bunların anlayışı nasıl bir anlayıştır, bu nasıl bir ufuksuzluktur, nasıl bir vicdansızlıktır, nasıl bir insafsızlıktır.
Twitter'da 140 karakterle dünyayı kurtaran adam gibi kendilerini görmeye başladılar
İnanın bu Somali'ye, Bosna Hersek'e, Sırbistan'a el uzatmamızı eleştirenler Soma'yı da bilmezler, haritada yerini dahi gösteremezler. Somali bunlara ne kadar uzaksa, inanın Yozgat'ta o kadar uzaktır, Soma'da o kadar uzaktır. Saraybosna bunlara ne kadar uzaksa emin olun Diyarbakır, Van, Şırnak, Sivas'ta bunlara o kadar uzaktır. Bunlar dünyayı kendi küçük semtlerinden ibaret zanneder bunlar, lüks kafelerde otururlar, boğaza nazır villalarında, köşklerinde demlenirler, ellerinde akıllı telefonlarıyla attıkları twitlerle ahkam keserler, yalan söylerler, provokasyon yaparlar, yaptıkları bu. Emin olun eğer Twitter'de gündem listesine girmiyorsa hiçbir mesele bunlar için anlam ifade etmez. Orada gündeme gelen konular hakkında da 140 karakterde mesaj yazınca kendilerine dünyayı kurtaran adam gibi bunlar görmeye başlarlar. Bir yoksulun elinden tutmazlar, bir yetimin başını okşamazlar, bir fakirin evine ayakkabılarını çıkarıp girmezler, bizim kültürümüzün gereği budur diye bilmezler. Niye? Beyefendi evine öyle girip çıkıyor da onun için. Sofralarımıza diz kırıp oturmazlar, oturamazlar, İstanbul'un doğusunda, İzmir'in, Ankara'nın doğusunda koca bir dünya olduğunu bilmez, o dünyayı asla umursamazlar."