”10 Kasım'dan vazgeçilmedi”

Bakan Cemil Çiçek, "Demokratik Açılım" süreciyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Demokratik Açılım" sürecinin 10 Kasım'da TBMM'de ele alınmasından vazgeçilmediğini belirtti.

TRT Türk'te yayınlanan "Konuşacak Çok Şey Var" programına katılarak soruları cevaplandıran Çiçek, Türkiye'de gelecekte demokrasinin ve siyasetin kendi kuralları içinde işleyeceğini, hukukun daha fazla egemen olacağını, artık iktidarların normal yollardan değişeceğini söyledi.

Türkiye'nin normal kulvarında çağdaşlaşmaya, modernleşmeye devam edeceğini vurgulayan Çiçek, "Bunun varabileceği yer AB'dir, AB'ye girmesek bile AB standartlarında bir demokrasidir" dedi.

"Türkiye Batı'dan Doğu'ya dönüyor" eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Çiçek, Türkiye'nin Tanzimat'tan beri yüzünü Batı'ya yönelttiğini, AB müzakere sürecini de Hükümetlerinin başlattığını söyledi.

Türkiye'nin bir taraftan çağdaşlayan bir ülke olduğuna, diğer taraftan da Asya ve Orta Doğu'da bulunduğuna dikkati çeken Çiçek, "Türkiye'nin bölgesel bir güç, sorun çözen, sorunun çözümüne katkı sağlayan bir ülke olarak, komşularıyla İslam dünyasıyla ilgilenmiş olması eksen değiştirdiği anlamına gelmez tam tersi tarihi misyonu neyse onun gereklerini yerine getirmeye çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu. 

"Demokratik Açılım süreci"

"Demokratik Açılım" sürecini, "dikkatli götürülmesi gereken bir süreç" olarak niteleyen Çiçek, işin özünde birliğin, kardeşliğin pekiştirilmesi ve barışın sağlanması olduğunu söyledi.

Türkiye'nin barışının ve kardeşliğinin daha köklü hale getirilmesi adına açılımları önemsediklerini ve kararlılıklarını ortaya koyduklarını vurgulayan Çiçek, "Ama olabildiğince de kırıp dökmeden, insanların herhangi bir endişeye kapılmasına da en azından bizden kaynaklanan sebeple olmasın diye azami hassasiyet gösteriyoruz" şeklinde konuştu.

Bir soru üzerine "Demokratik Açılım" sürecinin 10 Kasım'da TBMM'de ele alınmasından vazgeçilmediğini belirten Çiçek, ülkenin birliğinin ve dirliğinin her zaman konuşulabileceğini, özel bir tarih ayırmaya gerek olmadığını, çözüme yönelik söyleyecek şeyi olmayanların kafa karıştırmaya çalıştığını söyledi.

Açılım sürecinde ilk defa güvenlik, ekonomik, dış politika, sosyal ve kültürel boyutuyla tüm tedbirlerin eş zamanlı yürütülmeye başlandığına dikkati çeken Çiçek, "Herkes ayrıntıya takılmasın da... Ya kardeşim, böylesine yürek yakan, ülkenin geleceğini tıkayan ayağımızdaki pranga, birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi dinamitleyen bu meseleyle ilgili ne söylüyorsun" diye konuştu.

"İrticayla Mücadele Eylem Planı" iddiaları hakkındaki soruyu da Çiçek, "Hukuki bir konuyu bir kişiye sormaktan ziyade hukukun bizatihi kendisinde sormak gerekir" diye yanıtladı.

Çiçek, bir başka soru üzerine Hükümet ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında anayasal çerçevede götürülen bir ilişki olduğunu belirtti.

Anavatan Partisi ile Demokrat Parti'nin birleşmesini de değerlendiren Çiçek, Anavatan'nın farklı bir felsefeyle kurulduğunu belirterek, "Birleştiği öbür tarafın Anavatan Partisi'nin felsefesine Özal'ın şahsına itirazları vardır. Söylemedikleri laf bırakmadılar. Hakaretin bini bin para. Erken ölmesinin sebebi bu hakaretlerdir. Şimdi bunların hiçbirisi olmamış gibi birleşelim diyorlar. Hayırlı uğurlu olsun" dedi.