1000 yıldır keçi kılı ile geçiniyorlar

Aydın'ın Bozdoğan ilçesine bağlı Olukbaşı köyündeki evlerin büyük bölümünde keçi kılından çadırların üretildiği tezgahlar bulunuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME




AYDIN - Bozdoğan ilçesine bağlı Olukbaşı köyünde, yaklaşık bin yıllık geleneği sürdüren köylüler, keçi kılından çadır üretimi yaparak geçimlerini sağlıyor. Aydın İl Kültür Müdürlüğü verilerine göre, Olukbaşı köyünde bin yıldır kıl çadırı üretiliyor. Köyde üretilen kıl mamullerinin genel adına "mutaf" deniliyor. Köy muhtarı İsmail Öztaban, kıl mamullerin ticaretinin önce develerle, 1800'li yıllardan itibaren demiryoluyla, ardından da karayolu ile yapıldığını anlattı. Öztaban, köylerindeki keçi sayısının çok az olduğunu ancak Türkiye'nin her bölgesinden köylerine keçi kılı getirildiğini ifade etti.

Keçi kılından elde edilen kaşmirin ham olarak Almanya, İtalya, Amerika ve Çin'e ihraç edildiğini, yurt içine turistik amaçlı çadır üretimi ve satışının aralıksız sürdüğünü belirten Öztaban, "Köy halkının geçim kaynağı keçi kılı. Erkekler örüyor, kadınlar işliyor. Köyün yüzde 70'i kıl dokumacılığı yapıyor. Hemen hemen her evde dokuma tezgahı var. Bu keçi kılları Türkiye'nin her yerinden buraya taşınıyor. Burada işlenip, pazarlanıyor" diye konuştu. Tabakhane kılı ile canlı keçinin sırtından kesilen kıl olmak üzere iki çeşit kıl topladıklarını ifade eden Öztaban, "Kıl çadırı işi çok eskiden beri var. Yaşamımızda kılla kullanılan aklınıza ne gelirse köyümüzde imal ediliyor" dedi.

Yazın serin, kışın sıcak tutan çadırlar

Öztaban, köye ilk olarak 1975-1976 yıllarında Şanlıurfa'dan çadır almaya gelenler olduğunu, köylülerin Arap ülkeleriyle iletişim kurmasıyla Arap ülkelerine de siyah kıl çadırının satılmaya başlandığını anlattı. Öztaban, "1980-1995 yılları arasında siyah kıl çadırından köyümüz çok para kazandı. Yüzde yüz el sanatı, yüzde yüz keçi kılından çadırın talebi çok olunca, köyde siparişlere yetişemez duruma geldi. 2000 yılından sonra ise sentetik karışımı çadır yapımının yaygınlaşmasıyla bir durgunluk yaşandı" diye konuştu. Kıl çadırı üretiminin yine de sürdüğünü, yurt içi kadar yurt dışına da ürün sattıklarını ifade eden Öztaban, şunları söyledi:

"Afganistan'a, Hindistan'a, Mısır'a, hatta geçmişte Kaddafi'ye bu köyde üretilen çadırlardan gitti. Şu an üretimde düşme yok, fabrikasyona geçiş oldu. 100 keçiden 50 kilo kıl toplanıyor. Biz kıldan vazgeçemiyoruz. Bu mesleği devam ettireceğiz. Köyümüzde bin yıldır bu gelenek sürüyor. Dünyada keçi kılından çadır üretilen başka yer yok." Köyde el üretimi yapan 65 yaşındaki Dursun Öztaban da 45 yıldır bu işi yaptığını, kıldan çoban çadırı, heybe, torba ürettiklerini söyledi. Kılın kullanıldığı makyaj malzemelerinin de üretimini yaptığını ifade eden Öztaban, yurt dışına siparişle yazgı gönderdiğini, en çok İngiltere'den sipariş aldığını anlattı.

Her işin farklı maliyeti olduğunu, 12 lira ile 100 lira arasında ürün maliyetlerinin değiştiğini, ayda en az bin lira kazandığını ifade eden Dursun Öztaban, ürettikleri kıl çadırlar hakkında şu bilgileri verdi: "Kıl çadırı yazın serin, kışın sıcak tutar, ateşte yanmaz, üzerinde yılan, akrep yürüyemediği için daha güvenlidir. Kıl çadırında kışın yağmurlu havalarda gözenekler kapanır, yağmur ve soğuk girmesini engeller, yazın ise gözenekler açılır rüzgarın geçmesini sağladığı için sirkülasyon meydana gelir, serin olur."

(AA)
 

Bu konularda ilginizi çekebilir