2010 yılı bütçesi neden öngörülenden daha az açık verdi?
Ahmet ARSLAN / MBA, CPA, Muhasebat Kontrolörü/Maliye Bakanlığı
Bilindiği üzere, 2010 yılı merkezi yönetim bütçe açığı 39.6 milyar TL ile hedeflenen 50.2 milyar TL'nin altında gerçekleşti. Her ne kadar bu durum olumlu olarak görünse de söz konusu durumun nedenlerine bakmak mali disiplinin kalitesi, devamlılığı ve sürdürebilirliği açısından önemlidir.
Bu yazımızda bütçe açığının beklenenin altında gerçekleşmiş olmasının nedenleri ve bunun mali performansa bakımından ifade ettiği anlam irdelenecektir.
Kalemler itibariyle bütçe hedef ve gerçekleşmeleri
2010 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri
(milyon TL)
Bütçe Gerçekleşme Fark
Bütçe giderleri 286.981 293.628 6.647
Faiz hariç giderler 230.231 245.332 15.101
Personel giderleri 60.349 62.301 1.952
SGK Devlet primi 11.110 11.060 -50
Mal ve Hizmet Alımları 25.190 28.823 3.634
Cari transferler 102.173 101.891 -282
Sermaye giderleri 18.924 25.907 6.982
Sermaye transferleri 3.429 6.736 3.307
Borç verme 6.903 8.613 1.711
Yedek ödenekler 2.153 0 -2.153
Faiz harcamaları 56.750 48.296 -8.454
Bütçe gelirleri 236.794 254.028 17.234
Genel bütçe gelirleri 229.947 246.142 16.195
Vergi gelirleri 193.324 210.532 17.209
Teşebbüs ve mülkiyet geliri 6.755 9.788 3.033
Faizler, paylar ve cezalar 17.817 21.014 3.198
Sermaye gelirleri 10.649 3.376 -7.274
Kaynak: Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü (www.muhasebat.gov.tr)
Yukarıdaki tablodan açıkça görüldüğü üzere bütçe açığının beklenenden daha düşük gerçekleşmiş olması bütçe giderlerindeki tasarrufun değil bütçe gelirlerinde görülen olumlu gelişmenin bir sonucudur. Bütçe gelirlerindeki bu gelişmenin analizine geçmeden önce bütçe giderlerinde hedeften sapmalar gösteren bazı kalemlere bakmakta fayda bulunmaktadır.
Tabloda görüldüğü gibi personel giderleri, mal ve hizmet alımları, sermaye giderleri ve sermaye transferleri bütçe hedeflerinden belirgin sapmalar gösteren önemli kalemler olarak göze çarpmaktadır.
Sermaye transferleri bütçe dışına sermaye birikimi amaçlayan ve sermaye nitelikli mal ve hizmetlerin finansmanı amacıyla yapılan karşılıksız ödemelerdir. Bu bağlamda KÖYDES, BELDES ve SODES gibi projelere yapılan kaynak transferleri sermaye transferleri kapsamında nitelendirilmektedir.
Sermaye transferlerinin bütçe hedefinin üzerinde gerçekleşmiş olmasının en önemli sebebi yaklaşık 3.5 milyar TL tutarındaki "Mahalli İdarelere Sermaye Transferleri" kaleminden ileri gelmektedir.
Sermaye giderleri kalemleri
(milyon TL) Gerçekleşme Bütçe
Sermaye giderleri 25.907 18.924
Mamul mal alımları 2.024 2.221
Gayrimenkul alımları ve kamulaştırılması 1.621 941
Gayrimenkul sermaye üretim giderleri 20.241 13.676
Müteahhitlik giderleri 18.396 0
Hizmet binası 2.333 0
Yol yapım giderleri 8.950 0
Diğerleri 6.495 0
Gayrimenkul büyük onarım giderleri 1.255 1.132
Tablodan anlaşıldığı kadarıyla sermaye giderlerinin bütçe hedefinin üzerinde gerçekleşmiş olmasının ana nedeni müteahhitlik giderleri özellikle 'Yol Yapım Giderleri'ndeki artış olarak görünmektedir. 'Diğerleri' olarak görülen kalemin de bütçe hedefinden sapmada etken olmuş olabileceği görülmektedir. Kamu hesaplarıyla ilgili daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, "Diğerleri" kaleminin hesap grubu içinde önemli tutarda olmasına rağmen unsurlarının açıklanmamasının uluslararası genel kabul görmüş muhasebe standartlarına uygunluk ve hesapların şeffaflığı ve anlaşılabilirliği açışından bir eksiklik olduğu düşünülmektedir.
Ayrıntısı gösterilmediği halde mal ve hizmet giderlerinde bütçe kaleminden sapmaya yol açan kalemlerin devlet memurlarının görev giderleri, tedavi yardımları ile yol bakım ve onarım giderleri olduğunu belirtelim.
Son olarak, her ne kadar cari transferler kalemi toplam bazda bütçe hedefini aşmamış görünse de unsurları itibariyle bazı aşımlar olmuştur. Örneğin, en bariz aşım gelirden mahalli idarelere verilen paylardan kaynaklanmıştır. Her ne kadar söz konusu aşım vergi gelirlerinde meydana gelen artıştan kaynaklansa da rakamın büyüklüğü ve mahalli idarelere sermaye giderleri ve sermaye transferleri şeklinde yapılan ödenek aktarmalarından kaynaklanan bütçe giderlerindeki sapmalar mahalli idarelerin merkezi yönetim bütçesi üzerinde ağırlık ve yük oluşturmaya başladığının bir işaretidir. 2010 yılında mahalli idarelere çeşitli şekillerde (mahalli idarelere verilen paylar, sermaye giderleri, sermaye transferleri) yapılan aktarmaların tutarı yaklaşık 27 milyar TL'yi bulmuştur. Her ne kadar merkezi yönetimden mahalli idarelere yapılan bu aktarımların bazıları yatırım harcamaları için yapılmış gibi görünse de mahalli idarelerin mali işleyişi üzerinde etkin bir denetim sistemi bulunmadığından aktarılan kaynakların yerinde ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı konusunda şüphelerimiz bulunmaktadır. Daha önce sosyal güvenlik sisteminin finansman açığı için Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapılan transferlerden ileri gelen bütçe giderlerindeki beklenmeyen artış yerini mahalli idarelere yapılan aktarmalara bırakmaktadır. Her ne kadar 2010 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapılan hazine yardımı yaklaşık 42 Milyar TL ile hedeflenen 58 Milyar TL'nin altında kalmış olsa da mahalli idare ve sosyal güvenlik idaresine yapılan transferlerin toplam tutarının yaklaşık 70 Milyar TL'ye ulaşması, devletin mali disiplininin sürdürülebilirliği açısından, bu iki idarenin mali yönetim sisteminde yapılması gereken reformların önemi ve aciliyetini göstermektedir.
2010 yılı vergi gelir kalemlerinin görünümü
Milyon tl
Vergi gelirleri 193.324 210.532 17.209
Gelir vergisi 41.516 40.392 -1.124
Kurumlar vergisi 17.965 20.925 2.960
Mülkiyet üzerinden alınan vergiler 4.484 5.249 764
Dâhilde alınan katma değer vergisi 22.636 26.325 3.689
Özel tüketim vergisi 54.631 57.285 2.654
Banka ve sigorta muameleleri vergisi 3.875 3.571 -305
Özel iletişim vergisi 4.816 4.121 -696
Gümrük vergileri 2.980 3.240 260
İthalde alınan katma değer vergisi 30.108 36.208 6.099
Damga vergisi 4.399 5.083 684
Harçlar 5.405 7.007 1.602
Kaynak: Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü (www.muhasebat.gov.tr)
Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere bütçe gelirlerinin bütçe hedefinin üzerindeki gerçekleşmiş olmasında başlıca etken mali idarenin kontrolünde olmayan 2010 yılındaki beklenenden daha iyi yaşanan ekonomik canlanmanın etkisiyle ÖTV, KDV, Özel İletişim Vergisi ve Gümrük Vergileri gibi dolaylı vergilerdeki artıştır. Dikkat edilirse, bireysel kazanç ve iratlar üzerinden alınan Gelir Vergisi tahsilâtı bütçe hedefinin altında gerçekleşmiştir. Bütün bunların sonucu olarak dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı 2009 yılında %64'ten 2010 yılında %68'e yükselmiştir. Böyle bir vergi yapısının mali performans açısından çok anlam ifade etmediği gibi vergi adaleti açısından da arzulanan bir durum olmadığı düşünülmektedir.
Sonuç
Yukarıda yapılan irdelemelerin sonucunda, bütçe açığının hedeflenenden daha düşük gerçekleşmiş olmasının bütçe giderlerindeki kısıntılardan değil, ekonomik konjonktürün (büyümenin) etkisiyle dolaylı vergilerde meydana gelen önemli artışlardan kaynaklandığı ve bunun gerçek anlamda mali performansı yansıtmadığı anlaşılmaktadır.