2010'a enerji ve özelleştirmeler yön verecek

Deloitte raporuna göre, Türkiye, bazı ekonomik ve politik riskleri barındırmakla birlikte, önümüzdeki dönemin de yatırım açısından en cazip pazarlarından biri

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Deloitte Türkiye'nin "2009 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu"na göre, 2010'da işlem hacminde özelleştirmeler ve enerji sektörü işlemleri belirleyici olacak.

Deloitte Türkiye'den yapılan yazılı açıklamada yer verilen rapora göre, Türkiye'de birleşme ve satın almalar, küresel finansal krizin etkisiyle, 2009'da sayı ve hacim olarak frene bastı.

2009'da, toplam değeri 5,8 milyar dolar olan 102 işlem gerçekleşirken, önceki yıla göre işlem adedi yüzde 40, işlem hacmi ise yüzde 64 oranında azaldı. Yılın bütünündeki işlem hacminin yarısı, toplam işlem hacminin yüzde 31'ini oluşturan özelleştirmelerin etkisiyle, son çeyrekte gerçekleşti.

Yabancı yatırımcıların toplam işlem hacmindeki payı düşerek, yüzde 38 olurken, işlemler çoğunlukla enerji, bilişim, gıda ve üretim sektörlerinde yoğunlaştı.

Birleşme ve satın almalar açısından, son 5 yılın "en durgun" dönemi geride kalırken, geleceğe ilişkin beklentiler, toparlanmanın kademeli olacağını gösteriyor. 2010 yılına ise enerji sektörünün ve özelleştirmelerin damga vurması bekleniyor.

Finansal krizin etkisiyle stratejik iş planlarını yeniden şekillendiren yabancı yatırımcılar için Türkiye, bazı ekonomik ve politik riskleri barındırmakla birlikte, önümüzdeki dönemin de yatırım açısından en cazip pazarlarından biri olacak.

Stratejik yatırımcılar açısından alımların daha çok enerji, çimento, gıda ve ilaç gibi özellikli sektörlere yönelik olması bekleniyor.

2009 işlemlerini orta ölçekli işlemler oluşturdu

Rapora göre 2009 Türkiye'nin yabancı yatırımcıları çekmekte zorlandığı bir yıl olurken, yabancı yatırımcıların toplam işlem hacmindeki payı, geçmiş yıllardaki yüzde 75-80 seviyesinden yüzde 38'e geriledi. Yabancıların gerçekleştirdiği işlem hacmi, önceki yıla göre yaklaşık yüzde 85 oranında azaldı.

Toplam işlem hacminin yüzde 31'ini özelleştirmeler oluşturdu. En büyük 4 özelleştirme ihalesini kazanan Türkiye'den 4 grup, yıllık işlem hacminin yüzde 30'unu gerçekleştirmiş oldu. Türk şirketlerin toplam işlem hacmindeki payı, geçmiş yıllardaki yüzde 20-25 seviyesinden yüzde 62'ye çıktı.

Rapora göre, 2009 işlemlerinin neredeyse tamamına yakınını orta ölçekli işlemler oluştururken, 500 milyon doların üzerinde tek işlem oldu.

Ortalama işlem değerinde, önceki yıla göre neredeyse yarı yarıya azalma görüldü. Geçen yıl 100 milyon dolar olan ortalama işlem değeri, 2009'da 55 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Özelleştirmeler ve en büyük 5 özel sektör işlemi hariç tutulduğunda, geri kalan işlemlerdeki ortalama işlem büyüklüğü 35 milyon dolar oldu.

Enerji ile gıda ve içecek sektörleri, hem işlem sayısı hem de işlem hacmi olarak ilk sırada gelen sektörler oldu. Üretim ve bilişim teknolojileri de işlem sayısı bakımından hareketli sektörlerdi.

Rapora göre, finansal yatırımcılar 2009'u suskun geçirdi. Tüm zamanların rekorunun kırıldığı 2008 yılının aksine, 2009 yılında finansal yatırımcılar 8 işlem ile toplam işlem hacminin yüzde 12'sini oluşturdu.

Enerji, sağlık ve tüketici ürünleri sektörü hareketlenecek

Önümüzdeki dönemde birleşme ve satın almalar açısından enerji, sağlık ve tüketici ürünleri sektörlerinin hareketli olması beklenirken, 2010 yılının gündeminde birçok özelleştirme projesi yer alıyor.

Elektrik dağıtım bölgeleri, elektrik üretim tesisleri, belediyelere ait doğal gaz dağıtım şirketleri ve bazı diğer iştirakler, otoyollar, Milli Piyango, şeker fabrikaları ve Halkbank gibi projeler sırada bekliyor.

Bu yılın işlem hacminde özelleştirmelerin ve enerji sektörü işlemlerinin belirleyici olacağı ve toplam işlem hacminin 10 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor.

Ayrıca, 2010, halka arzların uzun bir aradan sonra yeniden başlayacağı bir yıl olacak. Halen halka arza hazırlık yapan onlarca firmanın, 2010'un üçüncü çeyreğinden sonra harekete geçeceği tahmin ediliyor.

"Birleşme ve satın almalar ivme kazanacak"

Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı Başak Vardar, açıklamada yer verilen değerlendirmesinde, yatırımcıların ve finansman kuruluşlarının son derece sessiz kaldığı, işlem kapanışlarında gecikme ve zorlukların sıklıkla yaşandığı bir yılın geride kaldığını hatırlattı.

Vardar, 2010'da, finansal piyasalardaki kademeli toparlanmayla birlikte, yatırımcıların, ve Türkiye'den müteşebbislerin önlerini daha rahat görmeye başlayacaklarını belirterek, "Bu da birleşme ve satın alma faaliyetlerine yeniden belli bir ivme kazandıracaktır" dedi.