5. İzmir İktisat Kongresi sona erdi
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, 5. İzmir İktisat Kongresi'ne 4 bin 409 katılımcının geldiğini belirterek, "Şu ana kadarki kongrelerle nazaran açık ara farkla katılımcı sayısının en yoğun olduğu kongre oldu" dedi.
İZMİR - 5. İzmir İktisat Kongresi, 34 oturumun tamamlanmasıyla sona erdi. Kapanış oturumunda konuşma yapan Bakan Yılmaz, çok canlı ve zengin bir 3 günü geride bıraktıklarını, İzmir'deki güzel havanın muhalefetine rağmen oturumlara çok yoğun katılımın gözlendiğini söyledi.
Şaşırtıcı ölçüde diyebileceği bir yoğunluk yaşandığını vurgulayan Yılmaz, "Demek ki böyle bir kongreye ihtiyaç vardı. Kongreyi zamanında yapmışız. En son aldığım rakama göre 4 bin 409 katılımcı iştirak etmiş. Şu ana kadarki kongrelerle mukayese edildiğinde açık ara farkla katılımcı sayısının en yoğun olduğu kongre oldu. Bundan dolayı mutluluk duyuyoruz" diye konuştu.
Kongreye uluslararası düzeyde de yoğun katılımın olduğunu, Dünya Bankası, OECD, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı gibi birçok kurumdan temsilcilerin katılım gösterdiğini ifade eden Yılmaz, 34 oturumda 23'ü yurt dışından 243 panelistin fikir ve görüşlerini paylaştığını kaydetti.
Yılmaz, ana tema olan küreselleşme ve küresel krizden çıkışın tartışıldığı kongrede, "10. Beş Yıllık Kalkınma Planı"nın da ortaya koyduğu ana eksenler çerçevesinde içerikli tartışmalar yapıldığını, dünyadaki gidişatın anlaşılması ve pozisyon alınması noktasında verimli referanslar alındığını anlattı.
İzmir ve Ege'ye özel oturumlar
İzmir ve Ege Bölgesi'nin de önceki kongrelerin aksine yoğun bir şekilde tartışıldığını belirten Yılmaz, 14 oturumun sadece bölgeye yönelik olarak düzenlendiğini, EXPO 2020 adaylığına da ellerinden geldiğince destek olmaya gayret ettiklerini dile getirdi.
Kongrenin zamanlamasını tayin ederken cumhuriyetin 90. yılı, EXPO adaylığı ve dünyadaki kırılma noktalarının etkili olduğuna işaret eden Yılmaz, kongreye gösterdikleri katılımlarından, vizyon ve mesajlarını paylaşmalarından ötürü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da teşekkür ettiklerini ifade etti.
Bakan Yılmaz, 5. İzmir İktisat Kongresi'nde tüm faaliyetleri, ilk kongrenin ruhuna uygun bir şekilde yapmaya gayret ettiklerini, bu kongrede de ilk kongrede olduğu gibi ekonominin ne kadar önemli olduğunun vurgulandığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O kongrede, siyasi ve askeri başarıların ekonomik başarı olmadan eksik kalacağı, sürdürülemeyeceği vurgulanmıştı. Bugünkü dünyada da aynı şey geçerli. Kağıt üzerinde, sloganlarla ideolojik söylemlerle bir ülkenin güçlü olamayacağı, ekonomisi güçlüyse teknolojisi, üretim kapasitesi varsa ağırlıklı ülke olabileceğini bugün rahat bir şekilde söyleyebiliriz. Bağımsız ve saygı duyulan bir ülke olmanın yolu, ekonomiden geçiyor. Yine ilk kongrede olduğu gibi bu kongrede de katılımcılığı en üst düzeyde sağlamaya gayret ettik. Ülkemizin birliği, beraberliğini, bu kongre vesilesiyle bir kez daha ortaya koymaya gayret ettik."
Kongre rutin haline gelmeli
İzmir Valisi Mustafa Toprak da kongrenin katılımcılardan büyük ilgi gördüğünü belirterek, "Burada tartışılan her bir konu, orta vadeli program dahilinde Türkiye'nin 2023 vizyonunda yer alacaktır. Ülkelerin hedeflerinin olması gerekiyor. Hedef olmadan bir yere gitmek mümkün değil. Kongrede belirlenen politikalarla inşallah 2023 hedefine gideriz" diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise kongrenin rutin hale getirilmesi çağrısında bulundu.
Kocaoğulu, "Bu tür kongrelerin bir iki yılda bir yapılması doğru değildir. 5 yıl kısa, 10 yıl uzun olabilir. Belli bir süre belirlenerek bunun bir rutin hale gelmesinin yararlı olacağına inanıyorum" dedi.
Üç gün boyunca önemli konuların ele alındığı kongrenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Kocaoğlu, şunları kaydetti:
"Yerel yönetimlerin kalkınmada mutlaka güçlendirilmesi gerekiyor. Merkezi yönetimler, yerel dinamikler kadar bir şehrin önceliklerini bilemeyebilir. 60 yılda bu ülke gecekondularla doldu. Anadolu insanı, çözümünü kendisi üretti. O günün ekonomik şartlarında gecekondu yapmak bile zordu. Bugün ekonomi daha güçlü. Kentsel dönüşümü gerçekleştirip bu çarpık yapılaşmadan kurtulmalıyız. Altyapısı güçlü kentlerde yaşamalıyız."