51 kişinin katili Erdoğan

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Reyhanlı’da ölen 51 kişinin "katilinin" Başbakan Erdoğan olduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BRÜKSEL - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Avrupa Parlamentosu Sosyalist ve Demokratlar İlerici Grup Başkanı Hannes Swoboda ortak bir basın açıklaması yaparak, gazetecilerin çeşitli konulara ilişkin sorularını yanıtladı. 

Kılıçdaroğlu, Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı Grubuna hitaben yaptığı konuşmanın verimli geçtiğini ve konuşmasında CHP’nin demokrasiden, barıştan, insan haklarından, kadın-erkek eşitliğinden, bireysel özgürlüklerden yana bir parti olduğunu vurguladığını söyledi. 
Kılıçdaroğlu, bir gazetesinin sorusu üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika’ya seyahatinden önce "Kılıçdaroğlu Esat’ı destekliyor" şeklindeki açıklamasına sert yanıt verdi ve baskıcı rejimlerin her zaman karşısında olduklarını söyledi. 
Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan herhalde Amerika’ya gitmeden önce Aziz Nesin’in öykülerini okudu. Bizim Esat rejimini desteklediğimizi nerden çıkarıyor? Ben hayal dünyası geniş böyle bir insan görmedim. Ben Esat ile birlikte tatil yapmadım, tokalaşmadım, kendisine kardeşim demedim. Biz Suriye’de barış istiyoruz. Biz uluslararası bir konferansın yapılmasını önerdik. Şimdi bu konuda ABD ve Rusya anlaşarak uluslararası bir konferans yapılmasını talep etti. Bizim de istediğimiz buydu" dedi. 

-REHYANLI’DA ÖLEN 51 KİŞİNİN "KATİLİ" BAŞBAKAN ERDOĞAN’DIR

Reyhanlı’da ölen 51 kişinin "katilinin" Başbakan Erdoğan olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Silahlı, radikal insanları besleyip Suriye’ye göndermek ne zamandan beri Türkiye’nin işi oldu? Suriye’nin işi oldu? Reyhanlı’da ölen 51 kişinin katili Erdoğan’dır. İstiyorsa gitsin bunu Reyhanlı’ya , Hatay’a, Samandağı’na, Kırıkhan’a sorsun. Oradaki vatandaşlarla görüşsün. Kalkmış CHP’yi suçluyor, Esat rejimini destekledi diyor. Biz hiçbir zaman baskıcı rejimleri desteklemedik" şeklinde konuştu. 

"ESAT İLE ERDOĞAN ARASINDA DEMOKRASİ AÇISINDAN TON FARKI VAR"

Esat ile Erdoğan arasında demokrasi açısından ton farkı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 
"Esat ile Erdoğan arasında demokrasi açısından sadece ton farkı var. İkisi de baskıcı, İkisinde de özel mahkemeler, savcılar var. Hapishaneler var. Medya patronları aranıp hangi gazetecinin alınıp, atılacağı sorulmakta. Medyaya talimat verilmekte. Demokrasi açısından ne farkları var." 
Bir gazetecinin Başbakan Erdoğan’ın Reyhanlı saldırısı sonrasında MİT ile Emniyet arasında kopukluk olduğu şeklindeki açıklamalarının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: 
"Başbakan Erdoğan zafiyet kavramının ne olduğu öğrenmeli. Bunu itiraf eden de Başbakanın ta kendisi. Olayı önceden bileceksiniz, önlem almayacaksınız, sonra da Emniyet Birimleri ile MİT arasında koordinasyon eksikliği var’ diyeceksiniz. O zaman sizin ne göreviniz var? Koordinasyonsuzluğa yol açanı ortaya çıkardın mı? Hayır." 

-"HANNES SWOBODA: SURİYE’DEKİ KANLI SÜREÇ DURDURULMALI"- 

Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifak Grup Başkanı Hannes Swoboda ortak basın toplantısında Suriye’de kanlı sürecin bir an önce durdurulması gerektiğini söyledi. 
Swoboda, "Suriye’de askeri müdahaleler konusunda çekincelerimiz var. Radikal İslamcı hareketlerin diğer gruplar üzerinde baskı yapacak şekilde gücü ele geçirebilmesi konusunda endişelerimiz var. Suriye’de bir askeri müdahalenin karşısındayız. Esat da dahil Suriye tarafları herkes masaya oturmalı. Barışçıl bir ortamda Suriye sorunu çözülmeli" dedi. 

-SWOBODA: "KÜRT SORUNU KONUSUNDA CHP’NİN ENDİŞESİNİ PAYLAŞIYORUZ"- 

Kürt sorunu konusunda CHP’nin endişelerini paylaştıklarını ifade eden Swoboda, "CHP’nin Kürt sorunun çözümüne ilişkin düşüncelerini dinlemekten büyük mutluluk duyduk. Biz de CHP liderinin söylediği gibi sürecin şeffafalık içerisinde yürütülmesini istiyoruz. Bu tür hassas süreçlerde toplumun her kesimin kapsayacak şekilde bir çözüm üretilmeli. Şeffaflık olmazsa olmaz koşuldur" diye konuştu. 

-SWOBODA TÜRKİYE’DE TUTUKLU GAZETECİLERE DİKKATİ ÇEKTİ- 

Swoboda, Türkiye’de çok sayıda gazetecinin tutuklu olmasına dikkat çekerek, "Türkiye’de çok sayıda gazetecinin yanı sıra ve milletvekili cezaevinde. Bir taraftan PKK ile çözüm sürecine girerken, diğer taraftan bir Avusturya vatandaşının PKK ile ilişkisi olduğu için gözaltına alınması AKP’nin çözüm sürecine ilişkin politikasının çelişkili olduğunu göstermekte" diye konuştu. 

-BASINA KAPALI TOPLANTIDA KIBRIS KONUSU DA ELE ALINDI- 

Öte yandan ANKA muhabirinin elde edindiği bilgiye göre, Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar İlerici Grubu toplantısında Türkiye’nin Kıbrıs sorunu da gündeme getirildi. 
AP’li milletvekillerinin AK Parti hükümetinin ek protokol ve Ankara anlaşmasına uymadığı, Güney Kıbrıs dönem Başkanlığını tanımadıkları için AK Party’yi eleştirdikleri öğrenildi. Buna karşılık da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Güney Kıbrıs ile Kuzey Kıbrıs arasında yapılan referandum sonuçlarının dikkate alınması gerektiği ve burada alınan önerilerin yerine getirilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdiği kaydedildi.