AB bürokrasisi yeşil enerjiyi "zombi" endüstriye dönüştürüyor

Temiz enerji şirketi İspanyol Abergoa'nın CEO'su Manuel Sanchez Ortega, "Bir karara varmak, bir kararı onaylamak, endüstriye açık mesajlar yollamak çok uzun zaman alıyor. Bu yüzden insanlar Av

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

İspanya'nın en büyük yeşil enerji şirketlerinden biri olan Abengoa'nın CEO'su Manuel Sanchez Ortega'ya göre, Avrupa Birliği'nin işlemeyen politik sistemi, temiz enerji şirketlerini bir tür "zombi endüstri"ye dönüştürmüş durumda. Ortega'nın bu yorumları, AB siyasetçilerinin hangi enerji kaynaklarına öncelik vereceklerine karar vermekte son derece yavaş davranmalarından kaynaklanıyor. En büyük kararsızlık ise biyoyakıt sektöründe yaşanıyor.

"Ya yaşarsın ya da ölürsün; ama arada kalmak kimsenin hoşuna gitmez" diyen Manuel Sanchez Ortega, Financial Times'ta yer alan açıklamasında, Avrupa Birliği'nin bürokratik gecikmeler yüzünden temiz enerji sektörünü etkisiz ve verimsiz kıldığını ifade ediyor.

Ortega, "Avrupa'da siyeset işlemiyor. İnsanlar bana Latin Amerika'da, Afrika'da bürokrasinin ne düzeyde olduğunu soruyorlar. Onlara Avrupa'dan daha iyi olduğunu söylüyorum" diyor.

Avrupa Birliği biyoyakıtları desteklemek amacıyla bundan 10 yıl önce bir dizi teşvik uygulaması, vergi muafiyetleri başlattı. Bu teşviklerin sonucunda, biyoyakıt sektörüne yönelik yatırımlarda ciddi bir artış izlendi. Sektörün 2011 yılı cirosu 154 milyar euro oldu.

Üç sene önce ise, tarım ürünlerinden yakıt elde edilmesinin gıda fiyatlarını artıracağı, ağaçların kesilmesine yol açacağı ve daha fazla tarım alanı ihtiyacı yaratacağı endişesinin ortaya çıkması ile, sektör yeniden değerlendirmeye alındı.

Biyoyakıtların sınırlandırılması gündemde

2013 yılında AB Joint Research Centre tarafından yapılan araştırmada, biyoyakıt üretimine hiçbir teşvik verilmemesi durumunda, Avrupa'daki bitkisel gıda fiyatlarının yüzde 50 oranında düşük olacağı ifade edilmişti. Biyoyakıt üretiminin gıda fiyat enflasyonunu tetiklediğini ortaya koyan araştırma, bu şekilde devam ettiği taktirde, 2020 yılında bitkisel yağların yarısından fazlasının biyoyakıt için kullanılabileceğine dikkat çekmişti. Avrupa Birliği liderleri mısır veya kanola gibi bitkilerin biyoyakıt üretiminde kullanımına yüzde 5'lik sınır getirmek istemelerine rağmen, görüşmeler geçtiğimiz yıl sonuçsuz kaldı. Daha sonrasında varılan anlaşmada gıda bazlı biyoyakıtların ulaşımda kullanımının payına yüzde 7'lik sınır getirilmesine karar verildi.

Avrupa Komisyonu'nun enerjiden sorumlu üyesi Günther Oettinger, gıda kullanımı gerektirmeyen biyoyakıt türlerine işaret ederek "Gelişmiş biyoyakıtlar üzerinde Ar-Ge'yi desteklemeliyiz. Bu sayede birinci jenerasyon yakıtlardan ikincisine, ikincisinden üçüncüsüne geçebiliriz" diyor. Atık veya yosun gibi malzemelerden elde edilen gelişmiş biyoyakıtlar benzer sorunlara yol açmıyor, ancak daha fazla yatırım gerektiriyor.

Gıda olarak kullanılan tarımsal ürünlerin ve arazilerin gıda yerine yakıt olarak kullanılması hususunda yaşanan tartışmaların sonucu olarak, Avrupa Birliği bu hafta içinde, gıda ürünlerinin biyoyakıt olarak kullanılmasına sınır getirmeyi oylayacak. Ortega'nın gündeme getirdiği sorun ise, bu belirsizlik yüzünden, çok sayıda projenin beklemede kaldığı.

Benzer belirsizliklerin, güneş enerjisi gibi diğer sektörleri de etkilediğini söyleyen Ortega, bu yüzden dolayı Avrupa genelinde yenilenebilir enerji yatırımlarının olumsuz etkilendiğini söylüyor. Abengoa'nın 85 ülkede biyoyakıt, güneş enerjisi ve atık su işleme operasyonları var. Şirket gelirinin yüzde 20'sini Avrupa'dan elde ediyor. Ortega, Avrupa'daki kazancının on yıl öncesine oranla yarı yarıya azaldığını ifade ediyor. Manuel Sanchez Ortega'ya kulak verelim: "Bir karara varmak, bir kararı onaylamak, endüstriye açık mesajlar yollamak çok uzun zaman alıyor. Bu yüzden insanlar Avrupa yerine başka yerlere yatırım yapıyorlar. Bu aslında üzücü, çünkü teknolojik açıdan bakıldığında, Avrupalı şirketler temiz enerji yarışında önde gidiyorlar."

OECD-FAO Tarım Görünüm Raporu

2014 OECD-FAO Tarım Görünüm Raporu'na göre, önümüzdeki on yılda hayvancılığın ve biyoyakıt üretiminin mahsul üretiminden daha yüksek bir oranda büyümesi öngörülüyor. Küresel tarım üretiminin yapısındaki bu değişim, buğday ve pirinç gibi temel gıda mahsullerinden gıda, yem ve biyoyakıt taleplerini karşılamaya yönelik kaba tanelilere ve yağlı tohumlara doğru görece bir kayma olmasını teşvik ediyor. Raporda, ek üretimin çoğunun, toprak ve su olanaklarından yararlanabilme ve politika düzenlemeleri gibi kısıtlayıcı faktörlerin en az belirleyici olduğu bölgelerden kaynaklanacağı ifade ediliyor. Biyoyakıtlarda tüketim ve üretim seviyelerinin başta şeker esaslı etanol ve biyodizel olmak üzere yüzde 50'den fazla artması bekleniyor. Etanol fiyatı, ham petrol fiyatına paralel olarak artarken, biyodizel fiyatı daha çok bitkisel yağ fiyatını izliyor.