”AB üyesi ülkelerin çoğundan fazla müktesebatımızı yerine getirdik”

VARŞOVA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, 'bu fasıllar yerine getirilmeden bizi alın' demiyoruz ama Türkiye şu anda sizi temin ederek söylüyorum, AB üyesi 27 ülkenin bir çoğundan daha fazla AB müktesebatını yerine getirmiş ülkedir" dedi.

Erdoğan, Polonya Başbakanı Donald Tusk ile Başbakanlık Kançılarya Binası'nda düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile Almanya Başkanı Angela Merkel, bir kez daha Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olduklarını açık bir şekilde dile getirdiler. Sizce bu açıklamaları konjonktürel mi, yoksa yapısal bir düşünce mi?" sorusuna, Erdoğan şu karşılığı verdi:

"Ben bu iki liderin de açıklamasını talihsiz olarak her şeyden önce yorumluyorum. Siyasette dürüstlüğe inanan bir insanım. İkili, baş başa görüşmelerde ne konuşuyorsak, onun arkasında durulmasının gereğine inanan bir insanım. Az önce değerli dostumun da ifade ettiği gibi AB müktesebatında ne varsa ve bundan önce AB'ye katılmış 27 ülkeye ne uygulandıysa, Türkiye için de aynı şeyin düşünülmesi gerekir.

Her zaman benim bir ifadem var: 'Maç başlamış, oynuyoruz, maç esnasında penaltının kuralları değişiyor.' Böyle şey olmaz, insana gülerler. Biz şaşıranlardan olmak istemiyoruz. Ben Sayın Sarkozy ile de Sayın Merkel ile de çok konuştum. Şunu bir defa bilmemiz lazım, kimse bu makamlarda kalıcı değildir. Herkes gelir geçer. Ben Sayın Schröder'le de bu işleri konuştum ama hiçbir zaman Almanya'nın Şansölyesi Schröder'den böyle bir şey duymadım ve Schröder tam aksine hep Türkiye ile ilgili bu konuda olumlu düşüncelerini, böyle imtiyazlı ortaklık, vesaire gibi açıklamamıştır. 'Herkes gibi Türkiye'nin de üyelik hakkıdır' demiştir. 'Fasıllar yerine getirildiği zaman Türkiye de AB'ye üye olur' demiştir. Olması gereken de budur."

"Yine bir araya geleceğiz, yüz yüze bakacağız"

Başbakan Erdoğan, ortada fasılların bulunduğunu, bu fasılların yerine getirildiği anda bu işin bitmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Biz, 'bu fasıllar yerine getirilmedin bizi alın' demiyoruz ama Türkiye şu anda sizi temin ederek söylüyorum AB üyesi 27 ülkenin bir çoğundan daha fazla AB müktesebatını yerine getirmiş ülkedir. Eksikliklerini, süratle, rahatlıkla yerine getirebilecek bir ülkedir. Her konuda... Özgürlüklerden tutunuz, ekonomik kurallara varıncaya kadar... Sosyal güvence, tüm bunlara varıncaya kadar, sendikal haklara varıncaya kadar, hepsini... Demokrasi, özgürlükler, bu konuda çok daha iyi bir noktadadır.

Sayın Sarkozy'ye bakıyorsunuz, çok çok farklı... Şimdi önümüzde AB Parlamentosuyla ilgili seçimler var. Bir tarafta onun mesajlarını veriyorlar. Almanya'da Almanya'nın kendi seçimleri var. Bakıyorsunuz, Bayan Merkel de onun mesajlarını veriyor. Bu tabii şık olmuyor, iyi olmuyor. Yarın yine biz bir araya geleceğiz, yüz yüze bakacağız. Bunlar olacak şeyler değil. Bunu düzeyli yapmak lazım, dürüst yapmak lazım, bu şekilde de yarınlara yürümek lazım.

Polonya ile ilişkiler

AB sürecinde de Polonya'nın her zaman Türkiye'nin yanında olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"6 yılı aşkın Başbakanlık dönemimde hep Polonya'yı yanımızda gördük. Benden önce de yine aynı şekilde bu destekler devam etti. Askeri alanda NATO'da birlikteyiz, beraberiz ve NATO'daki dayanışmamızı aynı kararlılıkla devam ediyoruz.

Ekonomik, ticari alanda 2008 sonu itibariyle ticaret hacmi 3,5 milyar dolar civarında. Bunu Türkiye olarak az buluyoruz. İnanıyorum ki Polonya da bunu az buluyor. Bunu süratle artırmamız lazım. Bunu çok daha ileri rakamlara, en azından kendimize bu ziyarette bir hedef koymamız gerekiyor. Bu hedefle de bunu 5 milyar euroya 2013'e kadar çıkarmamızda büyük fayda var. Bunu başarabiliriz. Her iki tarafta da bu iradenin mevcut olduğunu görüyorum. Polonya'nın Ukrayna ile birlikte organize ettikleri 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası için altyapı, üstyapı, bütün bu çalışmalarda Türk müteahhitlerinin, ben kendileriyle irtibata hazır olduklarını ve dünyadaki müteahhitlik işlerinde Amerika, Çin ve 3. sırada Türkiye... İlk 225 içerisinde 23 tane Türk firması var. Bunu ortaya koyunca bu noktada Türk firmalarının ne denli başarılı olduğu ortada. Bu konuyla ilgili olarak sayın Başbakan'a bunu ifade ettim.

Bu arada Varşova metrosunun ikinci etabında bir Türk, İtalyan ve Polonya firmasının ortak konsorsiyumunun birinci olarak çıkması bizim için önem arz ediyor. Bu işi alarak burada bu hizmete girmiş olmaları ayrıca bizi mutlu edecektir."

"Fasıllar konusunda derslerini iyi çalışan bir Türkiye var"

Avrupa'nın şu andaki gündeminde en önemli konunun enerji olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin taşıyıcı, transit ve bunun yanında tüketici ülke olma özelliğini taşıdığını söyledi.

Tedarikçi ve üretici ülkeler ise Türkiye'nin çevresinde Rusya, Azerbaycan, İran, Türkmenistan'ın yanında şimdi Kuzey Irak'ın bu işe başlayacağını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Bizler burada transit ülke olarak her zaman Nabucco'ya elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Burada en ufak bir şüphe söz konusu değildir. Tabi ki burada güzergah çok önemli. Kaynakların çeşitlendirilmesi çok önemli. Türkiye bunların hepsinde de olumlu bir yaklaşım içerisindedir" dedi.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"AB sürecine yönelik ise fasıllar konusunda derslerini iyi çalışan bir Türkiye var. Şu anda Çek Cumhuriyeti'nin dönem başkanlığındayız. Temmuz'dan itibaren İsveç dönem başkanlığı başlıyor. Bu konuda da çalışmalarımızı kararlı bir şekilde sürdürüyoruz.

Dünya bir küresel ekonomik krizin içerisinde. Bu finans krizinde Polonya kararlı bir şekilde, yere sağlam basarak ayakta durdu. İnanıyorum ki bunu en az hasarla bölgede atlatacak ülkelerden bir tanesi. Türkiye de aynı şekilde bu kararlı duruşunu sürdürüyor. Bizler de en az hasarla bu süreci atlatacağımıza inanıyoruz. Ben bu buluşmanın yanında karma ekonomik komisyon toplantısının da Haziran ayında Türkiye'de toplanması suretiyle bir adım atalım diyorum. Ama hepsinden önemlisi az önce burada attığımız imzadır ki o da Türkiye-Polonya olarak stratejik işbirliği anlaşmasını imzaladık. Bu stratejik işbirliği anlaşması Türkiye-Polonya arasında geleceğe bakışı daha da zenginleştirecektir, güçlü kılacaktır."