ABD'nin vergi gelirleri sorunu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Süleyman BOLAT / Araştırma Görevlisi Utah Valley Üniversitesi - ABD

ABD'nin en büyük ve en çok kâr eden 280 şirketine ait 2008 - 2010 yılları arasındaki toplam vergi öncesi kârları 1.4 trilyon dolar olarak açıklandı. Ayrıca Fortune'ın ABD'nin en büyük 500 şirketinin yıllık listesinde (yukarıda bahsedilen 280 şirketin de içinde yer aldığı) üç yılda her birinin kâr ettiğini belirtilmişti.

Bu kârların tamamı ABD Ulusal Gelir İdaresi (Internal Revenue Service, IRS) tarafından 1.4 trilyon dolar olarak açıklandı. Fakat 280 şirketin 3 yıllık ödediği vergi toplamı 473 milyar dolar. Yani grup halindeki bu şirketler toplam kârlarının ancak yarısını vergi olarak ödediler. Ödemedikleri büyük miktar vergi, yüzlerce firmanın yararlandıkları milyarlarca dolar vergi teşvik nedeniyle belki de. Üç yıl boyunca 280 şirketin yararlandığı vergi teşviki şaşırtıcı bir şekilde toplamda 222.7 milyar dolar (2008'de bu rakam 61.4 milyar dolar, 2009'da 76.2 milyar dolar ve 2010'da 85.1 milyar dolardı). ABD'de kurumlar vergisi oranı yasal olarak %35 uygulanıyor. Şirketlerin ödeyecekleri vergi miktarı, kârlarının %35'ine eşit olduğuna göre ödemeleri gereken miktar ile gerçekte ödedikleri miktar farklılık gösteriyor.

Son üç yıldaki toplam teşvikleri alan tepedeki 25 şirket (yani 1.9 milyar dolardan daha fazla teşvik alan şirketler) 114.8 milyar dolar teşvik aldı. Bu rakam, yaklaşık olarak devletin verdiği toplam teşvik miktarının yarısından daha fazlasını ifade ediyor. Son üç yıldaki vergi teşviklerinden en fazla miktarda yararlanan ve listenin başında yer alan Wells Fargo 18 milyar dolar vergi teşviki aldı. Ayrıca AT&T 14.5 milyar dolar, Verizon 12.3 milyar dolar, General Electric 8.4 milyar dolar, IBM 8.3 milyar dolar, Exxon Mobil 4.1 milyar dolar ve Boeing 3.6 milyar dolar vergi teşvikinden yararlandı.

Bu veriler, Citizens for Tax Justice & The Institute on Taxation and Economic Policy tarafından bir rapor halinde Kasım 2011'de yayınlandı. Bu raporda tüm işletmelerin yıllık federal vergileri incelendi. Kendi işletmelerinden elde edilen bilgilere dayanarak 280 şirkete ilişkin bilgiler elde edildi. Bu şirketlerin ¼'ünün federal vergi gelirlerindeki kârlarının %10'undan daha azına sahip olduğu vurgulandı. Hatta 30 şirketin tam olarak son üç yıl boyunca federal vergi yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşıldı. Vergilerde en büyük kesintiyi yapan şirketin Wells Fargo Bank olduğu ve bu bankanın 2008-2010 yıllarında toplam kârının 49 milyar dolar olarak açıklandığı halde bankadan 651 milyon dolar vergi kârı elde edildi.

Amerikan şirketlerinin önceki 10 yıl dikkate alındığında, vergi paylarını nispeten düşürdükleri görülmektedir. 2010'da federal vergi gelirlerine bu şirketler toplamda 191 milyar dolar ödediler. Bu rakam, IRS tarafından açıklandı. Bu rakam, yaklaşık olarak ABD GSYH'sinin %1.3'ünü ifade ediyor. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, ABD'de 1950'lerde ödenen bu vergiler GSYH'nin %6'sına eşitti ama şu anda bu rakam oldukça gerilemiş gözüküyor. Acaba ABD, kendi ülkesindeki şirketlerin vergilendirmesi yerine dünyanın farklı yerlerindeki vergileme faaliyetlerine mi yöneldi? Çünkü ülke içinde vergi gelirlerinde böyle bir azalış söz konusu iken, devletin harcamalarının finansmanı ya vergi dışı gelirlere kaymış durumda ya da başka gelir kaynakları finansman ediliyor.

Citizens for Tax Justice & The Institute on Taxation and Economic Policy'e göre, gerçekten önemli deniz aşırı kâr elde eden Amerika şirketlerinin 2/3'ünün ABD'ye ödediğinden daha fazla yabancı devletlere vergi ödediği anlaşılmıştır. ABD bütçe açıklarının temelinde önemli bir yer tutan vergi gelirleri, devletin teşvik sistemi altında düşük rakamlarla tahsil ediliyor. ABD'nin tüm şirketlere 222.7 milyar dolar teşvik sağlamasına rağmen, şirketlerin vergilerinin düşmesi ABD için özellikle şu dönemde son derece tehlikeli bir durum olarak görülüyor. Bunun için yapılması gereken iki şey olabilir. İlki devletin teşvik sistemini ve şirketlere olan desteğini durdurması, ikincisi ise kurumlar vergisi oranını %35'ten aşağılara çekmektir. ABD seçimlerine ilişkin propagandaların yapıldığı son dönemde pek çok yerde kurumlar vergisinin indirilmesi ile ilgili söylemler Cumhuriyetçi ve Demokrat adaylar tarafından duyuluyor. Bu konuda çalışan pek çok kişide bu vergi oranının (%35'in) yüksek olduğunu vurguluyor. Vergilemenin temel kuralı; ne kadar vergi koyulursa kaçınılmaz bir şekilde bu verginin daha azının elde edildiğini söylemektedir. Kurumların aşırı bir oranla vergilendirilmesi faaliyeti daha az yatırım, daha düşük istihdam ortamını ve daha küçük bir ekonomiyi ifade etmektedir. Böyle bir ekonomide ise orta direk, fakir ve zengin kendini mutlu hissedemez ve eşit şekilde zarar görür. Varsayalım ki kurumlar vergisinden elde edilen gelir 200-300 milyar dolar artış gösterdi. ABD ekonomisi gibi 14 trilyonluk büyüyen bir ekonomideki elde edilen bu tasarruf rakamı yeterli olur mu? ABD Başkanı Obama, kriz döneminde mali canlanma için 800 milyar dolarlık kurtarma paketi hala tartışılıyor. Obama yardım mı etti, zarar mı verdi ya da hiç bir şey yapmadı mı diye. Kısaca vergi gelirleri düşüyor ve ABD bu konuda bir önlem almalı. Ok yaydan çıkmadan, iş işten geçmeden alınan önlem en iyi önlemdir.