Açılım sürecinde kararlıyız
Başbakan Erdoğan,"Demokratik Açılım" konusunda "Şu anda arkadaşlar çalışmayı yürütüyorlar. Yıl sonunu falan bulamayız, o kadar rahat değiliz" dedi.
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılım sürecinde kararlı olduklarını belirterek, "Görüyorum ki Türkiye genelinde de gerçekten akademisyenlerde olsun, yazar çizer takımında olsun, halkımızda olsun, siyasi partilerin diğerlerinde, sivil toplum örgütlerinde de olumlu yaklaşımlar görüyoruz. Temennim odur ki bir mutabakat zeminini oluşturur ve bu işi kararlı bir şekilde sürdürürüz" dedi.
AK Parti'nin 8. kuruluş yıl dönümü nedeniyle parti genel merkezinin teras katında resepsiyon verildi.
Başbakan Erdoğan, konukları teras girişinde karşılayarak tebrikleri kabul etti.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, demokratik açılım konusunda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, "Arkadaşımıza (İçişleri Bakanı Beşir Atalay) verilmiş olan red cevabı var" dedi.
Erdoğan, muhalefet partilerinden genel başkan düzeyinde randevu talep edilmediğinin söylendiğinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:
"Buna koordinatör tayin ettik ve bir koordinatör olarak bu yürütülüyor. Yani bu işin koordinatörü İçişleri Bakanı. Bütün bilgiler, her şey onda toplanmış vaziyette. O gidip bilgileri verecek. Ben şimdi işi koordine eden değilim ki. Koordine eden arkadaşım biliyor. Bu beyefendiler (Baykal ve Bahçeli) hep genel başkanlarla mı görüşüyorlar. Bütün görüşmeleri onlarla mı yapıyorlar. Benim karşıma hep genel başkanlar mı geliyor. Ben bu ülkede bütün insanlarıyla rahatlıkla görüşüyorum. Burada kalkıp da böyle bu tür şeyleri arama gayreti içerisine girmek bahaneden başka bir şey değildir. İşin koordinatörü bu. Şu anda da bu ülkenin İçişleri Bakanı ve mesela DTP olayı ile mukayese ettiler. DTP'nin bizden daha önce istemiş olduğu malum bir randevusu vardı. Bu randevuya da bir tarafta verilmese de olur derken bir tarafta verildiği zaman da geçerlidir talebimiz bakidir gibi bir ifade vardı. Biz de süreç başlayınca böyle davet edelim dedik. Davetimizi yaptık. Bu davetle de güzel bir görüşme geçti aramızda. Bununla ilgili şeyleri de zaten kısa ve özet olarak Ahmet Türk Bey de açıkladı biz de açıkladık. Biz, siyasi partilerin hepsinin bu sürece katılımda bulunmasından yanayız. Şu an itibariyle de yanındayız. Bizim için değişen bir şey yok, ama randevu vermeyeceklerse bile CHP'nin 1989'da mıydı malum bir raporu vardı. Bu çalışmayı yürüten arkadaşlar bunları da masaya yatırıyorlar zaten."
"Yıl sonunu bulamayız o kadar rahat değiliz"
Başbakan Erdoğan, CHP ve MHP'nin demokratik açılım sürecine destek vermemeyi sürdürmeleri durumunda tavırlarının ne olacağı yönündeki bir soruya, "Biz yolumuza devam edeceğiz canım" yanıtını verdi.
Demokratik açılım konusundaki adımların ne zaman açıklanacağı konusundaki bir soru üzerine Erdoğan, fazla bir süre öngörmediklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Şu anda arkadaşlar çalışmayı yürütüyorlar. Yıl sonunu falan bulamayız, o kadar rahat değiliz" dedi.
Erdoğan, demokratik açılım sürecinin yeni yasama döneminde açıklanıp açıklanmayacağı sorusuna da, "İnşallah" yanıtını verdi.
Demokratik açılım paketinde Anayasa değişiklikleri olup olmayacağının sorulması üzerine Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"O tür şeyler de var, ama biz tabii mümkün olduğunca kolayı seçeceğiz. Mümkün olduğunca birinci derecede tabii, kısa, orta, uzun derken uygulanabilirden işe başlayacağız. Engeller olmayacak çünkü her şey biliyorsunuz kanunlar ve Anayasa değişikliğiyle olmuyor, ama uygulanabilirliği olanlar neyse bunlardan işe başlamamız lazım. Onun için de tabii kısa ve uzun vadede çalışmaları sağolsun İçişleri Bakanımız yürütüyor. Onlar çalışmaları bitirdikten sonra oturacağız beraberce zamanı, zemini koşacağız. Bunun için içeriğe giremiyoruz, girmiyoruz, ama tabii bazen spekülatif haberler çıkıyor. Bunları da doğru bulmuyoruz, çünkü bunlar istismara zemin hazırlayan şeyler. İstismara da fırsat vermiyoruz, istemiyoruz, ama biz bunda iktidar partisi olarak kararlıyız. Görüyorum ki Türkiye genelinde de gerçekten akademisyenlerde olsun, yazar çizer takımında olsun, halkımızda olsun, siyasi partilerin diğerlerinde, sivil toplum örgütlerinde de olumlu yaklaşımlar görüyoruz. Temennim odur ki bir mutabakat zeminini oluşturur ve bu işi kararlı bir şekilde sürdürürüz.
"71.5 milyonun kucaklaşmasını istiyoruz"
Erdoğan, olası bir Anayasa değişikliğinin sadece bölgeyi ilgilendiren konularda mı, yoksa Türkiye'nin genelini ilgilendirecek bir sivil Anayasa şeklende mi olacağına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:
"Dikkat ederseniz 'demokratik açılım' diyoruz. Demokratik açılım dersek bölgeyi değil 780 bin kilometre kareyi kapsar ve 71,5 milyon diyoruz, devamlı bunu kullandık. Niye? Çünkü biz 71.5 milyonun kucaklaşmasını istiyoruz, bizim derdimiz bu ve 780 bin kilometre karelik vatan toprağı üzerinde bu olsun istiyoruz. Ve bu aslında bizim partimizin 14 Ağustos 2001'deki kurulmasının öncesindeki 3 kırmızı çizgimiz de bunun içindedir. Biz 'bölgesel milliyetçilik yapmayacağız' dedik, 'etnik milliyetçilik yapmayacağız' dedik, 'dinsel milliyetçilik yapmayacağız' dedik. Bunların hepsi bu işin içerisinde. Zaten bunu halletmediğiniz sürece bunu çözemezsiniz."
Erdoğan, "Bu konuşmanızdan demokratik açılım çok kapsamlı olacak anlamı çıkıyor" sözleri üzerine "Evet tabii" dedi.
Demokratik açılım sürecinin şu ana kadar güzel yürüdüğünü kaydeden Başbakan Erdoğan, konuyu DTP açısından nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soru üzerine, "Bugün onu da söyledim. Bazı arkadaşlar Ahmet Türk Bey'in gösterdiği hassasiyeti, yani neyse diğer arkadaşları vermeyeyim, bazı hassasiyet gösteren DTP içinde de arkadaşlarımız var. Onlar sürece gerçekten dikkat ediyorlar. Eğer bu sürece hep birlikte dikkat edilirse inanıyorum ki çok daha farklı bir neticeyi yakalamak mümkün olacaktır" diye konuştu.
Milli birlik projesi
Başbakan Erdoğan, "CHP ve MHP'ye tamamen kapıları kapatmadığınız anlaşıldı bu sözlerinizden" denilmesi üzerine, şunları söyledi:
"Onu söylüyorum, ama hakaretlere de tabii kusura bakmasınlar da yani bir yerinden bir şey bizim de söylememiz lazım. Yani sükut edersek adeta onları da kabullenme anlamına gelir mi endişesini de tabii taşıyoruz. Bunun için de tabii bazı şeylerin de cevabını vermemiz lazım. İşte arkadaşım talebini yaptı. Bu işin koordinesini yapan arkadaşım, o götürüyor bunu. Dolayısıyla kim ne dedi, ne diyor? veya bizim bu görüşmeleri yaptığımız kişilere aktaracağımız şeyleri bu arkadaşım şu anda benden daha iyi biliyor. Bu arada tabii ki çalışmalardan bize gerekli bilgileri aktarıyorlar, ama sürece en güzel şekilde şu anda o hakim olduğu için, vakıf olduğu için onun bu görüşmelerde bulunması daha isabetli olur."
Erdoğan, "Peki daha sonra siz kendiniz görüşür müsünüz?" sorusuna, "Gerekirse onlar da yapılır tabii. Benim derdim şu anda; ülkemin birliği, beraberliği, bütünlüğü. Zaten biz buna 'Milli Birlik Projesi' de diyoruz aynı zamanda. Bu özelliği de var bu işin. Yani bu bir birlik projesidir, beraberlik projesidir. Bu ruhla bu işe sarıldık. Bu ruhla da bu işi bu süreci devam ettiriyoruz" yanıtını verdi.
Başbakan Erdoğan, "Bu konuda Cumhurbaşkanıyla koordinasyonunuz nasıl?" sorusuna da "Cumhurbaşkanımız zaten bu konudaki kanaatlerini daha önce açıkladı. Yani bizim bu konuda Cumhurbaşkanımızla ayrı, farklı bir düşüncemiz söz konusu değil. Yeter ki bu birliği, beraberliği tesis edelim" karşılığını verdi.
Henüz menzile ulaşamadık
Erdoğan, 14 Ağustos 2001'de "çok uzun, ama bir o kadar da kutlu bir yolculuğa çıktıklarını" ifade ederek, Yunus Emre'nin "Yan yüreğim yan" diye başlayan şiirini anımsattı. Yunus Emre'yi yolundan alıkoymak isteyenler olduğunu anlatan Erdoğan, "Ama Yunus Emre o yoldan vazgeçmedi, menziline ulaştı. İşte Yunus'tan aldığımız ilhamla aynı şekilde... Veysel'in ifade ettiği gibi; 'uzun ince bir yoldayız' gidiyoruz gündüz gece' diyerek, bu ilhamla yola koyulduk' diye konuştu.
"Henüz menzillerine ulaşamadıklarını" ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Henüz bütün hedeflerimize varamadık. Henüz Türkiye'yi arzu ettiğimiz, amaçladığımız, hedeflediğimiz seviyelere kavuşturamadık, ama 8 yılda çok iş, çok hizmet, çok eser meydana getirdik. Yol boyunca nice badireler atlattık, nice engeller aştık. Bizi hizmetten, bizi çalışmaktan, üretmekten alıkoymak isteyen nice planlara sarsılmadan, serin kanlılıkla, sabırla göğüs gerdik. Hiçbir zaman geri adım atmadık, milletin emanetini taşımak noktasında hiçbir zaman zafiyet göstermedik.
Milletimizle konuşurken ta yüreğimizden konuştuk. Dertleşmek ihtiyacımız varsa önce milletimizle dertleştik. İstişare ihtiyacımız varsa önce milletimizle istişare ettik. Müzakere ihtiyacımız varsa önce milletimizle müzakere ettik. Danışacak bir merci aradığımızda önce milletimize danıştık. Onay aradığımızda milletimizin onayına başvurduk. Takdiri, tercihi ondan bekledik. Teşekkürü ondan bekledik. Onun tenkidini, onun tavsiyesini, onun görüş ve önerilerini her şeyin üzerinde tuttuk. Milletimizle kader birliği yaptık."
Erdoğan, herkese aynı samimiyetle yaklaştıklarını ifade ederek, 81 ilin tamamını aynı hizmet aşkıyla kucakladıklarını ifade ederek, şimdi "menzile çok daha yakın" olduklarını dile getirdi.
"Türkiye'nin hedeflerine çok daha yakın olduğunu görüyoruz bu hareketin" diyen Erdoğan, elde ettikleri başarıların bir üst seviyeye çıkacağına şimdi daha çok inandıklarını söyledi.
Sekiz yılda Türkiye'nin özgüvenini kazandığını ifade eden Erdoğan, "8 yılda Türkiye onlarca yılın kaybını, onlarca yılın heba edilmiş fırsatların telafi etti" dedi.
Erdoğan, Türkiye'yi "hasretleriyle kucaklaştırmaya devam edeceklerini" belirterek, "8 yıl değil, aradan 80 yıl da geçse engellere takılmadan, tökezlemeden, sarsılmadan, düşmeden ve üzerimizdeki manevi emaneti özellikle düşürmeden kutlu yolculuğumuz sürdüreceğiz" diye konuştu.
Resepsiyon'dan notlar
AK Parti Genel Merkezi'nin teras katındaki resepsiyona bakanlar, partinin il başkanları, milletvekilleri ve çok sayıda davetli grubu katıldı.
Partililerle hatıra fotoğrafı çektiren Erdoğan'a kızı Sümeyye Erdoğan da eşlik etti.
Erdoğan, fotoğraf çektirmek için yanına yaklaşan bazı partililere elini öpmek istemesi üzerine, "el öpmek" yok diyerek, engel oldu.
Resepsiyonun sonunda Türk Sanat Müziği eserlerinden seçmeler sunan sanatçının seslendirdiği "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şarkısına Erdoğan'ın da eşlik ettiği gözlendi.