Aden Tezkeresi kabul edildi

Aden Körfezi'nde görev yapan TSK unsurlarının görev süresinin 10 Şubat'tan itibaren bir yıl daha uzatılmasını öngören Başbakanlık Tezkeresi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TBMM - Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'nda, Aden Körfezi'nde görev yapan TSK unsurlarının görev süresinin bir yıl daha uzatılmasını öngören Başbakanlık Tezkeresi'nin görüşmeleri sırasında hükümet adına yaptığı konuşmada, son yıllarda artan ticaret hacimine ve buna paralel deniz yoluyla yapılan ticaretin önemine değindi.  

Dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 90'ının deniz yoluyla yapıldığını bildiren Yılmaz, deniz ve seyir güvenliğinin sağlanmasının öncelikli olduğunu belirtti. Önemli su yolu geçişlerinde deniz haydutluğunun yarattığı sorunlara dikkati çeken Yılmaz, bu yönü nedeniyle uluslararası toplumun gündeminde olduğunu kaydetti. Siyasi istikrarsızlık ve fakirlik gibi nedenlerden kaynaklanan bu saldırıların uluslararası ticareti ve seyrüsefer emniyetini ciddi şekilde tehdit ettiğini vurgulayan Yılmaz, deniz haydutluğunun sebep olduğu ekonomik zararın her yıl milyarlarca doları bulduğunu, Somali ve Afrika ülkelerine yapılan insani yardımların deniz yoluyla intikalinin de güçleştiğini söyledi.  

Deniz haydutluğunun uluslararası bir suç olarak tanımlandığını hatırlatan Yılmaz, bu temel hukuki çerçeveye uygun olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Somali geçici hükümetiyle işbirliği içinde BM üyesi ülkelere gerekli tüm önlemlerin alınması bakımından yetki verdiğini ifade etti. BM Güvenlik Konseyi'nin ilk kez 2008 yılında aldığı ve her yıl uzattığı kararlarla uluslararası toplumun deniz haydutluğuyla eşgüdüm içerisinde mücadele yapmasının meşruiyet zeminin güçlendirildiğini kaydeden Yılmaz, "Hiçbir ülke tek başına bu deniz haydutluğu ile başedemez. Dolayısıyla uluslararası işbirliği şarttır, uluslararası güçlerin birleştirilmesi, birarada hareket edebilecek şekilde yapılandırılması da gereklidir" dedi.    

Söz konusu bölgenin Türk ticaret gemilerinin de önemli geçiş güzergahlarından olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "(Aden Körfezi'nde ne işiniz var) denildiğinde; muhakkak ki uluslararası toplum içinde bir görünülürlük ve BM'nin sorumlu bir üyesi olarak üzerimize düşen dünyada barış ve esenliği sağlama yolunda katkıda bulunmamız beklenebilir, biz bunu yerine getireceğiz ama bunun yanında ülkemizin de ticaret yollarının yüzde 20'si burada gerçekleşmekte. Dolayısıyla buranın esenliğe kavuşması doğrudan ülkemizin menfaatinedir" diye konuştu.   

Yılmaz, bölgede aynı gerekçe ile Türkiye dışında 30'dan fazla ülke bulunduğunu da söyledi. 

"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu göreve katılması her şeyden önce BM'nin talebidir" 

Somali'de kuraklık nedeniyle yaşanan açlık tehlikesine karşı Türk Kızılayı adına insani yardım taşıyan gemilere de bölgede görevlendirilen fırkateynlerin refakat ettiğini ve emniyetli bir şekilde varış limanına intikalinin sağlandığını anlatan Yılmaz, şöyle devam etti: 

"Bölgede görev yapan fırkateynlerimiz tarafından deniz haydutlarına karşı son bir yıl içinde toplam 6 deniz haydutu, Temmuz 2009 tarihinden bugüne kadar icra edilen 29 harekatta ise toplam 179 deniz haydutu yetkililere teslim edilmiş, çeşitli ülkelere ait gemilere korunma ve refakat sağlanmış ve yapılan saldırı girişimleri de engellenmiştir. Alınan tedbirler bölgedeki diğer komutanlık ve mahalli makamlar ile yürütülen koordinasyonlar neticesinde son bir yıl içerisinde toplam 27 yabancı bayraklı geminin saldırıya uğramasına rağmen Mart 2010 tarihinden bugüne kadar Türk bayraklı hiçbir ticari gemiye saldırı vuku bulmamıştır.  

Aden Körfezi ve Somali açıklarında deniz haydutluğu eylemleri devam etmekte ve bundan Türk ve Türk bağlantılı ticaret gemilerinin zarar görme ihtimali mevcuttur. Stratejik önemi her geçen gün artan bölgeye yönelik politikamız doğrultusunda ulusal çıkarlarımızın yanı sıra bölgedeki ve uluslararası alandaki etkinliğimiz ve görünülürlüğümüz açısından varlık göstermeye devam etmemiz ulusal çıkarlarımız açısından bir zorunluluktur. Türkiye gerek tek başına bir güç olarak gerekse üyesi bulunduğu uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla geniş bir yelpazede barışçıl, ilkeli ve etkin bir güvenlik politikası izlemektedir. Bu kapsamda ülkemiz deniz haydutluğu ile mücadelede de uluslararası toplumun müşterek hareket etmesini uluslararası tedbirlerin alınmasını ve bunun uygulanmasını talep etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu göreve katılması her şeyden önce BM'nin talebidir."         

Tezkereye ilişkin, "Bu eylemlerde kullanılan maddi gücü Somali'deki yoksul insanlara verseniz" şeklindeki eleştirilere de yanıt veren Yılmaz, şunları kaydetti: 

"Bizim Somali'ye vermiş olduğumuz insani ve ekonomik kalkınma ve güvenlik sektörüne yapmış olduğumuz yardım miktarı 310 milyon ABD dolarının üzerindedir. Bu harekata katıldığımız andan bugüne kadar harcanılan para bunun kat kat altındadır. 80 milyon ABD doları civarındadır. Dolayısıyla biz Türkiye olarak hem Somali'ye hem Afrika'daki yoksullara, gariplere, mazlumlara ülke olarak yardımlarımızı yapıyoruz. Türkiye'nin dış yardımı kimi rakamlara göre 3 milyar ABD dolarına ulaşmıştır ama ama 2,5 milyar ABD dolarının üzeridir ki dünyadaki herhalde 4 büyük yardım eden ülke arasından, ABD, Avrupa Birliği gibi ülkelerin hepsini, Türkiye 4'üncü sırada gelmektedir. Türkiye dış politikada hiçbir ülkenin politikasını uygulama durumunda değildir. Her ne uyguluyorsak bu ülkenin, bu milletin menfaati, çıkarlarını savunuyoruz, onların sesi oluyoruz. Bundan dolayı da milletimiz bize yetki veriyor, eğer bu politikamızdan rahatsız olursa millet bizden bu vekalet görevini alır. 

Anayasa'nın 92'nci maddesi gereğince, Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının 10 Şubat 2009 tarihli ve 934 sayılı TBMM kararıyla belirlenen ilke ve esaslar dahilinde başlatılan ve son olarak 1031 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararlarıyla 5 Şubat 2013 tarihinden itibaren bir yıl süreyle uzatılan deniz haydutluğu ve silahlı soygunla mücadele görevinin Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları ve mücavir bölgelerinde, Hint Okyanusu'nda 10 Şubat 2014 tarihinden itibaren bir yıl süreyle bir kez daha uzatılması için gerekli yetkinin verilmesi hususunda, huzurlarınızda olan hükümet tezkeresine destek vermenizi talep ediyorum." 

AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin de tezkereye ilişkin şahsı adına söz alarak, bir konuşma yaptı.  

Görüşmelerin ardından Aden Körfezi ve Somali açıklarında görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının görev süresinin 1 yıl daha uzatılmasını öngören Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Genel Kurulu'nda oylanarak kabul edildi. 

Tezkere, Türk Silahlı Kuvvetleri Deniz unsurlarının, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde konuşlandırılması suretiyle, bölgede seyreden Türk Bayraklı ve Türkiye bağlantılı ticari gemilerin emniyetinin etkin şekilde muhafazası ve korsanlık-deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemlerine karşı uluslararası toplumca yürütülen müşterek mücadele harekatına aktif katılımda bulunulmasını sağlıyor. 

Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının bölgede görev yapmasına izin veren TBMM kararının süresi son olarak 5 Şubat 2013 tarihinde, 10 Şubat 2014 tarihinde son bulmak üzere bir yıl daha uzatılmıştı. 

Ayrıntılar geliyor...

Bu konularda ilginizi çekebilir