AİHM'den 'Cizre' kararı
AİHM, Şırnak'ın Cizre ilçesinde sokağa çıkma yasağının uygulanmaması konusundaki tedbir talebi başvurularını reddetti.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde yaralı oldukları halde sağlık hizmetlerine erişemediklerini ileri süren kişilerin, sokağa çıkma yasağının uygulanmaması ve yaşamları ile fiziksel bütünlüklerinin korunması konularındaki tedbir taleplerini, Anayasa Mahkemesinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de reddetti.
Bölgede yaşayan 14 kişi, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmaksızın 23 Ocak ve 26 Ocak 2016'da doğrudan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru yaparak, tedbir talebinde bulunmuştu.
AİHM, 26 Ocak'ta tedbir talebini incelemeyi ertelemeye karar vererek, ulusal mahkemelerin bu tür acil durumları ele almada daha iyi bir konumda olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasını istemiş, Anayasa Mahkemesi ise 29 Ocak'ta söz konusu kişilerin tedbir taleplerini reddetmişti.
Yüksek Mahkemenin kararında, Şırnak Valiliği ile avukatlardan edinilen bilgi ve belgeler çerçevesinde, başvurucu olduğu belirtilen kişilerin "kamu makamları ile doğrudan iletişime geçme yönünde isteksiz davranmaları, kamu makamlarını üçüncü kişilere yönlendirmeleri, bulundukları yere ilişkin farklı tarihlerde farklı adresler bildirmeleri" gibi hususlara vurgu yapılmıştı.
Bu kapsamda, bu kişilerin sürekli yer değiştirdiklerine ve sağlık hizmetlerine erişim için kamu makamları ile iletişim kurmaktan kaçındıklarına ilişkin ciddi şüpheler ortaya çıktığı, belirsizliğin devam etmesi nedeniyle bu aşamada tedbir kararı verilemeyeceği ifade edilmişti.
Bu kararın ardından, 14 başvurucu yeniden AİHM'e müracaat etti.
"Anayasa Mahkemesinin kararı geçerli"
Anayasa Mahkemesinin 29 Ocak'ta aldığı kararı değerlendiren AİHM, bu kararın geçerli olduğunu ve başvuranların belirttikleri şikayetler hususunda olanaklar dahilinde geçici bir yardım imkanı sunabileceği kanısına ulaşıldığını bildirdi.
AİHM'in, Anayasa Mahkemesinin başvuranların durumunu izleme konusunda istekli olmasına da önem verdiği, bunların ışığında Mahkeme İç Tüzüğünün 39. maddesi uyarınca, başvuranların tedbir taleplerini kabul etmemeye karar verdiği belirtildi.
AİHM'in İç Tüzüğün 41. maddesi uyarınca, söz konusu başvurular konusunda öncelik tanımaya karar verdiği ifade edilirken, hükümetin başvuranların kimliklerine bakılmaksızın yaşam hakları ve fiziksel bütünlüklerini korumak amacıyla gereken her türlü adımı atacağını ve etkinliği yetkililerce acil eylem alınmasına bağlı olan Anayasa Mahkemesi kararına uyacağını ümit ettiği aktarıldı.
Hükümeti, başvuranların genel durumları ve sağlık durumları hakkındaki gelişmeler konusunda mahkemeyi bilgilendirmeye davet eden AİHM'in, başvuranları ise doğrudan acil servislerle irtibat kurmaya teşvik ederek, acil servislere, sağlık durumları ve bulundukları konum hakkında doğru ve geçerli bilgiler vermelerini istediği kaydedildi.
AİHM'in ayrıca, başvuranları Anayasa Mahkemesinden gelecek taleplere uygun hareket etmeye, gelişmeler konusunda mahkemeyi bilgilendirmeye çağırdığı bildirildi.
Öte yandan, başka gelişmelerin yaşanması halinde, Anayasa Mahkemesine gerekli şekilde başvuruda bulunulmasının ardından, AİHM'e yeni bir talepte bulunulabileceği ifade edildi.