Aile bireylerinin kendi işletmelerinde istihdamı nasıl olmalı?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Dr. Mustafa TURHAN / OKFRAM-Okan Üniversitesi Öğr.Üyesi.
62 trilyon doları bulan Dünya GSYH'nın dağılımı 20 sene öncesinden çok farklıdır. Çok geçmişe gitmeyelim 1990 yılında  dünya hasılasının yüzde 77.4'ü gelişmiş 27 ülke tarafından oluşturulurken bugün bu oran yüzde 69'a inmiştir. 15 Avrupa ülkesinin payı da yüzde 30'lardan yüzde 27'ye, ABD; Kanada, Japonya ve İsrail'den oluşan "diğer gelişmiş ülkeler" payı ise yüzde 41.5 den yüzde 34.6 ya inmiştir. Bu gelişmeler içersinde en önemlisi ise, yükselen ve gelişmekte olan ülkelerin 1990'dan bu güne yüzde 22.65 olan payının yüzde 30.67 oranına ulaşmış olmasıdır (1.) Günümüzde gelişmiş ülkelerin Dünya hasılasındaki payı düşmeye devam etmektedir. Macaristan, Romanya ve Polonya artan oranlarda paya sahip olmaktadır. Türkiye'nin 90 yıllarda dünya hasılasındaki payı yüzde 0.89'dan bugün itibariye yüzde 1.20 düzeyine ulaşmıştır. Ama bu gelişmenin yanında Rusya yüzde 0.80'lerden yüzde 2.75 oranına çıkmıştır. Türkiye'nin iki katı büyüme yakalamıştır. "Yükselen ve gelişmekte olan ülkeler" içersinde 20 yılda Arjantin, Güney Afrika ve Mısır için düşüş görülmektedir. Mısır'ın bölgede yalnızlığa ve yanlışlığa sürüklenmesi ekonomik performansı ile ilgilidir. (Bu konu başka bir yazının teması olacaktır.) bu gruptaki en büyük gelişmeyi Çin yüzde 1.71'den yüzde 7.10'lara çıkarak yakalamıştır. 
15 trilyon dolara yaklaşan GSYH ile ABD dünya ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu hasılada payı olan 18 milyondan fazla işletmenin yüzde 90'dan fazlası aile şirketlerine aittir (2.). Almanya 3.7 trilyon dolar GHYH'sahip bir ülkedir. Ve burada işletmelerin yüzde 80'i aile işletmesidir. İtalya'da işletmelerin yüzde 99'u aile işletmesidir. Avrupa ve Amerika'da işletmeler arasında az da olsa 100 yıllık 200 yıllık işletmeler ve onların yönetiminde bulunan 4 nesil vardır. Ülkemizde ise bu ölçekte işletme olmamasına rağmen tüm şirketlerin yüzde 99'u aile işletmesidir (3.).
Aile işletmelerinin büyümesi gelişmesi ekonominin büyümesi gelişmesidir. İşletmenin kuruluş sermayesine sahip olarak kurulup yönetimi elinde tutanların mülkiyet ve tasarruf hakkını devretmemesi işletmenin sonraki zamanlarda devamını güçleştirmektedir. Sermaye sahiplerinin başkalarına veya profesyonel yöneticilere karşı olan güvensizlikleri işletmelerin kurumsallaşmasın da önünde bir engel olarak kalmaktadır. Güven unsurları sadece sermaye sahiplerinin aile fertleri için pozitif anlam taşımaktadır. Bu husus doğru kabul edilse bile yapılması gerekenler yapılmamaktadır. 
İşletmelerin büyütülmesi ve geleceğe taşınması için ailedeki yönetimi elinde tutan sermaye sahiplerinin alması gereken kararlar şunlardır. 
A. Çalışma kriterleri : 
1.Temel kişilik özellikleri : Çocukların veya akrabaların aile içindeki davranışlarını önceden tahmin edebilmeye yardımcı olacak durumlar izlenmelidir. İşle ilgili olarak, denetimlilik, başarı odaklılık, otoriter olmak, pragmatik olma, risk alma üzerinde hassasiyetle durulması gereken özelliklerdir. Bunlar, içe dönük, daha zeki, duygularından etkilenen, uysal, ciddi, istediği gibi davranan, çekingen, katı, pratik, samimi, kendine güvenen, rahat, kontrolsüz, muhafazakar gibi özellikler değerlendirilmelidir. Mesela bir sorun karşısında "kendine güvenli davranış" göstermek yanında bir başka sorunda "vesveseli" davranmak iyi sonuç alabilmektedir. Burada önemli olan bireylerin daha önceden ve başlangıç noktasındaki iş'de izlenmesidir, gözlenmesidir. 
2. Kendini kabul ettirmek : Aile içersindeki iletişim, şirketlere giriş için gösterge olmalıdır. Bireyler arasında iletişim, bilgi aktarımına, bireylerin duygusal olarak kendilerini ifade etmelerine, bireylerin görevlerini yapmaya isteklendirilmelerine (motive edilmelerine) ve yaptıkları işler, davranışlar bakımından bireylerin kontrol edilmelerine imkan sağlayan gençler öncelikli olmalıdır. Bunun için gözlem yaparken kendini iyi ifade edebilme, aktif dinleme, karşılık verme, sözel olmayan iletişim konularında gençlerin davranışlarına ve ortaya koyduklarına dikkat edilmelidir. Bu husus, aile şirketinin başına geçmesi düşünülenler için mutlaka bakılmalıdır.
3. Etkileme bilgisi: Ailenin Genç Bireyleri güç kullanımını bilmeli veya öğrenmelidir. Gençler başkalarının davranışlarına ilişkin isteklerini empoze etme olasılığının bir güç olduğunu bilmeliler. Güç, bir bireyin diğer bir bireyin davranışını etkileme kapasitesidir. Bu kapasite, diğer bireyi belli bir davranışta bulunmaya zorlar. Bu ve benzer durumların ortak noktası gücün etkileşim potansiyelinin olmasıdır. Güç böyle bir potansiyeli çağrıştırmaktadır.
4.Sorun çözme yaklaşımı: Aile veya şirket içersinde ortaya çıkan veya çıkması muhtemel sorunlara, problemlere ve çatışmalara bakış önemlidir. Genç fertler çatışmanın varlığının algılama ile ilgili bir konu olduğunu bilmelidir. Bireyler çatışmayı algılayamıyorsa çatışmanın olmadığını kabul ederler ki bu da onları yanlışa götürür. Genç aile fertlerine öğretilmesi mutlaka gerekli olan çatışmayı çözebilme tekniklerini nasıl kullanacağıdır. Bunun için de gençlerin hangi tür davranışı gösterdiği ortaya konulmalıdır. 
5. Verim arttırıcı gayret: Şirketlerde çalışanlara kadar herkesin mutsuz veya verimsiz olanlarını bilebilmeli veya tespit edebilmelidir. Daha sonra da motivasyon bilgisi ile kişilerin belli bir biçimde davranmaya yönelmesini sağlamalıdır. Bunun için "motivasyon bilgisi" donanıma sahip olması gerekir. Bu sebepten de gençlerin belirlenen davranışı göstermeye istekli hale getirilmesi şarttır. Şirket içinde bireyden istenen davranış, şirketin belirlenmiş amaçlarına ulaşmasını sağlayacak davranıştır. Genç açısından bakıldığında ise, genç belli davranışları göstererek bazı ihtiyaçlarını tatmin edecek sonuçlar elde etmeyi arzular. 
B. Eğitim durumu: İşe başlamak için, kişilik özellikleri oturmuş, karakter olarak toplumun kabul ettiği değerlere sahip, ailenin sevgi ve saygısını kazanmış, diploması olmamış olsa bile iş dünyasının da yer alabilecek yaklaşım ve fikirleri taşıyan her genç yukarıda izah edilen hususlarda duruşa sahipse veya öğrenmeye istekli ise işe başlatılmalıdır. Türkiye'de ya da yurtdışında bir üniversiteden mezun olmak tercih sebebi yapılması halinde mezuniyet derecesi, lisans düzeyinde üstün başarı göstermek ve eğitimle ilgili olarak alınan ödüller yerleştirme sürecinde göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun yanında ikinci lisans bilgisi, bilgisayar kullanımı ve teknolojik gelişmeyi açık olarak avantaj haline getirilmelidir.
C. Toplumsal sorumluluk almak: Genellikle aile şirketlerinde gençler arasında ön plana çıkan Bireysellik, bireyin sadece kendisini ve çekirdek ailesini koruyup kollaması gerektiğini düşünmeyi gerektiren bir sosyal çerçeve olarak kalmamalı, bireye tanınan özgürlükler oldukça geniş bir yelpazede seyretmelidir. Toplumsallık dokusu bireyselliğe oranla daha sıkı bir sosyal çerçevedir. Toplumsallık boyutu içinde düşünüldüğünde grup da aynı biçimde bireyden bağlılık beklemektedir. Ailenin genç bireylerine örgüt kültürü tanımlarında paylaşılmış değerler ve inançlardan söz edilmelidir. Bu değerler, bireylerden beklenen davranış kalıplarının temelini oluşturacak, neyin iyi neyin kötü olduğuna ilişkin belirlemeleri örgütte kabul edilebilir ve kabul edilemez davranışlar olarak yol gösterecektir.
Sonuç olarak aile şirketlerinin büyütülmesi ve geleceğe taşınması gayretlerinde aile fertleri yer alacaksa, 
· Tahsil durumlarına ve mezuniyet alanlarına göre öncelikle yurt içinde veya yurt dışında bir şirkette çalışmaları teşvik edilmelidir.
· İş'e başlatılması düşünülen nokta çok iyi tesbit edilmelidir.
· Temel kişilik özelliklerine göre değerlendirilmeler yapılmalıdır.
· Güç kullanımında hangi noktaya geldiği veya gelebileceği izlenmelidir.
· Verim arttırıcı gayreti dikkatle takip edilmelidir.
· Sorun çözme yaklaşımı bilinmelidir.
· Etkileme bilgisinin varlığı ögrenilmelidir.
· Diğer çalışanlarla eşit muameleye tabi tutulmalıdır.
Dünya ekonomisi bu duragan haline ragmen 2020'de 8 milyar civarında nüfüsa sahip olacaktır. Bu tarihlerde GSYH'nin ise 80 trilyon dolara ulaşacağı (4.) tahminlerine göre ülkemizdeki aile işletmeleri de sermeyenin dağılımı, tasarrufu ve yönetimi konularındaki kararlarında daha bilgiye ve uzmanlık görüşlerine yer vermelidir.
(1.) IMF-World Economic Outlook Database, October 2009.
(2.) R.Beckhard and W.G. Dyer. "Managing Continuty in the Family Owned Business", Organizational Dynamics, 1983.
(3.) Aile Şirketleri: Değişim ve Süreklilik, ASO yayını, Haziran-2005.
(4.) "Mapping the Global Future: National Intelligence Council's (NIC) 2020 Project", CIA, Aralık 2004.