Akademisyenlere gözaltı ve soruşturma

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin bildirisine imza attıkları için haklarında soruşturma başlatılan akademisyenler hakkında soruşturmalar devam ediyor…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin bildirisine imza attıkları için haklarında soruşturma başlatılan Kocaeli Üniversitesi'nde görevli 21 akademisyenden 14'ü gözaltına alınırken, diğer illerde de bildiriye imza atan akademisyenler için soruşturmalar ve görevden uzaklaştırmalar sürüyor.

İstanbul'da Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı da imzacı 123 akademisyen hakkında re'sen soruşturma başlattı.

"Barış için Akademisyenler İnisiyatifi" adı altında toplanan Türkiye'deki 89 üniversiteden 1,128, yurtdışından 355'i aşkın akademisyen ve araştırmacı güneydoğuda devam eden operasyon için "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bir bildiri yayımlamıştı.

Kocaeli Üniversitesi'nde görevli akademisyenlerden 21'i hakkında gözaltı kararı çıkarılırken, 14'ü gözaltına alındı.

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde de üç akademisyenin evinde arama yapıldığı, Giresun Üniversitesi'nde ise imzacı öğretim üyesinin görevden uzaklaştırıldığı belirtildi. 

Gaziantep'te 4, Batman'da 5, Van'da 4, Konya Selçuk Üniversitesi'nde 1, Akdeniz Üniversitesi'nde 9, Çukurova Üniversitesi'nde 2, Trakya Üniversitesi'nde 2 akademisyen ile bir doktora öğrencisine, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde 6, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde 4, Anadolu Üniversitesi'nde 15 ve Mersin'de 20 akademisyene idari soruşturma açıldığı belirtiliyor.

İzmir'de 37 akademisyene soruşturma açıldı

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, bildiride imzası bulunan İzmir'deki çeşitli üniversitelerde görevli 37 akademisyen hakkında "Devletin Güvenliğine Karşı İşlenen Suçları" kapsayan TCK'nın 302. maddesi gereğince soruşturma başlatıldığı bildirildi.

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi adıyla bin 128 akademisyenin imzaladığı bildiride, güvenlik güçlerinin terörle mücadele çalışmaları ve sokağa çıkma yasakları bahane edilerek "kasıtlı ve planlı kıyım yapıldığı" öne sürülmüştü.

Bursa'da 3 akademisyene soruşturma

Uludağ Üniversitesinde (UÜ) görevli ve "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzaları bulunan 3 akademisyen hakkında soruşturma başlatıldı.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan yazılı açıklamada, akademisyenler hakkında 3713 Sayılı 'Terörle Mücadele Yasası'nın 7/2 maddesinde düzenlenen "terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan soruşturma başlatıldığı belirtildi. 

Denizli'de bir akademisyen ifade sonrası serbest bırakıldı

Barış için Akademisyenler İnisiyatifi'nin bildirisinde imzası bulunan Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Zencir, ifade verdi.

Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına çağrılan Zencir, Denizli Adliye Sarayı'na giderek konuya ilişkin savcıya ifade verdi. Zencir, ifadenin alınmasının ardından serbest bırakıldı.

Kocaeli'de 5 kişi serbest

"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzaları bulunan Kocaeli Üniversitesinde (KOÜ) görevli 5 akademisyen, savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma doğrultusunda, söz konusu bildiride imzası bulunan 5 akademisyen Kocaeli Adliyesi'ne geldi.

Akademisyenler, savcılıkta ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Soruşturma kapsamında bugün adliyeye sevk edilen 15 akademisyen de serbest bırakılmıştı. Bir akademisyenin ise pazartesi günü adliyeye gelerek ifade vereceği öğrenildi.

Öte yandan Zonguldak'ta "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzası bulunan Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Öznur Öncül, gözaltına alındı. 

Bolu'da 3 akademisyen ifade veri

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren 3 akademisyen serbest bırakıldı.

Van ve Bingöl'de soruşturmalar başlatıldı

Van Cumhuriyet Başsavcılığı, bildiride imzası bulunan 4 akademisyen hakkında soruşturma başlatıldı 

Bingöl Üniversitesinden, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzası bulunan Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eda Erdener hakkında idari soruşturma başlatıldığı bildirildi.

İmzalarını geri çektiler

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal İnal, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin bildirisine verdiği imzayı geri çekti. İnal, yaptığı açıklamada, "Bildirideki imzamı çekiyorum. Bildiride bazı ifadeler sert olabilir ancak bizim amacımız sadece sivil hak ihlallerine dikkati çekmekti. Ne güvenlik güçleri ne asker ne de hiçbir sivilin ölmesini istemiyoruz. Barış, kardeşlik ve dostluktan yanayım. Örgütün şiddet eylemlerine, bombalama eylemlerine de karşıyım. Sadece kimsenin ölmesini istemiyoruz" dedi. İnal, bildiriye imza attığı için öğrencilerinin tepkisiyle karşılaştığını, bu durumdan üzüntü duyduğunu ifade etti.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Firdevs Selvili Arslan'', "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin bildirisine verdiği imzayı geri çekti. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bildiriyi hiçbir şekilde tasvip etmediklerini belirtti.

Trakya Üniversitesinde "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" bildirisine imza atan Arslan'ın imzasını geri çektiğini ifade eden Yörük, ''Dün Firdevs Hanım imzasını geri çekti. Biz zaten soruşturma açmıştık. Fakat daha soruşturma kendisine gitmeden, soruşturmadan haberdar olmadan imzasını geri çekti. Diğer akademisyenle ilgili bize şu ana kadar ulaşmış bir şey yok. Soruşturma devam ediyor'' diye konuştu.

"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" bildirisine TÜ Eğitim Fakültesi'nden Arslan ve Tıp Fakültesinden Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Yaprak imza atmıştı.

Gediz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zübeyit Gün, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin bildirisinden desteğini çekti. 

Gözaltılara tepkiler

Akademisyenlere karşı başlatılan soruşturma ve gözaltılara ilişkin farklı kesimlerden açıklamalar ve tepkiler geldi. Erdoğan, öğle saatlerinde İstanbul Sultanahmet'te yaptığı açıklamada akademisyenlerin bildirisini "şiddetle kınadığını" belirterek, yargı makamlarını ve üniversite senatolarını harekete geçmeye bir kez daha çağırdı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da büyükelçiler konferansının kapanışında düzenlediği basın toplantısında konuya ilişkin soru üzerine bu bildirinin ifade ve düşünce özgürlüğü olarak değerlendirilemeyeceğini savunarak, şunları kaydetti:

"Türkiye bu kadar şehit verirken terör örgütüne destek veren kişilerle terör faaliyetini yapanlar arasında fark yok. Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Biz nasıl Kürt vatandaşlarımızla PKK arasında ayrım yapıyorsak teröre destek verenler de bu ayrımı yapmalı."

ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass ise Twitter hesabı üzerinden yayımladığı açıklamada akademisyenlere destek vererek, "Şiddetle ilgili endişelerin ifade edilmesi, teröre destek vermek ile eşdeğer değildir. Hükümet eleştirisi ihanet ile eşdeğer değildir. Türk demokrasisi rahatsız edici fikirlerin serbestçe ifade edilmesini kucaklayacak kadar güçlü ve dirençlidir" dedi.

CHP ise soruşturma ve gözaltıları kınayarak, "Ancak demokrasi dışı rejimlerde rastlanan, düşünceyi açıklama özgürlüğü ve bağımsız yargıyı hedef alan bu operasyonları hukuksuz, kabul edilemez ve son derece tehlikeli buluyoruz" açıklaması yaptı. Düşünceyi açıklama özgürlüğünün demokrasinin vazgeçilmez temel ilkelerinden biri olduğunu belirten CHP, şiddet çağrısı içermedikçe ifade özgürlüğünü kullanan tüm yurttaşlara destek olmaya devam edeceklerini kaydetti.

HDP'den yapılan yazılı açıklamada da gözaltılar ve akademisyenlere karşı izlenilen tutum sert bir dille eleştirilerek, "Türkiye'de 28 Şubat ve 12 Eylül günlerini aşan ağır baskı koşullarını yaratan Saray ve siyasi iktidar, attığı adımlarla Türkiye'yi her gün daha derin bir karanlığa sürüklüyor" denildi.