AKP'den Baykal'a jet yanıt
Grup Başkanvekili Ergün, CHP Liderinin siyasi ahlak ilkeleriyle bağdaşmayan bir tutum sergilediğini savundu
ANKARA - Deniz Feneri davasıyla başlayan tartışmalar alevlenerek devam ediyor. Bugün CHP Lideri Deniz Baykal'ın yaptığı değerlendirmelere, AKP'den anında yanıt geldi.
AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, bir Alman savcısının iddianamesinden yola çıkarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı, spekülatif olayların içine çekmeye çalışmanın, "70 yaşını aşmış bir siyasi lider için, siyasi ahlak ilkeleriyle bağdaşmayan bir tutum" olduğunu savunarak, "Son günlerde, Sayın Baykal'ın, tam bir siyasi ihtirasın, gerçekleri görme, duyma ve anlama konusunda özürlü hale getirdiği bir tabloyu yaşıyoruz" dedi.
Ergün, AK Parti Grup Başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve Bekir Bozdağ ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, bugünkü açıklamalarına yanıt verdi, Baykal ve CHP'ye yönelik iddialarda bulundu.
"Son günlerde, Sayın Baykal'ın, genel ve siyasi ahlak ilkelerini tamamen bir kenara bırakan, tam bir siyasi ihtirasın, gerçekleri görme, duyma ve anlama konusunda özürlü hale getirdiği bir tabloyu yaşıyoruz" diyen Ergün, Baykal'ın, muhalefeti, Türkiye'de, ülke gerçekleri üzerinde sürdürmesi gerekirken, Alman savcısının iddianamesi üzerinden sürdürmeyi tercih ettiğini söyledi.
Baykal'ın, Türk savcılarının hazırladığı iddianameleri genellikle, "hukukun temel ilkelerini çiğneyen, hukuka tecavüz eden, hukuk dışı" olarak nitelediğini belirten Ergün, ancak Alman savcısının iddianamesini, "hukukun temel ilkelerine uygun, mükemmel bir iddianame" olarak gördüğünü savundu.
Ergün, Baykal'ın, iddianamenin içinden cımbızla çektiği bazı konuları, Türk siyasetinin gündemine, "çok önemli ve vahim" konular gibi taşıdığını belirtti.
Hükümetin, Almanya'daki bir davaya müdahil olduğu, baskı kurduğuna yönelik iddialara işaret eden Ergün, hükümetin ve Alman savcısının, bu konularla ilgili açıklamalarda bulunduğunu bildirdi.
"Siyasi ihtirasın, insanın dimağını karıştırması..."
Alman savcısının, "Türk Hükümetinin, bu davayla ilgili, herhangi bir baskısıyla karşılaşmadığını" ifade ettiğini kaydeden Ergün, "Bu ifadeleri görmemek ve duymamak neyle izah edilebilir? Ancak siyasi ihtirasın, insanın gözünü görmez, kulağını duymaz, aklını, dimağını karıştırmasıyla izah edilebilir" diye konuştu.
Rakam ve zamanı belli olmayan bir meblağın, tsunami felaketinde kullanılmak üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletildiği iddiasını anımsatan Ergün, Erdoğan'ın, bu konuda, "Kendisine böyle bir paranın, yardım amacıyla da olsa ulaşmadığını, böyle bir parayla işinin olmadığını" açıkladığını belirtti.
Ergün, felaketlere ilişkin yardımların, Başbakanlıkta açılan bir hesapta toplandığını, Kızılay üzerinden bu yardımların ilgili yerlere ulaştırıldığını ifade ederek, kimin nereye yardım yaptığının, bu hesaplardan öğrenilebileceğini vurguladı.
"Siyasi ahlak ilkeleriyle bağdaşmayan bir tutum"
AK Parti Grup Başkanvekili Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama Türkiye'de Başbakanımızı, Genel Başkanımızı, bu tür spekülatif olayların içine, bir Alman savcısının iddianamesinden yola çıkarak çekmeye çalışmak, Türkiye'nin gündemini buraya taşımak, açıkça 70 yaşını aşmış bir siyasi lider için, siyasi ahlak ilkeleriyle bağdaşmayan bir tutum olmuştur.
Adeta, Arşimet'in, suyun kaldırma kuvvetini bulduğu zamanki 'buldum, buldum' tavrı gibi, çok önemli bir şey bulmuş gibi, 'buldum, buldum' edasıyla kamuoyu önüne çıkmış, ama buldum dediği şeylerin, gerçekle ilgisi olmadığı da çok kısa zamanda ortaya çıkmıştır."
Ergün, Almanya'da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, suç işlemişlerse, yanlış yapmışlarsa, yargılandıklarını, suç varsa, ceza alacaklarını vurguladı.
"Suç işleyen, cezasını alsın, yapanın yanında kar almasın" diyen Ergün, "Ama başka insanların suçunun, Türkiye'de siyaset malzemesi, iktidar mücadelesinin bir aracı hale getirilmesi doğru olmaz" ifadesini kullandı.