Alcatel Lucent Türkiye, teknik servis hizmetinde 'hub' oldu
Alcatel-Lucent Türkiye- Azerbaycan Başkanı Cenk Kıvılcım 2012'de daralan operatörlerin alt yapı pazarında paylarını artırdıklarını vurgulayarak yeni işler geliştirdiklerini belirtti.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Ece CEYHUN
İSTANBUL - Türkiye'de teknolojiye adaptasyon çok hızlı. Facebook kullanımında 5'inci sıraya yükselmek bu teknoloji merakının sadece bir yansıması. Bir nesil için internet, cep telefonu ya da data transferi 'hayatına sonradan giren' bir hizmet. Ama artık aynı zamanda hayatın vazgeçilmez bir parçası da. Bizim için aldığımız hizmetin görünür tarafında ağırlıklı olarak operatörler ya da servis sağlayıcılar var. Ama internetteki hızlı sörfü, ya da cepten görüntülü konuşmayı destekleyen o dünyanın arka planda kalan pek çok gizli aktör de mevcut.
Üstelik dijital aleme ilgi kartopu etkisi ile büyürken bu dünyanın otobanlarını destekleyen Türk şirketlerin yanı sıra uluslararası şirketlerin Türkiye'deki varlıkları da yarattıkları iş hacmi, know how ya da hizmet tarafında elde ettikleri deneyimlerle grup içinde basamakları hızla tırmanıyor. Bunlardan biri de Alcatel Lucent Teletaş. Bugün 130 ülkede 70 binden fazla çalışanı olan Alcatel Lucent için Türkiye hem büyüyen pazarı ile cazip bir iş merkezi haline geliyor hem de Türk mühendisleri ile yarattığı know how ile grup içinde bölgenin teknik servis merkezi (TeDeMer) olarak ön plana çıkıyor.
2010-2011 yılları arasında yapılan hazırlıkların meyvelerini 2012 yılında toplamaya başlayan ve bunun etkilerini bilançosuna da yansıtan Alcatel Lucent Türkiye satış gelirlerini hızlı artırırken zararı da kara döndürmüş. Şirketin 2012 Eylül bilançosunda satış gelirlerinin 304.5 milyon TL'ye yükseldiği görülürken geçen yılın aynı döneminde 204.9 milyon TL'lik satış geliri var. 2011 Eylül ayında 13.8 milyon TL zarar açıklayan şirket 2012 eylül bilançosunda 11.8 milyon TL kara geçerken Alcatel-Lucent Türkiye- Azerbaycan Başkanı Cenk Kıvılcım, yeni ürünler, yeni projelerde çok aktif rol alan bir şirket anlatıyor. Kıvılcım, operatörlerin alt yapı sektörünün daralmasına karşın kendilerinin daralan sektörde pazar paylarını artırabildiklerine dikkat çekerken, grubun merkezinde hem satışları artırarak farkındalık yarattıklarını hem de teknik merkez algısını kuvvetlendirdiklerini vurguladı. Kıvılcım, projelerini ve teknik destek merkezlerinde aldıkları mesafeyi DÜNYA'ya anlattı. Kıvılcım, "Daralan bir Avrupa piyasası karşısında Türkiye, teknolojiye adaptasyonu ve onu kullanma hızı sebebiyle inanılmaz bir dinamizm gösteriyor. 2013 yılında pazar payımızı daha fazla nasıl artırabiliriz diye çalışacağız. 2010-2011 de satışlarımızın düşmesi, zarar edilmesi ülkenin kendi iş potansiyelinin sıkıntılı geçtiği bir dönemde merkezde, teknik merkez algısını kuvvetlendi. Şimdi 2012'de yaptığımız atakla satışları çok artırarak farkındalık yarattık. 'Türkiye iş hacminde yüksek algısını' yeniden getirdik" değerlendirmesinde bulundu.
2012'de yeni işler geliştirdik
3G yatırımlarının ardından atılan adımların sonuçlarını izleme yılı olan 2012'de operatörlerin alt yapı pazarının daraldığını ama Alcatel Lucent Türkiye olarak daralan pazarda paylarını artırdıklarını vurgulayan Kıvılcım, önümüzdeki dönemde alt yapı yatırımlarının süreceğini ve kendilerinin de satışlarını artırma hedefini sürdüreceğini aktardı.
Nitekim bazı operatörlerin fiber yatırımları ile Alcatel Lucent ekipmanlarının örtüştüğü 2012 yılında doğru pazar payı adreslemesi yapabildiklerini belirten Kıvılcım, işlerinin yaklaşık yüzde 60'ının tek operatöre dayanmasının sorulması üzerine de "Bizim bir müşteriden yüksek pazar payı alamız bizim gücümüzü gösterir. Fakat geçen yıl dedik ki 'tek bacak kuvvetli olursa iyi bir yüksek atlamacı olursunuz ama koşmak istediğinizde ikinci ayağınızın da kuvvetli olması lazım'. Diğer operatörlerde yeni işler kazanmak içinde uğraştık. Süperonline'dan bir proje kazandık. Aslında dünyada kuvvetli olduğumuz ama Türkiye'de çok bilinmeyen bazı teknolojilerimizde ilk kez adreslememiz oldu. Yeni işler geliştirmeye başlamamız güzel bir yıl olmasını sağladı" dedi.
Nitekim satış gelirlerinin artmasında projelerle kendi ürünlerini doğru adresleme konusunda proaktif yaklaşımlarının büyük etkisi olduğunu kaydeden Kıvılcım, "Bir proje kazandıktan sonra 6-9 ayda realize edersiniz. Biz bunu 2-3 aya kadar düşürdük. Müşteri daha ürünün siparişini vermeden tahminlerle üretim yaptırdık. Bunun bizim için satışımızı artırmada çok büyük etkisi oldu" diye konuştu.
"Fiberleşme projeleri devam edecek" diyen Kıvılcım, mobil cüzdan, IP TV ya da akıllı telefonlarda aplikasyon kullanımının 2013 yılında hızlanan bir ivme ile artmasını beklediklerini ifade etti. Kıvılcım, "Bu yatırımlar alt yapıya yük getiriyor. Bu datanın taşınması lazım. Datanın hızlı ve kesintisiz iletilmesi lazım. Bunu ileten yolların hızlanması lazım. Bu da fiberle sağlanacak" dedi.
Resmi olarak 'hub' oldu
Kıvılcım, bazı ürünlerin teknik desteğini Türkiye'den vermek için diğer ülkelerle yarıştıklarını kaydederek "2012 yılında en çok mücadelesini verdiğimiz konulardan biri buydu. Firma teknik destek merkezlerini belirledi ve Türkiye Alcatel Lucent'te bir hub olarak belirlendi. Bu yılın başında açıklandı. Biz zaten bir teknik destek merkeziydik ama resmi olarak hub kelimesini kullandılar ki bu resmi olarak dünyaya servis verebileceğiz anlamına geliyor. Bu daha fazla yatırım yapılacağı anlamına geliyor. Bunun hızı ise bizim elimizde ve rekabet gücümüzde. Belli ürün gruplarında verdiğimiz bu hizmetin ürün gruplarını da daha da artırma çalışmaları yapıyoruz" açıklamasını yaptı.
Diğer ülkelerle rekabet ediyor
Diğer ülkelerle rekabet ediyor
TeDeMer olarak adlandırılan Teknik Destek Merkez'leri ile cari açıkla mücadele de önemli bir hizmet verdiklerini de düşünen Kıvılcım, "Toplam 350-400 civarında mühendisimiz var. Sadece yurtdışına hizmet veren 160 mühendisimiz var. Merkez 2003-2004 yılında 14 kişi ile başlamış" bilgisini de verdi. Kıvılcım, uluslararası pek çok şirketin mühendis gruplarını daha optimal maliyetlerle çalışabileceği ülkelere kaydırmaya çalıştığını Polonya, Romanya, Slovakya hatta Mısır'ın da bu konuda rekabetçi davranarak bu alanda hizmet veren ülkeler arasından sıyrılmaya çalıştığını anlattı. Kıvılcım, "Daralma sebebiyle Avrupa'daki kaynaklar başka yerlere aktarılıyor. Bazı ülkeler bilişim teknolojilerinde servis merkezi olmak için hızlı bir yarış içinde. Türkiye aslında bir servis merkezi. Sırf Ortadoğu için değil Avrupa ve Afrika'da bazı teknolojilerde en büyük teknik destek merkezleri şu anda Türkiye'de. Biz bu mühendis arkadaşlarımızın hizmetlerini yurtdışına ihraç ediyoruz" ifadelerini kullandı.
100G'den sonra sırada 400G var
Data kullanımı arttıkça tüketiciye ulaşan hizmetinde artması gerekiyor. Mesela Alcatel Lucent'in de yer aldığı TT'nin Fiber Kent projesi de bunlardan biri. Kıvılcım, "Trafiğin hızlı bir şekilde artması lazım. Size ulaştırılan trafiği tali yollar olarak düşünürseniz, tali yolların aktığı ana yolları kat be kat büyük yapmanız lazım. 2013 yılında hem tali yol dediğimiz erişim teknolojileri hem de ana yollardaki yatırımların artmasını bekliyoruz. Çünkü aplikasyonlar daha fazla kullanılacak. Operatörler iyi satışlar yaptıkça yatırımlar kat be kat artmaya devam edecek. 2013 de bu projelere çözümlerimiz hazır. 2009 yılından beri data trafiği 36 kat artmış durumunda. 67 milyon cep telefonu kullanıcısı var bunların 40 milyonu 3G ve data kullanıyor. 2016 yılında 40 milyon olan data kullanıcısının 56 milyona çıkması öngörülüyor. Akıllı telefonlar piyasaya geliyor, sürekli bilgi aktarımı oluyor. Aplikasyonlar yenileniyor. Yol aynı ama araç kapasitesini 10 katına hızını da 10 katına çıkartan 100G teknolojisi yatırımımızın ardından şimdi hızı 40'a çıkartacağız. 400 G'yi geliştirdik Türkiye'ye getiriyoruz" açıklamasını yaptı.
Koca koca baz istasyonlarını bir krem kutusu büyüklüğüne düşürdü
Koca koca baz istasyonlarını bir krem kutusu büyüklüğüne düşürdü
Fiber yatırımların arttığını gördükçe Alcatel Lucent teletaş olarak kendilerini pazarın ihtiyaçlarına göre konumlandırma stratejilerinin sürdüğünü de kaydeden Kıvılcım, "Pazar paylarımızı büyütmek anlamında hedeflerimiz var. Mobil tarafta 3G baz istasyonlarının şehir dışına çıkartılması gibi bir karar alındı. Şehir dışından şehir içini kapsayamazsınız. Ya o teknolojiyi bırakacaksınız ya da devam edeceksiniz. Bu teknoloji ile şehir dışından, şehir içini kapsayamazsınız. Çok büyük kuleler dikilmesi gerekiyor. Kuvvetli büyük makineler konulacak, çok fazla enerji tüketecek, alanların kiralanması gerekecek. Bu endişeleri giderecek Alcatel Lucent'in hafif radyo -light radio- adıyla geliştirdiği bir ürün var. Hafif radyo, baz istasyonlarını küçük kutular şeklinde yapabilirmiyiz fikrinden çıktı. Avantajı yüzde 40'lara tekabül eden bir enerji tasarrufu sağlıyor. Bir sokak lambasının üzerine koyabiliyorsunuz. Bir durağa koyabiliyorsunuz ya da bir duvara monte edebiliyorsunuz. Yani baz istasyonlarını aynı kapsama alanı gücüne sahip küçük bir kutuya sığdırdık. 8 tanesini bir arada kullanıp çok daha fazla güç alabiliyorsunuz istediğiniz gibi aynı bir Lego mantığı ile oynayabiliyorsunuz. Şimdi teknoloji testlerini yapıyoruz. Türkiye için lokomotif ürünümüz bu olacak. Dünyada çok az sayıda operatör bunu kullanıyor. Bu aynı zamanda bizim için Türkiye'de teknik destek servis bilgi merkezi yapmak istediğimiz bir ürün. Çünkü 4G teknolojisini de kapsıyor."
Türkiye, bilişim teknolojilerinde servis merkezi olma vizyonu koymalı
Alcatel Lucent Teletaş Türkiye CEO'su Cenk Kıvılcım, Türkiye'nin önüne bilişim teknolojilerinde servis merkezi olma vizyonu koyması gerektiğine inanıyor. Bu konuda Polonya, Romanya geride kalmasına karşın Slovakya'nın hala uğraştığını bir dönem Mısır'ın bile bu alanda etki yaratmaya çalıştığını da kaydetti. Bilişim aktörleri olarak 5746 sayılı Ar-Ge Teşvik Kanunu'nun kapsamının genişletilmesini istediklerini de aktaran Kıvılcım, sektörün belli konularda sağlayacağı teşviklerle yetişmiş mühendis gücünün yarattığı know how ile hizmet ihracat gelirini katlayabileceğini savundu. Kıvılcım, "Türkiye, bu sektörde, teknik servis merkezi olabilir ve hizmet ihracatında tüm rakiplerini geride bırakabilir. Biz Türkiye ekonomisine yaratılacak değeri gördüğümüz içinde heyecanlanıyoruz" dedi.
3G ile motorsikletten Porsche'e döndük
Cep telefonlarından sadece konuşur ve mesajlaşırken şimdi hem maillerimize bakıyoruz hem de gazeteleri izliyoruz. Kıvılcım, arada gelinen noktayı ve kendilerinin konumunu anlatırken şu ifadeleri kullandı: "2G kullanıyorduk şimdi 3G'ye geçtik data kullanmaya başladık. Bunun şebekelere etkisini tahmin edebiliyormusunuz?. Bir motorsikletten Porsche'a döndünüz tamamen yeniden mühendislik gerekiyor. Operatörler bizim gibi firmadan destek almak istiyor sonuçta onlar kaportayı koysa bile motoru yapanlar bizleriz. Bu sebepten dolayı gerek Amerikan gerek İngiliz pazarında bu tür IP Transformation projelerinde bizim mühendislerimiz 'bir şebeke nasıl motorsikletten Porsche'a dönüşmeli'nin çalışmasını yapıyorlar."