Ali İsmail davasında tanıklar dinlendi
Gezi Parkı protestoları sırasında içlerinde polis de olan bir grup tarafından katledilen Ali İsmail Korkmaz'ın davasında Eskişehir Adliyesi'nde 12 tanık dinlendi.
ESKİŞEHİR - Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi Gürkan Korkmaz ve aralarında Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin'in de bulunduğu yaklaşık 80 avukat ile 12 tanık hazır bulundu.
Duruşmanın kamera kaydına alınması üzerine Korkmaz ailesinin avukatları, görüntülerin kaybolma ihtimaline karşı ifadelerin aynı zamanda tutanakla kayıt altına alınmasını talep etti.
Bunun üzerine mahkeme heyeti, duruşmanın hemen ardından kamera kayıtlarının kendilerine verileceğini söyledi.
Tanıklardan Erdoğan Gözseçen, olayın yaşandığı sokaktaki bir otelin sahibi olduğunu belirterek, olay gecesi otelin önünde Doğukan Bilir'in dövülmesini gördüğünü söyledi.
Otele ait güvenlik kamerası görüntülerinin silindiğine dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını anlatan Gözseçen, şöyle konuştu:
"Millet koşmaya başlayınca otelin içine girdim. Olay saatlerinde sahibi olduğum otele gelen polisler, güvenlik kamerası bulunup bulunmadığını sordu. 'Güvenlik kamerası var' demem üzerine şalteri indirmemi istediler ancak ben zaten müşterilerin güvenliği açısından şalteri kapatacaktım. Polisler, zaten ben şalteri indirmek üzereyken geldiler. Kendi irademle şalteri indirdim. Olaydan bir kaç gün sonra Doğukan Bilir'in babası Ercan Bilir geldi. Kamera kaydını almak istedi ben de emniyet kanalıyla kendisine kayıtları verebileceğimi söyledim. Daha sonra polisler geldi, hard diski onlara verdim. Sonra görüntüyü açamadıklarını söylediler. Bunun üzerine Mustafa Ayaş gelip görüntüyü açtı. Daha önce emniyet ve savcılık makamlarına verdiğim ifadeler doğrudur."
Tanıklardan Doğukan Bilir ise olay gecesi yanında bulanan 3 kişi ile sokağın başında beklediklerini anlatarak, şunları kaydetti.
"Ortalık hareketlenince kaçmaya başladım. Arabaların arasından çıkan yüzü maskeli, 3-4 kişinin saldırısına uğradım. Bunun üzerine başka taraflara kaçmaya başladım. Daha sonra aralarında polislerin de olduğu 7-8 kişilik bir grup beni kuytu bir yere götürüp dövdü. Bana 'hangi örgüttensin?' diye sordular. Ben de örgütten olmadığımı söyledim. Kimliğimi gösterince beni bıraktılar. Daha sonra babamı aradım ve beni alıp hastaneye götürdü."
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi doktorlarından Sezer Zehir ise beyin cerrahide nöbette bulunduğu sırada Eskişehir Devlet Hastanesinden sevk edilen Ali İsmail Korkmaz'ın beyin tomografisini değerlendirdiğini belirterek, "Hastanın kalp hastalığı geçirdiğini ve kan sulandırıcı kullandığını öğrendim. Bunun üzerine hastanın yatışını ve takibini önerdim" dedi.
Tanıklardan Mehmet Arslan da olayın meydana geldiği sokaktaki fırında çalıştığını dile getirerek, "Bulunduğumuz yerde sürekli olaylar oluyordu. Benim bulunduğum yer dışarıyı görmüyordu. Daha sonra sesler üzerine dışarı çıktım. Olayı görmedim" ifadelerini kullandı.
Sokakta iş yeri bulunan esnaf İbrahim Arslan da olay gecesi iş yeri alarmı üzerine sokağa geldiğini anlatarak, "Olay gecesi dükkanımın oraya geldik ancak gaz bombası gelince fırının önüne kaçtık hatta kardeşim Mustafa'yı polisin dövdüğünü gördüm. Sonra esnaf olduğumuzu öğrenince kardeşimi bıraktılar. Daha sonra oradan uzaklaştık" diye konuştu.
Tanıklardan Volkan Ferbilek de olay yerinin yakınında ikamet ettiğini belirterek, "Olay günü evde değildim. Olayla hiçbir tanıklığım yok, zaten kamera kayıtlarında olan kişi de ben değilim" dedi.
Anadolu Üniversitesinde bilgisayar programcısı olarak çalışan Mustafa Ayaş da şunları bildirdi:
"Otel sahibi ve polisler beni aradı. Bunun üzerin otele gittim. Kamera görüntülerinin nasıl izleneceğini sordular. Kamera kaydından olay anını buldum. Benden bunun nasıl yedeklendiğini sordular, ben de kendilerine anlattım. Daha sonra oradan ayrıldım."
Esnaf Mustafa Arslan da dükkandaki alarmın çalması üzerine sokağa geldiklerini belirterek, "Dükkanımızın alarmı çalınca koşarak dükkana gittik. Fırının önünde duran elinde çubuk bulunan polis beni dövdü. Esnafız diye bağırınca beni bıraktı" diye konuştu.
Mehmet Beyazıt Mallı ise emniyet için haber yapan bir gazeteci olduğunu iddia ederek, olay gecesi göstericileri, grup liderlerinin yönlendirdiğini öne sürdü. Mallı'nın olayın meydana geldiği sokakta aydınlatma lambaları ve güvenlik kameralarının çalışmadığını söylemesi üzerine Korkmaz ailesinin avukatları tanığa tepki gösterdi. Mallı, daha sonra salon dışına çıkarıldı.
Kuaför salonu işleten ve bir suçtan tutuklu bulunduğu için salona jandarma eşliğinde getirilen Habil Kuru ise evinin balkonunda olayları seyrettiğini belirterek, olay yerini görebilecek görüş açısına sahip olmadığını anlattı.
Tanıklardan Mehmet Avcı ve Seyitcan Göl ise olayla ilgili bilgilerinin olmadığını dile getirdi.
Korkmaz ailesinin avukatları, tanık ifadelerine karşı beyanları, davaya bakan asıl mahkemeye sunacaklarını bildirdi.
Katılmayan tanıklar Yılmaz Balkan ve Koray Demirel'in zorla duruşmaya getirilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 11 Nisan'a erteledi.