Altyapı uygulamalarında devrim: Kazısız teknolojiler

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Prof. Dr. Fevzi YILMAZ / Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi

f.yilmaz@fatihsultan.edu.tr

29. Uluslararası Kazısız Fuar ve Kongresi (International No Dig Berlin) 2-5 Mayıs 2011 tarihleri arasında Uluslararası Berlin Su etkinliği ile birlikte Berlin/Almanya'da gerçekleştirildi. Kazısız boru döşeme metotlarını kapsayan bu etkinlikte 34 ülkeden 696 şirket ürün ve makinelerini sergilediler. Dünyanın dört tarafından gelen 35.000 ziyaretçi inceleme, saha uygulama ve vaka-bilimsel sunulara katılma faaliyetlerinde bulundular. Ülkemizden, Uluslararası Kazısız Teknoloji Cemiyeti (ISTT) üyesi olan AKATED (Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği) sergi açarak 15 kişilik delegasyonla katıldı. Türk heyeti, öğretim üyeleri, belediye görevlileri ve sanayicilerden oluşmuştu. İşin ilginç yönü, İstanbul'un 2014'e en kuvvetli resmi aday olmasıydı (Kazısız İstanbul-No Dig İstanbul). AKATED yöneticilerinin (Başkan Yasin Torun, Başkan Yardımcısı Ahmet Güleç ve diğerleri) yaptığı hazırlık, aldığı destek mektupları (Bakanlıklar ve Belediyeler) ve yürüttüğü lobi faaliyetleri sonuç vermeye başlamıştır. Bu gelişme, ülkemizin tanıtımı, kazısız teknolojinin farkındalığı ve bilinirliği açısından çok önemlidir.

Kazısız teknoloji nedir?

Günümüzde borulu sistem altyapı hizmetlerinin inşası ve rehabilitasyonu iki şekilde yapılabilmektedir. Bunlar; klasik açık kazı teknolojisi ve kazısız teknolojidir (KT). Açık kazı inşa ve rehabilitasyonunda ihtiyaç duyulan veya problemin oluştuğu hat boyunca kazı yapılarak hattın döşenmesi söz konusudur. Kazısız teknolojide adından da anlaşıldığı gibi kazı, hafriyat, toz ve duman yoktur (ihmal edilecek kadar azdır). Kuzey Amerika Kazısız Teknoloji Cemiyeti'nin (NASTT) tarifine göre, "Kazısız teknoloji, yeraltı hatlarının döşenmesi, değiştirilmesi, incelenmesi, yerlerinin tespit edilmesi ve kaçakların belirlenmesi eylemlerinin toprak yüzeyinden en az kazı yapılarak gerçekleştirilmesidir". Kazısız teknoloji çevrecidir, yenilikçidir, ekonomiktir ve güvenlidir.

Yeraltındaki borular ve kablolar ağı çok büyüktür ve şehirleşme ile giderek artmaktadır. Gömülü olan borulu hizmet yatırımlarının toplam uzunlukları, o yerdeki toplam yol-sokak uzunluğunun yaklaşık 5 katıdır. Örneğin, İstanbul'da su-atıksu sistemi için 28.000 kilometreye yakın boru hattı mevcuttur. En uzunu 14.000 kilometreyi bulan su dağıtım hattı, en kısası ise yaklaşık 2.000 km'lik büyük çap ana su isale hattıdır. Atıksu, yağmur suyu ve kanalizasyon hat uzunluğu ise 12.000 km üstüdür (2010). Ülkemiz genel istatistik bilgileri henüz tamamlanmamıştır ve aynı nüfus büyüklüğüne sahip İngiltere rakamları örnek alınabilir. İngiltere'de 396.000 km su, 353.000 km kanalizasyon, 275.000 km gaz ve 482.000 km elektrik kablo hattı vardır.

Su-atıksu hatları için bugün iki gerçek yaşanmaktadır: a) Artan şehirleşme ile yeni hat ihtiyacı, b) Yaşlanma (eskime), artan hidrolik kapasite, toprak-trafik yükü ve ihmal nedeniyle hatlarının yenilenmesi-bakımı ihtiyacı. Önümüzdeki 5 yıl içinde İstanbul'a atıksu (kanalizasyon) bağlamında, 2.000 km'lik yeni boru hattı, yaklaşık 1.000 km'lik ise yenileme boru hattı (rehabilitasyon) gerekeceği tahmin edilmektedir.

Atıksu hatları derindir, içme suyu ve doğalgaz hatlarına göre en az 2 kat pahalıdır. En küçük boyutta bile olsa ortalama bir kazı maliyeti 1.500 TL'dir (İngiltere). Kazı nedeni ile trafiğin aksamasının da bir maliyeti vardır. İngiliz İnşaat Mühendisleri Enstitüsü bir caddede kazı nedeniyle trafiğin aksamasının ortaya çıkardığı maliyeti yaklaşık 10.000 TL olarak vermiştir.

Yeraltı hatlarının döşenmesi ve bakımı sahipleri olan belediyeler ve yol yetkilileri için yoğun uğraş alanıdır. 1997'de İngiltere'deki yollar ve yaya yolları çeşitli nedenlerle (yeni servis, tamir veya bakım için) bir yıl içinde 4 milyon kez kazılmıştır. Sadece Londra'da 2004'de 1 milyon kazı yapılmıştır. Tokyo'da yalnızca kanalizasyon hattı sızması için yılda 1.000'i aşkın müdahale yapılmaktadır.

Neden kazısız!

Almanya'daki toplam kanalizasyon hattı uzunluğu 486.000 km'dir. Alman Kazısız Teknoloji Derneği (GSTT) Başkanı Prof. Dr. Jens Hoelterhoff'un Berin için yaptığı çalışma dikkat çekicidir:

"Kazısız teknoloji tarihi 26 yıl önceye dayanır, Berlin, bu teknolojilerin doğduğu ve en çok uygulandığı kenttir. Boru içi robotik fotoğraflama, inceleme, astarlama ve bölgesel tamir faaliyetleri, bu gün daha teknolojik-uzmanlık eksenli yayılma ve hat döşemeye dönüşmüştür. 3,4 milyon nüfuslu Berlin'de son 26 yılda yapılan kazısız teknoloji uygulaması ile (780 km'lik yeni atıksu hattı ve ev bağlantıları) 67 milyon avroluk inşaat tasarrufu elde edilmiştir. Bu para, Berlin Sular İdaresi (BWB) tarafından diğer su inşaat projelerine aktarılmıştır. Ayrıca, 780 km kazısız teknoloji uygulaması ile açık kazı için aşağıda verilen problemlerden kaçınılmıştır;

a) 2.4 milyon metreküp toprak hafriyatı,

b) 1.3 milyon metrekarelik yol yüzeyinin kazınması ve tekrar kapatılması-kaplanması,

c) 198.000 kamyon toprağın şehir içinden taşınması,

d) 212 milyon metreküp yer altı suyunun çekilmesi (Bu bir yıllık Berlin su ihtiyacıdır),

e) Kazısız ekipmanlarına göre 3 kat (fazla) karbondioksit emisyonu ve

f) Ağaçlar ve canlı tabiatın tahribatı (KT ile ağaç altındaki borular değiştirilebilir).

Bunlar ve bir çok nedenlerden (gürültü, toz, yer altı ve üstü değerlerin zarar görmesi gibi) dolayı kazı çok gerekli ve zorunlu ise yapılmalıdır. Ana seçenek kazısız teknolojidir. Kazılı teknolojilerin topluma verdiği toplam göreceli rahatsızlık dereceleri (Fransa);

· Ses - gürültü: %98,

· Toz ve kirlilik: %58,

· Ulaşımda gecikme: %55,

· Eve endişeli girme: %50'dir.

Kazısız yöntem yeni eğilimlerden biri olup, eski veya yeni hat inşası trafik ve çevre rahatsız edilmeden diğerine göre daha kısa süre ve maliyetle gerçekleştirilir. Batılı ülkelerin büyük merkezlerinde atık su rehabilitasyonunda KT'nin toplama oranı %50'yi aşmıştır. Bu İstanbul'da % 20'ye yakındır. Diğer borulu sistemlerde yüzdeler farklı farklıdır.

Kazısız teknolojiler

Yeni hat döşeme:Yatay yönlenmiş delme (Horizontal Directional Drilling) ile boru döşeme en önemli kazısız teknoloji yöntemi olup örnek verilebilir. Bu sistemde önce kırıcılı kafa yeni hat açar veya eski hat içini genişletir. Aynı veya farklı kafa açılan oyuğa yeni boruyu çeker. 3000 metreye kadar muhtelif çap boru uzunluğu sağlanır (nehir, körfez geçişleri gibi). Boru çakma (Jacking) ve tunelleme (Microtunneling) ise toprağın metrelerce altında (20 m'ye kadar) basınçlı hatlar (İçme su, 1800 mm çapa kadar) için uygulamadadır.

Kazısız rehabilitasyon teknikleri: Kimyasal harç ile sıvama teknikleri, boru astarlama, kaymalı astarlama, yerinde kürleme ile astarlama (CIPP), deforme baskı boru ile astarlama, parça astarlama, ısı ile şekil alan plastik(F/F) boru sürme, boru patlatma, robotik rehabilitasyon sistemleri.

İçten ve dıştan boru hattı inceleme teknikleri: Kapalı devre televizyon kamera (CCTV) ileri sistem kamera (SSET), Radyografi, Termografi, Akustik emiyon, Magnetik teknik, Ultra ses, Titreşim, Kızılötesi, Mikrodalga, Lazer tarama sistemleri.

Sonuç

"Gözden ırak, gönülden ırak" atasözümüz her ülkede yansımasını bulmaktadır. Örneğin İngilizler yakın manadaki "Out of sight, out of mind - Gözden ırak, düşünceden ırak" sözcüğünü çok kullanırlar. Bu sözler adeta yeraltındaki borular, yatırımlar ve servisler için söylenmiş gibidir. Yeraltı sistemlerinde aktif olarak çalışmayan insanların çok azı ayaklarının altında yatan karmaşık boru ve kablo ağını ve önemini anlar. Gömülü servisler ister yerel otorite, ister hükümet olsun karar vericiler tarafından da zaman zaman az önemli görülür ve ihmal edilir.

Bu gün itibariyle, AB normları yeni yükümlülükler getirmektedir. Boru malzeme, döşeme, sahiplenme ve koruma alanlarında kurallar gelmiştir. Yönteme dönük kurallar da gelecektir. Şaşırtıcı olan ve Berlin'de uygulanan bir yaptırım: Toprakta atık boru bırakılmamalıdır (Çevre boyutu). Böyle bir durumda, su idaresi kullanılmayan her metre boru için 5 avro ceza ödeyecektir. Ülkemiz belediye ve su idarelerinin bu gerçekleri göz önünde tutmaları gerekmektedir.

Yeni hat, eskiyen veya rehabilitasyon gerektiren boru hatları (Özelde kanalizasyon hatları) iki ayrı teknikle (Kazılı ve/veya kazısız) döşenmektedir. Küresel eğilimler, yer altı borulu sistemlerin kazısız olarak döşenmesi ve yenilenmesi (rehabilitasyon) yönündedir. Sanat eserlerinin korunması, sağlık, güvenlik, ekonomi, hijyen v.b. yönüyle KT teknikleri önemli enstrümandır. Bu alanda, farkındalık ve bilinç oluşturulmalıdır.

2010 yılında kurulan AKATED'in (Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği) 2014 Kazısız'a İstanbul'u en kuvvetli resmi aday yapması her türlü övgüyü hak etmektedir. İstanbul bu etkinliği, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması, dünyada en çok ziyaret edilen 7. büyük kent olması ve 3 tarihe beşiklik etmesi ile çoktan hak etmiştir. Bekleyelim ve görelim. Kazısız ve gürültüsüz İstanbul diliyorum.