Analistlere göre Rusya artık eskisi gibi ‘hızlı’ büyüyemez

Ünlü araştırma şirketi Capital Economics Rusya'nın önümüzdeki 10 yılda zayıf büyüme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Ülkede yatırımların artırılması gerektiği vurgulanırken, nüfusun azalması riskine de dikkat çekildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 


İSTANBUL - Brezilya, Çin ve Hindistan'ın da bulunduğu en güçlü gelişmekte olan ülkeler grubu BRIC'te yer alan Rusya'nın bir sonraki uzun süreli ekonomik durgunluk yaşayacak ülke olacağı iddia edildi. Merkezi İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan ekonomi, araştırma ve danışmanlık şirketi Capital Economics'ten gelişmeke olan piyasalar konusunda uzman analistler Rusya'nın önümüzdeki 10 yılda yüzde 2 ila 3'ten fazla büyüme kaydetmeyeceğini ileri sürüyor. Ülkenin olası uzun süreli düşük büyüme yaşamasına emtia fiyatlarındaki düşüşten ziyade düşük yatırım ve altyapı problemlerinin yol açacağı iddia ediliyor. Rusya 2000-2008 arasında yılda ortalama yüzde 7 büyümüştü.   

Capital Economics'ten Neil Shearing ve Liza Ermolenko kaleme aldıkları araştırma raporunda, "Rusya'nın dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden en düşük performans gösteren ülkelerinden birine dönüşeceğinden şüphe ediyoruz" ifadelerini kullandılar. Geçtiğimiz ay açıklanan resmi verilere göre Rusya ekonomisi 2013 yılı birinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 1.1 büyüdü. Birinci çeyrekte yavaşlamayla Rus ekonomisindeki tempo kaybı üst üste 5'inci çeyrekte de devam etti. Analistler Shearing ve Ermolenko BRIC grubu içinde olan Rusya'nın 2013 boyunca sadece yüzde 2.3, 2014'te ise yüzde 2.8 büyüyeceğini iddia ediyor. Analistlere göre Rusya'nın 2000-2008 arasındaki yüksek büyüme performansı bir seferlik koşullara bağlıydı. Capital Economics'in araştırmasında, "Arz tarafında hızlı büyüme iki şey mümkün kıldı. İlki Sovyet ekonomisinin parçalarına ayrılmasıydı. Bu muazzam boyutlarda atıl kapasite yarattı. İkincisi ise piyasa reformlarının başlangıcıydı. Bu da üretkenlikte iyileşmeyi mahmuzladı. Bu iki faktör önemli miktarda yatırıma gerek duymadan üretimde artışa olanak tanıdı. Talep cephesinde ise petrol fiyatlarındaki keskin artış Rusya'nın gelirini artırdı ve böylece harcama gücü de yükseldi. Son 10 yılda tek başına yüksek petrol fiyatlarının Rusya'nın ihracat gelirlerini birikimsel olarak 1.5 trilyon dolar civarında artırdığını tahmin ediyoruz" denildi. Petrol ve doğalgaz Rusya'nın ihracatının büyük ve artan payını meydana getiriyor. 2012'de ülke ihracatının yaklaşık üçte ikisi petrol ve doğalgaz ürünlerinden meydana geldi.

Rusya'nın petrol gelirine bağımlılığı çok yüksek

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'e göre Rusya dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında petrol gelirlerine en bağımlı ülke. Petrol ve doğalgaz federal hükümet gelirlerinin yüzde 50'sini, GSYH'nin yüzde 20'sini meydana getiriyor. Ancak özellikle Çin'den kaynaklanan zayıf talep ve ABD'nin rekor petrol stoku bu yıl petrol fiyatları üzerinde ciddi baskı uyguladı. Brent petrol geçen Çarşamba 2013 yılı zirvesi 119.17 dolardan yüzde 14 aşağıda 102.65 dolardan işlem gördü. Shearing ve Ermolenko'ya göre Rusya'nın büyümesi petrol fiyatlarındaki düşüşten ziyade içsel arz yönlü sorunlardan kaynaklanıyor. Raporda, "Rusya'nın arz potansiyeli çok daha sıkıntılı bir durumda. İlk piyasa reformları sırasında yaratılan üretkenlik iyileştirmeleri artık tükenirken, Sovyet sonrası dönemde yaratılan atıl kapasite de harcandı. Aynı zamanda demografik baskılar nüfusun azalması anlamına geliyor. Arz tarafındaki baskıyı azaltmak için yatırım bugünkü düşük seviyelerden artırılmalı" denildi.                         

Dünyanın en büyük tahvil fonu Pimco'nun gelişmekte olan piyasalar ekibinde fon yöneticisi olan Francesc Balcells ülke içi yatırımın artırılmasının önemli olduğunu ve Rusya'nın yapısal reformları hızlandırarak yatırım iklimini düzeltmesi gerektiğini söyledi. Ülkenin yatırım için zayıf ortamı Dünya Bankası'nın 2013 yılı "İş Yapmak" adlı raporuna yansımıştı. Rusya raporda Brezilya, Türkiye, Polonya ve Şili gibi ülkelerin altında yer alarak toplam 185 ülke arasında 117'nci sırada yer almıştı. Analistler yatırımı artıracak reformlar olmadan, Rusya'nın uzun süreli zayıf büyüme dönemine girebileceği yönünde uyarıda bulunuyorlar. Raporda, "Diğer gelişmekte olan piyasalardan ayrı olarak Rusya'nın düşük yatırım oranı yurt içi tasarruf oranındaki düşüklükten kaynaklanmıyor. Bunun yerine zayıf iş iklimi ve yatırımcıları koruyan düzenlemelerin eksikliği başlıca engeller gibi görünüyor. Rus hükümeti yatırımları yükseltmenin gereğine kabul etti. Ama biz yerleşik çıkarların uygulamayı zorlaştıracağını düşünüyoruz" ifadelerine yer verildi. Rusya'nın eski Maliye Bakanı Alexei Kudrin geçen ay benzeri kaygıları dile getirerek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i eleştirmişti. Kudrin, "Yavaşlamadaki esas faktörler ülke kaynaklı olmaya devam ediyor" demişti. Eski komünist ülkelere yatırım yapan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'ndan geçen cuma yapılan açıklamada Rusya'daki ekonomik zayıflamanın Doğu Avrupa'ya zarar verdiği vurgulanmıştı.