”Anayasa projesi, siyaseten çürümüştür”
CHP lideri Baykal, "3 maddeye karşı, parlamentoda, referandumda, Anayasa Mahkemesinde sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi
ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa değişikli ile ilgili olarak, "1. tur bitmeden bu Anayasa projesi, siyaseten çürümüştür. Yanında kimse yok, böyle Anayasa olmaz" dedi.
Baykal, partisinin TBMM Grubunda Anayasa değişikliği teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sıraların üzerinde uyuyan milletvekilleri, koridorda perişan olan insanlar, üslubun giderek kontrolden çıkmaya başlaması, kavgalar ve sürtüşmelerin görüldüğünü belirten Baykal, TBMM'nin vakarına, onuruna, şerefine uygun düşmeyen bir müzakere biçiminin parlamentoya dayatıldığını savundu.
Baykal, bu şekilde pişirilen bir aşı, hapı milletin nasıl içeceğini, benimseyeceğini, bu mayadan ortaya çıkan sonucun milletin ne ölçüde hayrına olacağını sordu.
Anayasa değişikliğinde amacın ne olduğunun açıkça görüldüğünü, bu konuda yaratılmak istenen olumlu izlenimin balon gibi söndüğünü ifade eden Baykal, yapılanların, "şeytan ayrıntıda gizlidir, ayrıntıyı saklama, temel unsurları gözden çıkarma anlayışıyla" olduğunun ortaya çıktığını öne sürdü. Baykal, her aşamada bir yanlışlık ve çarpıklığın, "paçalardan aka aka geldiğini" savundu.
Baykal, Anayasa değişikliği projesinin, Türkiye'nin Anayasa değişikliğine ihtiyaç verecek bir proje olmadığını belirterek, "Bu Anayasa değişikliği projesi, AKP'nin Anayasa değişikliği projesidir. Bu değişikliğin yanında hiç kimse, CHP, MHP, BDP, diğer partiler, önde gelen hukukçular, saygın kurumlar yoktur. T.C Anayasası değil, RTE Anayasasıdır. Yanında kimse yok" diye konuştu.
"Kurnazlığın daniskası"
Değişiklik teklifine göre, Anayasa Mahkemesinin üye sayısının 17'ye çıkarıldığını, 3'ünü Meclisin, 14'ünü Cumhurbaşkanının seçeceğini anımsatan Baykal, "Meclisin seçeceği 3 kişinin, AKP'nin zihniyetinin bir temsilcisi olmama ihtimali yüzde kaç?" sorusunu yöneltti.
Baykal, bunu AK Parti'nin seçeceğini öne sürerek, "Affedersiniz AKP değil, Recep Tayyip Erdoğan seçiyor. Recep Bey'in tayin ettiği 3 üye. Al sana demokrasi, al sana hukuk" görüşünü savundu. Rıza Türmen'in, "17 kişilik Anayasa Mahkemesinin 10'unun AK Parti'nin damgasını taşıyacağını" söylediğine işaret eden Baykal, "Sayın Türmen, nerede 10 tane, 17'si..." dedi.
Anayasa Mahkemesi uzmanı Prof. Dr. Andrew Arato'nun açıklamalarına dikkati çeken Baykal, Arato'nun, yeni oluşacak Anayasa Mahkemesi ile Anayasanın değiştirilemez maddelerinin, çok rahatlıkla değiştirilebilir hale gelebileceğine işaret ettiğini anımsattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendilerinin, şark kurnazlığı yaptığını söylediğini belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şark mı garp mı bilmiyorum ama kurnazlık, önce 2002'de milletvekili olup, bu Anayasa üzerine 'namusum ve şerefim üzerine' yemin ettikten sonra, Anayasanın özünü böyle tahrip etmekle kendini gösteriyor. Kurnazlığın daniskası bu. Anayasaya yemin edeceksin, sonra kökünü kazıyacaksın, temelini ortadan kaldıracaksın. Yapılan bu. Buna kurnazlık lafı çok az gelir de şu sırada kurnazlık lafı piyasada, onunla yetinelim. Bir başka kurnazlık da Arato'nun dikkati çektiği, önce Anayasa Mahkemesini etkisizleştirip, devreden çıkarıp, sonra Anayasanın değiştirilemez maddeleri değiştirmenin şartlarını yaratıp, Türkiye'nin Anayasal düzeni, devleti, tarihiyle hesaplaşmayı o noktada getirme projesi. Bu da bir kurnazlıktır, şark mı cenup mu takdirini Sayın Başbakan'a bırakıyorum.
1. tur bitmeden bu Anayasa projesi, siyaseten çürümüştür. Yanında kimse yok, böyle Anayasa olmaz. Yavaş yavaş parlamentoda kendini gösteren sayısal tablo bir anlam taşıyor. Bıçak sırtı denge içinde, 'asgari rakamı yakaladık, yakalıyoruz' diye her türlü önlemi alıp, 19 kişiye bir yönetici... Böyle bir Anayasa değişikliği milletimizin arzularına cevap verebilir mi? AKP milletvekili içinden arkadaşlarımızdan da buna alet olmamayı, yanlış olduğunu görerek, gereğini yapmaya kararlı olanların bulunduğunu memnuniyetle görüyorum."
"Sonuna kadar mücadele edeceğiz"
CHP'ye, "Anayasa Mahkemesine başvurmayın" denildiğini ifade eden Baykal, "Senin bana bu teklifi yapmaya ne hakkın var?" diye sordu.
"Bu etik değil. Ahlaksız teklif" diyen Baykal, şunları kaydetti:
"Anayasanın bana tanıdığı hakkımı kullanmamı sen nasıl pazarlık konusu yapmaya cüret edersin. Sen, milletin hukuku üzerinde pazarlık yapmaya kalkıyorsun. Bir de yüzü kızarmadan bize 'Sen de Anayasa Mahkemesine gitmeyiver' diyor. Böyle bir sözün telaffuz edilmesini büyük üzüntüyle karşılıyorum. Dünyada 'aman Anayasa Mahkemesine gitmeyin' diyen kaç tane Adalet Bakanı vardır? Şu garabete bakın.
3 maddeye karşı biz bütün gücümüzle, imkanlarımızla sonuna kadar mücadele edeceğiz. 2. Dünya Savaşı'nda Churchill Hitler'e karşı, 'Dağda, derede, denizde, ovada, sonuna kadar mücadele edeceğiz' demişti. Biz de 3 maddeye karşı, parlamentoda, referandumda, Anayasa Mahkemesinde sonuna kadar mücadele edeceğiz."
"Türkiye'nin dünyaya karşı avukatlığını yap"
ABD Başkanı Barack Obama'nın 24 Nisan konuşmasına da yer veren Baykal, Türkiye'nin Ermenistan açılımının, diğer açılımlarda olduğu gibi "fiyaskoya" dönüştüğünü savundu.
Obama'nın açıklaması karşısında, Başbakan Erdoğan'ın memnuniyetini ifade ettiğini, Dışişleri Bakanlığının ise "esefle" karşıladığını belirten Baykal, "Hadi bedelli askerlik konusunda Genelkurmay ile koordinasyonun yok. ABD'nin bu değerlendirmesine karşı takınacak tavır konusunda da mı Dışişleri Bakanı ile koordinasyonun yok?" dedi.
Baykal, Başbakan Erdoğan'ın iç politika yaptığını, Dışişleri Bakanlığının ise Türkiye'nin tezlerini dile getirdiğini vurgulayarak, "Başbakan iç politika yapacağım diye, durum düzeliyor mesajını içeriye vermesi lazım. 'Biz başarılı olduk, engelleri yumuşattık, dünyayı ikna ediyoruz' diyebilmek için gerçekler buna elverişli olmadığı halde Obama'nın avukatlığını üstlenerek, Türk kamuoyuna karşı Obama'nın avukatlığını yapıyor. Biz Obama'nın Türkiye'ye karşı avukatlığını değil, Türkiye'nin dünyaya karşı avukatlığını yapmasını bekliyoruz" diye konuştu.