Ankara Barosu: Halkın sesini dinleyin

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA – Ankara Barosu Başkan Vekili Sema Aksoy, siyasi iktidarın ve yöneticilerin halkın sesini dinlemesi gerektiğini belirterek, halka karşı şiddet kullanan polislerin hakkında soruşturma başlatılmasını istedi. Aksoy, "Halka karşı kimyasal silah kullanımına yönelik sıkı, denetleyici ve yaptırım içerir düzenlemelerin derhal tesisini, halkımızın barışçıl çerçevenin dışına çıkmama sağduyusu ile hareket ederek özgürlüklerine sahip çıkmasını, eksiksiz, tam bir demokrasi ve özgürlük ortamının tesisi için gerekli her tür adımın vakit geçirilmeksizin atılmasını, talep ediyoruz" dedi.

 
Ankara Barosu Üyeleri, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili polis ve yetkililerin tutumunu adliye önünde protesto düzenledi. Avukatlar, polis tarafından gösterilerde kullanılan biber gazı kapsülleriyle yere "Adalet İstiyoruz" yazdı. Ankara Barosu Başkan Vekili Sema Aksoy, adliye önünde "Şiddete son! Acil Demokrasi! Adalet İstiyoruz! başlıklı basın açıklamasını okudu. İstanbul Taksim Gezi Parkında, meydanı ve parkı korumak için başlayan barışçıl gösterilerin, tahrike yönelik beyanlar ve doğrudan polis şiddeti nedeniyle kontrolsüz bir noktaya ulaştığını ifade eden Aksoy, olaylar sırasında bazı avukatların da polisin şiddetinin mağduru olduklarını söyledi. Avukat Sarper Gürcan başından/gözünden yaralandığını, Stajer Avukat Ayşe Eda Akyol'un ise dört polisin coplu saldırısı ile kötü bir şekilde dövüldüğünü, boyun ve çene kemiğinin kırıldığını belirten Aksoy, Ankara Barosu Eğitim Merkezi binasının bazı polislerin hedefi haline geldiğini kaydetti. Aksoy, "Yönetimin kendi yurttaşlarını yok sayan, alay eden, aşağılayan beyan ve uygulamalarına karşı, Türkiye'de bugüne kadar bir örneğine rastlanmayan bir şekilde kendiliğinden harekete geçip, sokağa çıkan yurttaşların büyük bir çoğunluğu sadece demokrasi ve özgürlük isteği ile masum ve barışçıl gösteriler yapmaktadır" dedi. 


Siyasi iktidar ve yöneticiler halkın sesini dinlemeli
Provokasyona yönelik hareketlerde bulunan küçük grupları gerekçe gösteren emniyet güçlerinin kadın, çocuk, yaşlı demeksizin herkese karşı şiddet uyguladığını ifade eden Aksoy, bir çok çevik kuvvet polisinin, teşhisi engelleyecek şekilde üniformalarındaki rütbeleri söktüğüne avukatların tanık olduğunu kaydetti. Çoğu lise ve üniversite öğrencisi çocuk ve genç göstericilerin emniyette "Başbakanlık, Bakanlıklar ve TBMM'yi işgal etmekle suçlanarak terörist gibi gösterilmeye" çalışıldığını öne süren Aksoy, siyasi iktidarın temsilcilerinin vatandaşları, kendilerini destekleyenler ve desteklemeyenler olarak ikiye bölündüğünü savundu. Rize'de polis şiddetini kınamak isteyenlerin linç edilmek istendiğini savunan Aksoy, Ankara Barosu'nun isteklerini şöyle sıraladı: 
"Siyasi iktidar ve yöneticilerin halkın sesini dinlemelerini, kimden gelirse gelsin halkı bölmeye, birbirine karşı kışkırtmaya, provoke etmeye yönelik beyanat ve uygulamalara derhal son verilmesini, halka karşı şiddet kullanan polisler hakkında derhal ve kapsamlı bir soruşturma başlatılmasını, sorumluların kamu görevlerinden uzaklaştırılmasını, halka karşı kimyasal silah kullanımına yönelik sıkı, denetleyici ve yaptırım içerir düzenlemelerin derhal tesisini, halkımızın barışçıl çerçevenin dışına çıkmama sağduyusu ile hareket ederek özgürlüklerine sahip çıkmasını, eksiksiz, tam bir demokrasi ve özgürlük ortamının tesisi için gerekli her tür adımın vakit geçirilmeksizin atılmasını, talep ediyoruz."