Anonim şirketlerde sermaye taahhütleri nasıl yerine getirilecek?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Soner ALTAŞ / Bilim, Sanayı ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi

Soru: Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun anonim şirketlerin kuruluşunda bankaya blokaj uygulamasını yeniden getirdiğini duyduk. Bu doğru mudur? Yeni kanuna göre anonim şirketin kuruluş sermayesinin ödenmesinde nasıl bir yol takip edilecek? Bankaya taahhüt edilen sermayenin ne kadarı yatırılacak?

Cevap: Evet, doğrudur. Dilerseniz sorunun cevabına geçmeden önce kısa bir hatırlatmada bulunalım. Aslında, 1995 yılına kadar, anonim şirketlerin kuruluşunda, taahhüt edilen sermayenin dörtte biri bir bankada bloke ediliyordu. Ancak, 27 Haziran 1995 tarihinde yayımlanan 559 sayılı KHK ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun bu zorunluluğa ilişkin hükmü, yani bankaya blokaj zorunluluğu kaldırıldı. Tabi bunda, bankaya bloke edilen paranın uzun süre hesapta kalması, büyük tutarlı sermaye artırımına giden şirketlerin bankadan kredi kullanıp aynı bankaya blokaj yapmaları gibi olumsuzluklar yanında şirket kuruluşunu kolaylaştırma gibi faktörlerin etkisi oldu. Dolayısıyla, mevcut yasal düzenlemeler itibariyle, anonim şirket kuruluşunda bankaya nakit blokaj söz konusu değil.  

Yine, mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 25 Temmuz 2003 tarihli ve 25179 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve halen yürürlükte olan İç Ticaret: 2003/3 sayılı Anonim ve Limitet Şirketlerin Kuruluş ve Ana Sözleşme Değişikliği İşlemlerine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ'e göre anonim şirket esas sözleşmelerinde taahhüt edilen nakdi sermayenin 1/4'ünün ödendiği veya şirketin kuruluşunun tescili tarihinden itibaren en geç üç ay, geri kalan kısmının ise en geç 3 yıl içerisinde ödeneceği belirtilecektir. Yani, halihazırdaki düzenlemeye göre, anonim şirketin kuruluşunda taahhüt edilen sermayenin dörtte biri kuruluşun tescilinden itibaren en geç üç ay içerisinde ödenecek, kalan dörtte bir taahhüt ise en geç üç yıl içerisinde yerine getirilecektir. 
Oysa, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu, anonim şirket sermayesinin tamamının yahut bir kısmının nakden taahhüt edilmesi halinde, nakden taahhüt edilen payların itibarî değerlerinin en az %25'inin tescilden önce, kalan %75'inin de şirketin tescilini izleyen 24 ay içinde ödenmesini zorunlu hale getirmektedir. Yani, 1995 öncesi uygulamaya geri dönülmektedir.

Bu itibarla, 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren anonim şirket kuruluşunda, tescil için ticaret siciline başvurmadan önce nakdi sermaye taahhüdü ödemeleri için kurucular tarafından şirket adına bankada özel bir hesap açtırılacak, nakden taahhüt edilen sermayenin %25'lik kısmı tescilden önce bu hesaba yatırılacak, banka bu hesaba bloke koyup ödemenin yapıldığına dair ticaret sicil müdürlüğüne hitaben bir mektup düzenleyerek kuruculara verecek, kurucular bu banka mektubunu diğer kuruluş belgeleri ile birlikte ticaret sicili müdürlüğüne ibraz edecektir. Şirketin, ticaret siciline tescil edilip tüzel kişilik kazanmasını takiben, durum ticaret sicili müdürlüğü tarafından bankaya yazılı olarak bildirilecek ve bu bildirim üzerine de banka özel hesaptaki tutarı şirkete ödeyecektir.

Peki, şirket Kanunda öngörülen süre (esas sözleşmenin noterce onaylanmasından itibaren üç ay içinde) içerisinde tüzel kişilik kazanamaz ise ne olacaktır? Bu durumda, şirketin kanuni süre içerisinde tescilinin talep edilmediği, bu nedenle tüzel kişilik kazanmadığı hususu ticaret sicili müdürlüğü tarafından bir yazı ile bankaya bildirilecek, banka da bu yazılı bildirim üzerine özel hesaptaki tutarı sahiplerine yani kuruculara iade edecektir.

Yeri gelmişken, yeni TTK'nın anonim şirket esas sözleşmesi ile %25'ten daha yüksek bir tutarın ödenmesinin ve kalan kısmın 24 aydan daha kısa bir sürede tahsilinin kayıt altına alınmasına izin verdiğini belirtmekte fayda vardır. Örneğin, şirket esas sözleşmesi ile nakden taahhüt edilen sermayenin %50'sinin tescilden önce, kalan kısmının da 12 ay içerisinde ödenmesi öngörülebilir. Bu durumda, nakden taahhüt edilen sermayenin %25'i değil esas sözleşme gereği %50'si tescilden önce bankadaki özel hesaba yatırılır.