Aralık ayı beklentisi güçlü, risk iştahı zayıflayabilir

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yeşim SARIŞEN / Yapı Kredi Yatırım

Hatırlanacağı üzere Çin’deki yavaşlama ve sürpriz devalüasyon öncülüğünde gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik kırılganlıklar ön plana geçmiş ve Ağustos 2015’de yaşanan riskten kaçış eğilimi hisse senetleri, döviz ve emtialarda sert düzeltmelere neden olmuştu. Özellikle emtia ihracatçısı ve dış finansman ihtiyacı olan kırılgan  gelişmekte olan ülke cds, bono spreadleri ve döviz volatilitelerinde dikkate değer yükselişler yaşanmıştı.

Riskli varlıklarda, güvercin Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Çin faiz indirimi ile genişlemeci politikaların devamı beklentisiyle dördüncü çeyreğin başından itibaren etkili olan toparlanmaya rağmen Kasım ayında şahinleşen Amerika Merkez Bankası (FED) ile birlikte piyasalar, soru işaretleri ile karşı karşıya kaldı.

FED Başkanı Yellen’ın açıklamaları ve ücretlerde artışa işaret eden tarım dışı istidam verisi sonrasında artan faiz artırımı beklentileriyle birlikte riskli varlıkların satış baskısı altında kaldığını görüyoruz.  ABD tahvil faizlerindeki yukarı yönlü baskı güçlenirken yüksek getirili bonolar ve gelişmekte olan ülke varlıkları baskı altında kaldı.  Emtia fiyatlarındaki satış baskısı öncülüğünde 4 Kasım’dan bu yana MSCI gelişmekte olan ülke piyasa endeksi dolar bazında yüzde 5.4 geri çekildi. Özellikle emtia ihracatcısı gelişmekte olan ülke kurlarındaki satış baskısı ön plandaydı. 

Dolayısıyla önümüzdeki dönemde global merkez bankaları para politikaları ve Çin’deki yavaşlamanın derecesi, global piyasaları şekillendiren ana makro risk olayları olmaya devam edecek. Şahinleşen FED sonrasında 15-16 Aralık FOMC toplantısı piyasaların odak noktasında yer alıyor.  Toplantı öncesinde açıklanacak makro verilerde, son açıklanan bazı verilerdeki pozitif sinyallerin genele yayılan bir güçlenme olup olmadığı belli olacak. Özellikle faize ve dolardaki güçlenmeye duyarlı, dış finansman ihtiyacı yüksek, kırılgan gelişmekte olan ülke piyasaları açısından bu durum önemli olabilir.   Bu doğrultuda bu hafta açıklanacak ABD Ekim ayı TÜFE verisi dikkat çekebilir.