”Aramalar kurumlar arası çatışmanın göstergesi değil”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Seferberlik Bölge Başkanlığındaki aramanın yasaların gereği olduğunu söyledi
ANKARA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Seferberlik Bölge Başkanlığındaki aramanın yasaların gereği olduğunu belirterek, "Herhangi bir zorlama değil. Hakim karşısında devlet sırrı söz konusu değildir. Bunu kurumlar arası çatışma olarak yansıtırsak, yanlış olur" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, CNN Türk Televizyonunda Cengiz Çandar ve Hasan Cemal'in hazırladığı "Tecrübe Konuşuyor" programında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Son zamanlarda yaşanan gelişmelerle ilgili olarak, "kurumlar arasında çatışma olduğu" görüşlerine katılmadığını ifade eden Gül, kurumlar arasında çatışma, çekişmenin söz konusu olmadığını söyledi. Gül, "Bunu samimi olarak söylüyorum. Bazen üstünü kaparsınız ve inandırmak için bu yönde konuşursunuz. Öyle söylemiyorum" dedi.
Çeşitli uygulamalar ve yetki yorumlarındaki farklılıklardan dolayı ortaya çıkan bazı sorunlar olabileceğini ifade eden Gül, "bunları 'kurumlar arası çatışma' olarak tanımlamanın doğru olmayacağını" söyledi.
Anayasa'da 1980 yılından bu yana değişiklikler yapılarak Türkiye'nin standartlarının sürekli yükseltildiğini anlatan Gül, bu süreçte "adaptasyon sıkıntısı çekildiğini" dile getirdi.
"Bugün yaşananlar normalleşmedir"
Gül, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki aramanın "kurumlar arası çatışmanın bir göstergesi olmadığını" ifade ederek, şunları söyledi:
"Yasaların emrettiği neyse o oluyor. Şüpheli bir davranış söz konusu olmuş, savcılar bununla ilgilenmişler. Bağımsız yargı çerçevesinde soruşturma devam ediyor. Birkaç sene önceki yasal yapımız askeri mahkemelerin, sivil mahkemelerin baktığı olayları farklı şekilde tasnif ediyordu. Şimdi yasa değişikliği ile bugünkü geçerli nizam bu oldu. Onun gereği olarak bunlar yapılıyor. Herhangi bir zorlama değil. Bu yasa çerçevesinde bağımsız yargı, hakim karşısında devlet sırrı söz konusu değildir. 'O fotokopi alamaz...' Bunun kuralları bellidir. Orada inceleme yapar ve buna da herkesin saygısı var. Bunu 'kurumlar arası çatışma' olarak yansıtırsak yanlış olur."
Devletin anayasal kuruluşları arasında eşgüdüm sağlanmasına herkesin katkı yapabileceğini belirten Gül, bugün yaşananların "normalleşme" olduğunu kaydetti. "Bunlar yapılırken hatalar, yanlışlar olabilir" diyen Gül, gizli bilgilerin yayınlanması gibi yanlışlıkların düzeltilmesi gerektiğini dile getirdi.
Gül, "Türkiye'nin çok güçlü bir ordusu var. Bununla gurur duyuyoruz. Bu hepimizin dikkatle koruması gereken ve övünmesi gereken bir kurumdur" diye konuştu.
Yaşanan sorunlarla ilgili genel bir çerçeve çizdiğini ifade eden Gül, problemleri görmezden gelme ve tehditleri gözardı etme anlayışı içinde olmadığını vurguladı. Gül, Türkiye'nin doğru yönde güçlenerek ilerlediğini, çevresine ilham kaynağı olduğunu belirtti.
"Kurumlar içindeki kişiler arasında güvensizlikler olabilir"
Gül, Cumhurbaşkanı seçilme sürecinde Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamanın hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, prensibim geçmişle ilgilenmemek. Bunları hep beraber yaşadık, bugün tartışmanın faydası yok. Bundan sonra işimizi düzgün yapmamız lazım. Bu konuda ben çok iyimserim. Bütün kurumlarımız üzerine düşeni hassasiyetle yaptıkları kanaatindeyim. Aksaklıklar olabilir, yetki tartışmaları olabilir, kıskançlıklar olabilir, zaman zaman kurumlar içindeki kişiler arasında güvensizlikler olabilir. Bunları çözmek için uğraşmak başta cumhurbaşkanı olarak ben olmak üzere kurumların başkanlarına düşüyor."
Gül, "Devlet günü" olarak ifade edilen perşembe günleri yaptıkları haftalık olağan görüşmelerde bu konuların görüşüldüğünü belirterek, "Zor konular konuşuluyor, çözülmesi gerekenler, dikkatler çekiliyor, 'şurada bir rahatsızlık var' deniliyor. Bunları çözmek ve işleri düzgün götürmek hepimizin görevi" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, yasama yürütme ve yargı organlarının başkanlarına geçen yıl da olduğu gibi geleneksel bir yemek vereceğini söyledi.
"Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı saygısızlık"
Gül, "Cumhurbaşkanı olarak, 2010 yılında artık Türkiye'de bir askeri darbe olmadığı ihtimalini söyleyebilecek rahatlık içinde misiniz?" sorusuna, "Böyle bir şey asla söz konusu olamaz. Bu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı da saygısızlık olur. Yanlış arzular olabilir ama böyle bir şey asla söz konusu olmaz" yanıtını verdi.
"Bu ülkede iki halk söz konusu değil"
"Demokratik açılım" konusunda da değerlendirmelerde bulunan Gül, çevresine istikrar yayan Türkiye'nin kendi sorunlarını kendi tecrübesiyle çözebilecek güçte olduğunu dile getirdi. "Terör örgütü elebaşı yakalandığında fırsat vardı, maalesef bu fırsat kaçırıldı" diyen Gül, bugün terörün bitirilmesiyle ilgili tarihi bir fırsatın bulunduğunu belirtti. Uluslararası konjonktür müsait olduğu için bölgede teröre artık yer olmadığını anlatan Gül, terörü dolaylı ya da dolaysız destekleyecek bir güç bulunmadığını ifade etti.
Gül, sözlerine şöyle devam etti:
"Geçmişte devletin yanlışları, noksanlarımız şüphesiz ki olmuştur. Bunları niye saklayacağız ki. Şimdi bütün bunlardan ders alarak yanlış yapmamak önemli. Nihayetinde şu bir gerçek, hepimiz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız, bu ülkenin kurucu unsuruyuz. Bu ülkede iki halk söz konusu değil. Bu ülkede bir millet var. Farklı özelliklerimiz, zenginliklerimiz, kültürümüz var. Asıl yanlış olan şey bunları reddetmek. Hepimizin sorunları derken Diyarbakır'dakinin ayrı oluyor, Kayseri'dekinin ayrı oluyor. Bütün bunları demokratik standartları yükselterek çözmenin doğru yol olduğuna inanıyorum. Hiç kimse öz yurdunda kendisini garip hissetmeyecek. Bunu her vatandaşa hissettireceğiz ki 'Arkadaş burası senin ülken, sen de birinci sınıf vatandaşsın'..."
"Parti kapatmaya ilke olarak karşıyım"
Parti kapatmayla ilgili soruları da yanıtlayan Gül, ilke olarak parti kapatmaya karşı olduğunu, suç işleyenlerin cezalandırılması görüşünde olduğunu söyledi. Gül, "Partiler tüzel kişilik, parti kendisi yanlış yapmıyor. Partiyi yönlendiren yani otobüsü süren yapıyor yanlışı" dedi.
Parti kapatma yerine kişilerin cezalandırılması için anayasa değişikliği gerektiğini belirten Gül, bu konuda TBMM'deki siyasi partiler arasında bir mutabakat gördüğünü kaydetti.
Mevcut hukuk kurallarının siyasi partileri de bağladığına dikkati çeken Gül, partilerin kuralsız olamayacağını söyledi. Gül, "Partinin genel başkanı 'PKK var oluş nedenimizdir' derse mahkeme ne yapsın?" dedi.
Terör ile bölge insanının sorunlarının ayrılmasının önemine işaret eden Gül, "Kimse teröre mazeret göstermemeli ama diğer taraftan vicdanlara ters gelen konular varsa bunların ayıklanması hepimizin görevi" diye konuştu.