Arınç: O tarihte meclis başkanıydım

Başbakan Yardımcısı Arınç, "Gülen'i bitirme kararı 2004'te MGK'da alındı" başlığıyla bir gazetede yer alan haber ile ilgili, "Belki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, doğrudan kendisini ilgilendirdiği için bir açıklama yapabilir" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BURSA - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa'da bir otelde katıldığı toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, dershanelerle ilgili kararın, 2004 yılındaki bir MGK toplantısında alındığına yönelik iddiaya yer verilen haberi, kente gelirken uçakta okuduğunu söyledi.

MGK toplantılarına 2009'un mayıs ayından itibaren katıldığını belirten Arınç, şöyle devam etti:

"O toplantıda yoktum"

"Anılan tarihte eğer böyle bir MGK kararı varsa ki bunlar gizlidir, gazete bunu nasıl başlık yapmıştır? Bunu bilemem. Gazeteciler, haber kaynaklarını da pek söylemez. Bu 2004'te olduysa o tarihte ben Meclis Başkanıydım. Meclis başkanları, MGK'da temsil edilmez hatta MGK Kanununda yapılan daha sonraki anayasal değişikliklerle üye sayısı artırıldı. Bütün başbakan yardımcılarının girmesi mümkün oldu. Bakanlık sayısı da artırıldı. Yani sivil ve asker dengesi üzerinde durulmak istenirken daha sonra 2006'dan itibaren üye profili de değişmiş oldu. Bu karar doğru mudur, yanlış mıdır? Bunu bilemem; birincisi o toplantıda olmadığım için, ikincisi araştırma ihtiyacı henüz duymadım."

Belki Başbakan cevap verir

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı olduğunu hatırlatan Arınç, belki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, doğrudan kendisini ilgilendirdiği için bu konuda bir açıklama yapabileceğini, belki de başka arkadaşlarının buna ilişkin sözleri olabileceğini anlattı.

Ayrımcılıklar karşısında 11-12 yönetmeliği geçersiz saydıklarını, genelgeleri ortadan kaldırdıklarını vurgulayan Arınç, bunlara tanıklık eden bir başbakan yardımcısı olarak haberde iddia edildiği gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.

"Birileri onu 'hakaret makinesi' olarak kullanmak istiyor"

Bir gazeteci, Arınç'a, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın konuşmasına müdahale etmesine ilişkin düşüncelerini sordu.

Bunun üzerine Arınç, şöyle konuştu:

"Yapılan işi görüp de 'Kamer Genç haklıdır' diyecek, aklından zoru olan bir insanı düşünemiyorum. Bu çok büyük bir saygısızlıktır ama bu insanın karakterinde bu var. Sadece hanımefendilere karşı değil, düşman bellediği, özellikle AK Partililerden kim olursa olsun, her yerde, her fırsatta hakaret etmeyi kendisine görev sayar. Bu, çarpık bir ruh halidir, klinik bir vakadır. Kendisiyle geçmişte davalı olmuş ve kendisine tazminat ödemiş bir insan olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; kenarda köşede biraz haram para olsaydı onu tazminat karşılığı kendisine ödemek için size çok şeyler söyleyebilirdim ama sadece maaşım var, o da helal para. Başka ne söyleyebilirim. Allah ona akıl versin, izan versin, biraz utanma duygusu versin. Başka ne söyleyeyim. O kişi hakkında herkes bunları söyler. Kimisi kapalı yerde söyler, kimisi açık yerde söyler ama aslında yapılması gereken bir tek şey var; o da partisinin, onun hakkında bu tür sözlere, bu tür hakaretlere razı olmadığını ifade etmesi gerekir. Partiden atmayacaklarını biliyorum. Çünkü birileri onu AK Parti'ye karşı bir hakaret makinesi olarak kullanmak istiyor. Ondan başka da bu işe hazır bir ikinci insan bulamazsınız ama bir ana muhalefet partisine böyle bir milletvekili yakışmıyor. Umarım gereğini, en azından kulağını çekerek yaparlar."

Bunları yazanları kimse okumuyor

Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Yeni parti kurulma iddiaları var, hatta sizin de adınız geçiyor, bu konuda ne söyleyeceksiniz?' sorusu üzerine de ''Bu, saçma sapan bir şey. Ama bakarsınız Bursa'dan böyle bir şey, böyle bir oluşum yaparlar. Yani bu gazetelerde yazılanlara, çizilenlere bakarsan buradan her şey yapılabilir. Ama bereket ki, bunları yazanları da kimse okumuyor ve kıymet vermiyor. Biz çok şükür siyasi çizgisi belli olan insanlarız. Düşe kalka geldik ama dosdoğru geldik. Bizden bir şey beklemesinler'' dedi.