AŞ iç yönergesi ilan edilmese ne olur(!)
Soner ALTAŞ
Bildiğiniz üzere, 6102 sayılı Türk Ticaret kanunu, anonim şirketlerde genel kurulun çalışma esas ve usullerine ilişkin kuralları içeren bir iç yönergenin bulunmasını şart koşuyor. Anılan yönergeyi yönetim kurulları hazırlayıp genel kurulun onayına sunacaklar. Bu yönergelerin gümrük ve ticaret bakanlığı tarafından belirlenen iç yönerge örneğine uygun içerikte olması gerektiğinden, anonim şirketler istedikleri gibi bir yönerge hazırlayamayacak. Bakanlık tarafından belirlenen iç yönerge örneğine, 28 Kasım 2012 tarihli ve 28481 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan anonim şirketlerin genel kurul toplantılarının usul ve esasları ile bu toplantılarda bulunacak gümrük ve ticaret bakanlığı temsilcileri hakkında yönetmeliğin 5 no.lu ekinde yer veriliyor. Anılan yönergede, şirketlere sadece bazı maddelerde ilave birtakım bilgiler ekleme imkanı tanınıyor. Onun haricinde, bütün anonim şirketler için tek kalıplı bir yönerge örneği var karşımızda ve kanımızca birçok anonim şirket ihtiyari kısımlara girmeden anılan yönergedeki sadece şirket ünvanı kısmını doldurup bu yükümlülüğü yerine getirecek. Ticaret sicili kayıtlarına göre Ekim 2012 itibariyle ülkemizde 99 bin 965 adet anonim şirket bulunuyor ve bunların yaklaşık 65 bin adedi faaldir. Bu durumda, 65 bin adet anonim şirket aslında aynı iç yönergeye sahip olacak.
İşin bir yanı bu olmakla birlikte, bu yazıda bizim asıl üzerinde duracağımız husus anılan yönergenin ilanıyla ilgili: şirketin iç işleyişine ilişkin bir düzenleme olmakla birlikte, Türk Ticaret Kanunu, söz konusu yönergenin ayrıca ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilân ettirilmesini şart koşuyor. Dolayısıyla, iç yönergenin genel kurulun onay tarihinden itibaren 15 gün içinde ticaret siciline tescil ve ilan ettirilmesi gerekiyor. Bu da 65 bin adet anonim şirketin birbirinin aynı olan ancak diğerlerini ve 3. şahısları hiç ilgilendirmeyen bir yönergeyi ilan ettirmesi anlamına geliyor.
Kanımızca, anonim şirket yöneticilerinin birçoğu “şirketin iç işleyişine ilişkin bir düzenleme neden ilan ediliyor? Bu ilan 3. kişilere nasıl bir fayda sağlayacak? İlan etmesek şirket ortakları, alacaklılar veya üçüncü kişiler bundan bir zarar görür mü? Şirketimizle ilgili diğer yönetmelik ve yönergeleri tescil dahi ettirmemiz gerekmezken, bu yönergeyi ilan ettirmek niye?” Diye soruyorlar. Ve bunları sormakta da son derece haklılar, çünkü bu ilan karşılığında bir bedel ödeyecekler. Gelin ufak bir hesaplama yapalım: türkiye ticaret sicili gazetesi’nde yayımlanan şirket ilanlarının kelimesi 33 kuruş; gümrük ve ticaret bakanlığı tarafından hazırlanan iç yönerge ise 2.437 kelime; biz diyelim 2.430 kelime. Dolayısıyla, iç yönergenin sadece kendisinin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan bedeli 802 (2.430x0.33) TL’dir. Dedik ki, ülkemizde 65 bin civarında faal anonim şirket var, bu durumda iç yönerge ilanının bütün anonim şirketlere maliyeti 52 milyon 123 bin500 TL olarak karşımıza çıkıyor.
Peki, anonim şirketler bu 52 milyonu ne için ödeyecekler? TTK’nın madde gerekçesine baktığımızda, bu ilan yükümlülüğüne dair tatmin edici bir açıklama görememekteyiz. Anılan yönergenin ilanı bize göre anonim şirketlere mali yük getirmekten ve kaynakların israfından başka bir sonuç doğurmamaktadır. Bazı anonim şirketler bu iç yönergeyi kabul edip ilan ettirdiler, diğerleri ise ilan ettirecekler, ayrıca yeni kurulacak her anonim şirket de anılan yönergeyi kabul edip ilan ettirecek. Kanımızca, TTK’nın 419. maddesinin ikinci fıkrasının sonunda yer alan “bu iç yönerge tescil ve ilan edilir.” Cümlesindeki “ve ilan” ibaresi kaldırılsa ve yasaya eklenecek geçici bir madde ile anılan yönergeyi ilan ettiren şirketlerin ilan bedellerinin iade edilmesi yahut sonradan yapacakları sair ilan bedellerinden mahsup edilmesi sağlansa, anılan yükümlülüğün anonim şirketler üzerinde doğurduğu mali yük ortadan kalkar ve 52 milyon lira reel ekonomiye kazandırılır. Tabi ki, bu konuda nihaî söz yasa koyucuya aittir.