Atalay: F4'te füze izi var ama teyit gerekiyor

TV 20'de yayına katılan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Akdeniz'de düşen F4'te füze izi bulunduğunu ancak bu bulgunun kesinlmeştirilmesi gerektiğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 ANKARA - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Afyonkarahisar'da meydana gelen patlama olayının ardından ileri sürdüğü iddialarla ilgili olarak, "Anamuhalefet liderliği boş konuşma, dedikodu yapma, polemik yapma yeri değildir. Eğer böyle bir şey varsa soruşturma başlamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisine ulaşan bir bilgi varsa o bilgiyi vermek durumundadır" dedi.

Beşir Atalay, 24 TV'nin canlı yayınında Ankara Temsilcisi Yaşar Taşkın Koç'un sorularını yanıtladı.

Atalay, CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Afyonkarahisar'da meydana gelen patlama olayının ardından ileri sürdüğü iddialarla ilgili sorulan bir soru üzerine, "Anamuhalefet partisi doğrusu çok büyük bir sorumsuzluk örneği gösteriyor, eşi bulunmaz bir sorumsuzluk örneği" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda söylenecek en makul şeyleri dün söylediğini belirten Beşir Atalay, Kılıçdaroğlu'nun iddialarının her yerde şaşkınlıkla karşılandığını söyledi.
Konuyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı'nın yapılabilecekleri hızlı bir şekilde yaptığını, idari ve adli soruşturmanın başlatıldığını, ayrıca 4 subayın açığa alındığını hatırlatan Atalay, konunun aydınlatılması için çalışıldığını dile getirdi.

Başbakan Yardımcısı Atalay, şöyle konuştu:
"Böyle bir ciddi olayda, 25 şehidimiz var, ortada acılar var, aileler var, böyle durumlarda iktidar ve muhalefet sorumlu olmak durumunda. Sorumluluk içinde açıklamaların yapılması, beyanatların verilmesi gerekiyor. Doğrusu anamuhalefet partisinin şu sırada sergilediği tutum çelişkilerle dolu, karmaşık. Burada yürüyen bir soruşturma var. Herhalde bu beyanları verenlerden o da istenecek. Yani bu defa yargı isteyecek, nedir elinizdeki şey diye.
Emekli bir subay bilgileri verdi diyor. Emekli birisinden bilgi değil, aslında konuşmasının genelini gözden geçirirseniz bilgi değil de herkesin yorum ve tahminleri. Yani ortada bilgi diye bir şey yok. Tahmin yürütülüyor. Hepimiz dinledik o ilk gün televizyonlarda tahminler yürüten emekli generaller vardı. Ben de dinledim bir tanesini. Büyük bir öfke içerisinde, hiç ilgisi olmayan konuları da karıştırarak büyük bir hükümet karşıtlığı ifadelerle, sinirle, nefretle, öfkeyle açıklamalarda bulunuyor. Herhalde öyle birkaçının tahminleridir Sayın Kılıçdaroğlu'nun elindeki. Başka bir şey olduğunu sanmıyorum. Başka bir şey olsa vermesi lazım. Anamuhalefet partisi olmak çok ciddi bir konu. Ben hep söylerim, anamuhalefet, parlamenter sistemlerde iktidar yarısıdır. Anamuhalefet liderliği boş konuşma, dedikodu yapma, polemik yapma yeri değildir. Eğer böyle bir şey varsa soruşturma başlamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisine ulaşan bir bilgi varsa o bilgiyi vermek durumundadır."

"Böyle bir partiye bu toplum itibar etmez"

[PAGE]

"Böyle bir partiye bu toplum itibar etmez"

Kılıçdaroğlu'nun, "Buna kaza görüntüsü verilebilir" yönünde bir sözünün olduğunu kaydeden Atalay, CHP Genel Başkanını bu sözleri nedeniyle eleştirdi. Soruşturmadan ne çıkarsa çıksın, gerçek sebeplerin bulunması durumunda bile Kemal Kılıçdaroğlu'nun görüşlerini zaten belirlemiş durumda olduğunu anlatan Beşir Atalay, "Şöyle bir anamuhalefet partisi düşünebilir misiniz? 'İnşallah bu bir sabotajdır' diye içinden dua eden ve bunu körükleyen, bu yönde kanaat oluşturmaya çalışan bir anamuhalefet. Nedir bundan kazancı? Biraz daha kaos olsun, biraz daha hükümeti suçlamaya dönük şeyler gelişsin. Başka hiçbir şey yok" diye konuştu.
TSK'nın ve şehit ailelerinin durumunun Kemal Kılıçdaroğlu'nu hiç ilgilendirmediğini belirten Atalay, "Kemal Kılıçdaroğlu, 'buradan eğer iktidara birazcık zarar verirsem benim için kardır' diyor. Böyle bir partiye bu toplum itibar etmez. Çünkü bu sorumsuzlukları gösteren bir partiye bu toplum iktidar da vermez, ciddiye de almaz. Zaten onlar bunu görüyorlar" dedi.

"Çok sefil bir üslup"

CHP'nin, hükümeti ve TSK'yı yıpratmak istediğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Atalay, "Şu anda Necdet Paşa, yanlışların üzerine kararlılıkla giden, gerçekleri arayan, hukukun içinde çalışmaları yürütme yönünde çaba sarf eden bir Genelkurmay Başkanımız ve demokrat bir tutum içinde" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de çok şeyin değiştiğini vurgulayan Beşir Atalay, olağanüstü dönemlerin sona erdiğini ve artık milli iradeyi temsil eden bir iktidarın bulunduğunu dile getirdi. Atalay, "Milli iradeye saygılı ve profesyonel işlerine yönelen, siyaset dizaynından vazgeçen bir Ordu var ve CHP bunun sıkıntısını çekiyor. Onun için de Ordunun başındaki kişiyi ve Orduyu da kolayca hedef alabiliyor" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun geçmişten beri hayali, mesnetsiz, belgesiz, birilerine iftira atan dosyalara sarıldığını belirten Atalay, bu iddiaların sonucunun çıkmadığını söyledi. "Biz bunun peşini bırakmayız" diyen Atalay, CHP'li yöneticilerin üslubunun çok sefil bir üslup olduğunu ifade etti.
Adli ve idari soruşturmaların sonucunun beklenmesi gerektiğini vurgulayan Beşir Atalay, "Toplumun zihnini elinde hiçbir şey olmadan karıştıran bir politika izliyorlar. Bu bir anamuhalefet partisinin izleyeceği bir politika değil. Bu sadece toplumda gereksiz gerginlik, kaos vesaire üretir. Başka bir şey olmaz. Teklifi olmayan, umudu olmayan, gelecek için toplumsal desteği de fazlaca olmayan, artmayan bir anamuhalefet partisinin, buradan iktidar partisini yıpratırsam bir kazancım olur gibi bir çıkışı var. Ama kendisi daha da zor bir duruma düşecek. Bu saldırgan bir üslup. 'Hükümet yalancı' diyor. Hakaret ediyor" diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Terör örgütü daima taşeronluk yapmıştır. Şu anda da çok ileri bir taşeronluk görevi görüyor. Şunu herkes bilsin: Terör örgütünün herhangi bir dava ile falan ilgisi yok" dedi.

Terör sorununun çözümü konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'ye ziyaretini anımsatan Atalay, kendilerine iletilen dosyada bir teşhis olduğunu, konuyu "parlamentoda birlikte ele alalım" dediklerini söyledi.

Heyete yaptıklarının güzel bir şey olduğunu söylediklerini belirten Atalay, Türkiye'nin önemli bir sorununun çözümünden sadece memnun olacaklarını bildirdi.
"İster 4'lü, ister 2'li mutlaka bunu yapalım" dediklerini anımsatan Atalay, "O günkü görüşme çok güzel bir görüşmeydi. Eğer iktidar partisi ile muhalefet partisi Türkiye'nin en can yakıcı sorunlarından biri için bir araya geldiyse bu bir araya gelmek bile çok önemli bir görüntüdür" diye konuştu.

Bu görüşmeden çok memnun olduklarını ifade eden Atalay, Başbakan'ın, "Gelin bunu kesmeyelim. Diğer partiler katılmıyor diye bu yarım kalmasın. Birlikte yapalım" ifadesini kullandığını anımsattı.

[PAGE]

Görüşmenin 6 Haziran'da gerçekleştiğini, ancak aradan geçen 3 ay 10 günlük sürede CHP'den cevap gelmediğini ifade eden Atalay, "Biz bekliyoruz, bizim bu çağırımız halen geçerlidir. Gelin Türkiye'nin bu en önemli sorununu paylaşalım. Çünkü AK Parti olarak biz daima şunu yaptık: Terör konusunda kimin sözü var ise dinlemeye çalıştık. İnanın şu 30 yıl içinde en kapsamlı çalışmayı biz yaptık" değerlendirmesinde bulundu.

Hükümet olarak teröre yüzeysel bakmadıklarını, çok kapsamlı bir analizlerle olaya yaklaştıklarını ifade eden Atalay, anamuhalefet partisinden gelen tekliflere de açık olduklarını kaydetti.

CHP'nin bir terör olayı sonrası TBMM'yi toplantıya çağırdığını anımsatan Atalay, "TBMM'de bunları görüşelim, çözüm yeri Meclis olsun diyen biziz. Biz Meclis'te iki defa genel görüşme, bir defa kapalı görüşme yaptık. Bunun hepsini biz istedik. Meclis'te kayıtları var, o toplantılarında kayıtları inceleseniz muhalefetin yaptığı sadece iktidarı suçlamak" diye konuştu.

Hükümet olarak Meclis'i çalıştırmakla görevli olduklarının altını çizen Atalay, "Biz Meclis'ten biz hiçbir zaman kaçmayız. Ama böyle o toplantı yapıldığında ne geleceğini de hepimiz gördük daha önceki deneyimlerde" değerlendirmesini yaptı.

CHP'nin konuyla ilgili elinde hazırlığı, paylaşmak istediği görüşü varsa buna hazır olduklarını belirten Atalay, kendilerinin hiçbir zaman küçük hesaplar içerisinde olmadıklarını kaydetti.
Kılıçdaroğlu'nun sabotaj iddialarıyla ilgili TSK'nın dava açıp açmayacağına ilişkin bir soru üzerine Atalay, Başbakan'ın bu konudaki açıklamalarını anımsattı. Kendilerinin dava açma haklarının saklı olduğunu ifade eden Atalay, TSK'nın bu konunun üzerine gideceğine emin olduğunu bildirdi.

Terörde mücadele

[PAGE]

Terörde mücadele

Türkiye'deki terörün daima uluslararası alanla irtibatlı olduğunu vurgulayan Atalay, örgütün zaman zaman Türkiye aleyhine, uluslararası alanının taşeronluğunu yaptığını söyledi.

Terörün, sürekli büyüyen gelişen Türkiye'nin önünü kesme, içe kapatma, iddialarından vazgeçirme gibi uluslararası boyutları olduğunu ifade eden Atalay, "Terör örgütü daima taşeronluk yapmıştır. Şu anda da çok ileri bir taşeronluk görevi görüyor. Şunu herkes bilsin: Terör örgütün herhangi bir dava ile falan ilgisi yok. Özellikle şu konumunda, yani Türkiye aleyhine hangi düşmanlık gerekiyorsa terör örgütü onu yapıyor şu anda" diye konuştu.

Türkiye'nin bölgesinde sürekli geliştiğini, artık eski yılların vatandaşa hor davranan devleti olmadığının altını çizen Atalay, "Sadece 50 öncesi yıllar değil. 50 öncesi yıllar işte bugünkü CHP'nin olduğu tek parti olduğu yıllar, tabii bugünkü sorunların esas temeli orada... Dersim'de benzeri daha neler var. Bölge halkını, Kürt kökenli vatandaşları devlete adeta düşman etmeye yönelik çok politikalar yürütülmüş" görüşünü belirtti.

AK Parti döneminin bütün bunların bertaraf edildiği dönem olduğunu ifade eden Atalay, terör örgütünün de bu nedenle teşkilatlarına saldırdığını anlattı.

Bu saldırılarının iyi irdelenmesi gerektiğini belirten Atalay, şunları söyledi:
"Çünkü AK Parti terörün zeminini yok etmeye çalışıyor. Bölge insanını kazanıyoruz, şu anda biliyorlar AK Parti kendilerini yok edecek, ne yaparsa yapsınlar bölgede daha fazla oy alıyoruz, kimsenin gidemediği yerlere gidiyoruz. Biz bu politikalarımıza devam edeceğiz. Bir yandan güvenlikle ilgili birimlerimiz daha organize daha etkili çalışmalarını yoğunlaştıracak. Silahlı terör örgütü ile terör unsurlarıyla o sıcak mücadele daima yapılacak. Yurt dışı operasyonlara devam edilecek. Ama biz bugüne kadar yürüttüğümüz politikalardan da hiç birinden vazgeçmeyeceğiz."

AK Parti'nin bugüne kadar çok riskler aldığını bildiren Atalay, cesaretle sorunların üzerine gittiklerini, sorunun çözümü için her zaman risk almaya da hazır olduklarını kaydetti.
30 Eylül büyük kongre ile yeni bir dönemin başlayacağını ifade eden Atalay, kongreye olağanüstü bir çalışma ile hazırlandıklarını bildirdi.

Atalay, "Kongre inşallah yeni bir 11 yılın manifestosu olacak. Bundan sonra 2023'e, cumhuriyetimizin 100. yılına yeni bir manifesto, yeni bir politika yeni bir ruhla... Orada bu konuda da söylemlerimiz olacak, bu konuda gelecek vizyonumuz olacak" diye konuştu.

"Anamuhalefet partisi de o kaos ortamında yeni kaoslar eklemeye çalışıyor"

Güvenlik güçlerinin çok güçlü şekilde terörle mücadele ettiğini belirten Atalay, "Ama ortada bir kanlı terör örgütü varsa diğer ülkelerin de taşeronluğunu yaparak Türkiye aleyhine olmadık şeyler yapıyorsa insanımızın canına kasteden, tabii onunla en iyi şekilde mücadele edilecek" diyerek, bu konuda psikolojik üstünlük sağlamanın önemine işaret etti.

Atalay, "Dolayısıyla ikisini birlikte hep mütalaa etmek lazım ama bütün dileğimiz bu silahların bırakılması, öyle bir döneme geçilmesi ve Türkiye'nin bunu bitirmesi. Biz o nihai hedefe de kilitliyiz, oradan hiç kopmuyoruz. Gelip geçici konjonktürel bir bakışımız yok bu konuya. Köklü çözümle ilgili bakışımız ve çalışmamız sürüyor ve sürecek" dedi.

"Ötekisi zaten terör örgütünün tuzağına düşmek oluyor. Onun istediği çünkü kan aksın" denilmesi üzerine, Atalay, "O bunu istiyor, şiddet sarmalı istiyor onlar, kaos istiyor ve bizim anamuhalefet partisi de o kaos ortamında yeni kaoslar eklemeye çalışıyor" karşılığını verdi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Akdeniz'de düşen Türk jetinin Suriye uçaksavarlarıyla düşürüldüğüne dair ipuçlarının netleştiği yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Atalay, "O gün zaten Bülent Bey açıkladı. O yönde netleşme var ama bunun başka şeylerde de bir iki analizle de teyidi gerekiyor. Genelkurmay Başkanlığı o teyit yönündeki çalışmayı yaptırıyor orada çok emin olmak için. Bu konuda çalışmalar adli tıbbın da karıştığı diğer kurumların da rol aldığı çalışmada bunun füzeyle düşürüldüğü, vurulduğu yönündeki tespit yapıldı ama bunun yeni bir çalışmayla analizle havacılık birimlerinde teyidi gerekiyor sonra da açıklaması yapılacak" ifadesini kullandı.