Atanamayanlar da ücretli öğretmen olsunlar
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlere ücretli öğretmenlik yapmalarını önerdi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ataması yapılmayan bir öğretmenin "ücretli öğretmenler yerine ek öğretmen ataması yapılması" talebi karşısında, atanamayan öğretmenlere ücretli öğretmenlik yapmalarını önerdi.
Bakan Dinçer, Başkent Öğretmenevi’nde düzenlenen Eğitim ve Öğretimde Yenilikçilik Ödülleri Töreni’ne katıldı. Tören sırasında salonda bulunan ataması yapılmayan bir öğretmen ayağa kalkarak, söz istedi. Dinçer, tören sonunda kendisiyle özel olarak görüşeceğini söyleyerek, törenin ardından ataması yapılmayan 4 öğretmenle bir araya geldi. Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan sosyal bilgiler öğretmeni Orhan Altay, Bakan Dinçer’den, ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmesini istediklerini, ücretli öğretmenler yerine ek öğretmen ataması talep ettiklerini söyledi. Bakan’ın bu konuda bütçeyle ilgili gerekçeler öne sürdüğünü vurgulayan Altay, Dinçer’in kendilerine de ücretli öğretmenlik yapmalarını önerdiğini ifade etti.
Bizim politikamız dışında bir uygulama
Törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dinçer, öğrencilerin kontenjan sıkıntısı nedeniyle imam hatip liselerine yönlendirildiği iddialarıyla ilgili, şunları söyledi:
"MEB olarak, gerek okul tercihlerinde gerekse ders tercihlerinde, bizim için kritik husus, çocuklarımızın ve velilerimizin kendi ilgi ve istekleri doğrultusunda bir tercihte bulunmalarıdır. Bunun dışında olabilecek her türlü şey, bizim müsamahamızın ve politikamızın dışında bir uygulamadır. Aslında öğrencilerimiz herhangi bir okulu veya dersi tercih etmemişlerse, idare olarak kimsenin onlara belirli bir yönü gösterme hakları yoktur. Böyle bir uygulama da yapan olursa, ona izin vermeyeceğimizi ifade etmek istiyorum. Bunların çok kısmi hadiseler olduğunu, bu kısmi hadiselerin genelleştirilmemesi gerektiğini de ifade etmek istiyorum."
MEB’in atamaları, yer değiştirmeleri, okullarla ilgili düzenlemeleri eğitim dönemlerinin başında yapmayı tercih etiğini belirten Dinçer, "Bu yıl belki istisna ve bu politikaların yan uygulama yılı olduğu için bizim kontrol edemediğimiz bazı süreçler yaşadık. Anadolu liselerine atanacak öğretmenlerle ilgili uygulamayı henüz kesin karar vermedik. Onların belki Kasım ayında atamalarını, yer değiştirmelerini yapmayı ama eğitime başlamayla ilgili değişikliği belki dönem başına bırakmayı düşünüyor ve tartışıyoruz" dedi.
Seçmeli dersler çocukların ilgisini gösterdi
Seçmeli derslerle ilgili bugüne kadar yapılan "spekülasyonların hiçbirinin isabetli olmadığını ve toplumdaki genel sağduyuyu yansıtmadığını" dile getiren Dinçer, şöyle konuştu:
"Çocuklarımızın neye ilgisi var, toplum neyi daha çok tercih ediyor, seçimlik derslerle bunu bize gösterdi. Bu açıdan bundan sonra spekülasyon yapıp birtakım tahminler üzerinden MEB’in politikalarını değerlendirmemek gerektiği kanaatindeyim. Çocuklarımız ağırlıklı olarak, matematik uygulamalarını, yabancı dili, Kur’an-ı Kerim’i, Siyer-i Nebi’yi, teknoloji ve tasarım dersini, sporu, güzel sanatları tercih ettiler ve bu tercihlerine baktığınız zaman da çok dengeli bir dağılım görüyoruz. Bu bize iki tür sonuç gösteriyor; bir, seçimlik ders olarak ortaya koyduğumuz dersler ve takip ettiğimiz politika doğru bir politikaydı. İki, bunu seçen çocuklarımız da aslında toplumda başka etkiler altında kalmadan kendi ilgilerini ortaya koyabiliyorlar. Biz gelecek yıllarda çok daha etkin bir şekilde programı uygulamaya devam edeceğiz."
Kürtçe dersi açmak için çaba sarfedeceğiz
Bir gazetecinin, Kürtçe dersinin beklenen ilgiyi görmediği iddialarıyla ilgili sorusunu da yanıtlayan Dinçer, "Kürtçe dersi yeteri kadar ilgi görmedi demenin ölçüsü ne? Ne kadar olsaydı ilgi görecekti veya ne kadar olmasaydı ilgi görmeyecekti? Buna dair elimizde hiçbir ölçü yok" dedi.
Dinçer, çocukların dersleri seçerken, hangi faktörleri göz önüne aldığına dair de ellerinde bilimsel bir bilgi olmadığına dikkat çekerek, şunları ekledi:
"Belki ileriki zaman diliminde buna dair araştırmaları yapmak ve buradan bir çıkarım sağlamak mümkün. Ama şu anda 22 bin öğrencinin Kürtçe dersini seçmesi, aslında çocuklarımızın önemli oranda buna dair bir tercihte bulunduklarını da gösteriyor bizim için. Dolayısıyla, değerlendirme yapmak yerine doğrudan doğruya seçilen bu dersi alabilecek imkanı sunmaktır bizim yapmamız gereken. Şimdi biz o 22 bin öğrencimize mümkün olduğu kadar bu dersi açmak ve vermek için çaba sarf edeceğiz. Öğretmen meselesine gelince, zaten önceki yıllarda verilmeyen bir ders olması sebebiyle tahmin üzerine kurguladığımız bir ders olacaktı. Bu yüzden de biz, Arap-Fars dili mezunu olan öğretmenlerimizi, Kürtçe bilen Türkçe öğretmenlerimizi, sosyal bilgiler ve din dersi öğretmenlerimizi bu alanlara yöneltmiştik. Önümüzdeki yıllar için zaten bununla ilgili özel eğitim alan öğretmenler olacak."
Okullarda süt dağıtımına da devam edileceğini bildiren Dinçer, "Biz süt dağıtımını yine yapacağız. Mevcut planımıza göre, ikinci yarı haftada 3 gün olmak üzere, yeniden ilkokullarımızda ve okulöncesi kurumlarda, hem resmi hem özel kurumlarda süt dağıtımına başlayacağız ama yaptığımız plan gereği ikinci yarıyılda başlıyoruz" diye konuştu.