Avrupa bankalarına sermaye desteği

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dr. Ender Aykut YILMAZ

[email protected]

Mali sistemin her geçen gün biraz daha tıkandığı Avrupa'da, kritik bir yol ayrımına doğru hızla ilerleniyor. Artık, Avrupa için karar zamanı. Avrupa, bünyesinde yer alan borçlu ülkeleri mi kurtaracak, yoksa borçlu ülkelere borç veren ve şu anda zor durumda olan bankalarını mı? Borçlu ülkeleri kurtarmak çok kolay görünmüyor. Şu an, ülkelerin açıklanan kamu borçları son derece yüksek, fakat esas endişe edilen, açıklanmadığı düşünülen bir borcun var olup olmadığı. Yani buz dağının görünmeyen kısmı bu durumda, bankaların kurtarılması en mantıklı çözüm olarak görünüyor.

Avrupa bankacılık sistemi için en büyük korku kaynağı, Yunanistan'a yönelik olası bir iflas senaryosunun gerçekleşmesi. Bu durumda, Yunanistan riski taşıyan bankalarda ortaya çıkacak zincirleme banka iflasları, sorunları iyice içinden çıkılmaz hale getirecek.

Demek oluyor ki, bankacılık sisteminin sağlamlığı, şu günlerde Avrupa için son derece öncelikli. Bankalarının sağlamlığını ölçmek isteyen Avrupa, bugünlerde yeniden stres testleri yapmaya hazırlanıyor. Stres testleri ile bankaların, belli varsayımlar altında, belirli senaryolar dâhilinde ekonomik farklılaşmalara ne şekilde cevap verdikleri ölçülüyor. Son derece faydalı bir ölçüt, bir nevi erken uyarı mekanizması, ama her işte olduğu gibi bu işte de niyet son derece önemli. Testten bankaların sağlam, yani sermaye ihtiyacı olmadan çıkmasını istiyorsanız, test senaryolarını o yönde kurguluyorsunuz ve bankalarınız son derece sağlam çıkıyor. Geçmişte yapılan da, bunun bir benzeri idi. Avrupa bankacılık otoritesinin geçmişte gerçekleştirdiği stres testlerinde, 2011 - 2012 döneminde yaşanabilecek bir ekonomik şok senaryolaştırılmıştı. Asıl olan, Avrupa bankalarının taşıdığı kamu borcu riski iken, stres testinde ele alınan, resesyon ve enflasyon riski olmuştu. Hal böyle olunca, teste tabi olan 90 bankanın 82'si testi geçmiş ve sıkıntıda olan 8 bankanın sermaye ihtiyacı da, 2.5 milyar dolar gibi küçük bir miktar olarak tespit edilmişti.

Ama şimdi durum farklı, Avrupa Birliği işin ciddiyetinin farkında ve bankaların doğru bir şekilde sermayelendirilmesi için öncelikle, ihtiyacın doğru bir biçimde tespit edilmesi gerektiğinin bilincinde. Yakın zamanda uygulanacak stres testinde, seçilen kriterler doğru. Yunanistan'ın temerrüde düşmesi halinde Avrupa bankalarının karşılaşacakları zararlar ve düşük büyümenin etkileri, yeni senaryonun adımları.

Gerçekleştirilecek stres testinden büyük miktarda sermaye ihtiyacının çıkacak olması sürpriz değil. Mevcut koşullarda da bankaların bu sermaye gereksinimlerini piyasalardan temin etmesi oldukça zor, çünkü bankaların ne kadar risk taşıdığına ilişkin güvenilir bilgi olmaması yatırımcıları korkutuyor. Avrupa Finansal İstikrar Fonu ve IMF, bankaların sermayelendirilmesinde göz önünde bulundurulabilecek diğer seçenekler.

Fakat, büyük bir olasılıkla önümüzdeki dönemde, Avrupa bankaları, bilançolarını küçülterek sermaye ihtiyaçlarını giderme yolunu seçecekler. Bunun için ise iki seçenek mevcut, banka varlıklarının satışı veya kredilerin kısılması. İlki, yani varlıkların satışı çok pratik değil, çünkü şu anda her şey, değerinin altında. İkincisi seçenek olan kredilerin azaltımında ise, reel sektörü fonlamaktan uzaklaşmış bir bankacılık sistemi ortaya çıkıyor ki, bu durumda Avrupa birliğinde mevcut borç krizinin yanı başına, bir de resesyon riski eklenmiş oluyor. Bu durumda da, piyasaların yakın bir zamana kadar düzelmesi ihtimalinden bahsetmek imkânsızlaşıyor. Görüldüğü gibi, vaktinde çözülmeyen problemler, her geçen gün daha karmaşık hale geliyor.