AYM'den 'Cizre' kararı

AYM, Şırnak'ın Cizre ilçesinde sağlık hizmetlerine erişemedikleri ileri sürüren kişilerin, sokağa çıkma yasağının uygulanmaması konusundakini tedbir talebini reddetti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Anayasa Mahkemesi, Şırnak'ın Cizre ilçesinde yaralı oldukları halde sağlık hizmetlerine erişemediklerini ileri süren kişilerin, Şırnak Valiliği tarafından alınan sokağa çıkma yasağı kararının uygulanmaması ve yaşamları ile fiziksel bütünlüklerinin korunması konularındaki tedbir taleplerini reddetti.

Yüksek Mahkemenin internet sitesinde yer alan duyuruya göre, bölgede yaşayan 13 kişi, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmaksızın 23 Ocak ve 26 Ocak 2016 tarihlerinde doğrudan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru yaparak, tedbir talebinde bulundu.

AİHM, 26 Ocak'ta tedbir talebini incelemeyi ertelemeye karar verdi. Bölgedeki silahlı çatışma durumunun öngörülemezliğini ve değişkenliğini dikkate alan AİHM, özellikle bu konuların ulusal yargı makamlarının hiçbir incelemesine tabi olmaması nedeniyle bilgi eksikliği ve olayların aslını öğrenmedeki güçlüğün kendi görevini yapmasını engellemesini karara gerekçe olarak gösterdi.

AİHM ayrıca, ikincillik ilkesine uygun olarak ulusal mahkemelerin bu tür acil durumları ele almada daha iyi bir konumda olduğunu, yaşamları gerçek ve yakın bir tehdit altında olan kişilere koruma sağlanması için ulusal ve yerel makamlarla doğrudan iletişime geçme yetkileri ve olanakları bulunduğunu belirterek, başvurucuları ivedi bir şekilde Anayasa Mahkemesinden tedbir talebinde bulunmaya teşvik etti.

Bu çerçevede, başvurucu vekilleri olduklarını belirten 3 avukat, 27 Ocak'ta Anayasa Mahkemesine tedbir talepli bireysel başvuruda bulundu.

Başvuru formunda, Şırnak Valiliği tarafından alınan sokağa çıkma yasağı kararının uygulanmaması ve başvurucuların yaşamları ile fiziksel bütünlüklerinin korunması konularında tedbir kararı verilmesi talep edildi.

Anayasa Mahkemesi ise tedbir taleplerini reddetti. Yüksek Mahkeme ayrıca, başvurucuların kamu makamlarıyla doğrudan iletişim kurmaya davet edilmelerine, kamu makamlarının, belirsizliğin ortadan kalkması durumunda sağlık görevlilerinin ve güvenlik güçlerinin yaşam haklarını da dikkate alarak başvurucuların sağlık hizmetine erişimleri için gerekli tedbirleri almasına, Valiliğin sonraki gelişmelerden Anayasa Mahkemesini gecikmeksizin bilgilendirmesine, başvurucuların sonraki gelişmelerle ilgili olarak Anayasa Mahkemesinden her aşamada tedbir talebinde bulunabileceğine karar verdi.

Kararda, Şırnak Valiliği ve başvurucu vekilleri olduklarını belirten avukatlardan edinilen bilgi ve belgeler çerçevesinde, başvurucu olduğu belirtilen kişilerin "kamu makamları ile doğrudan iletişime geçme yönünde isteksiz davranmaları, kamu makamlarını üçüncü kişilere yönlendirmeleri, bulundukları yere ilişkin farklı tarihlerde farklı adresler bildirmeleri" gibi hususlara vurgu yapıldı.

Bu kapsamda, bu kişilerin sürekli yer değiştirdiklerine ve sağlık hizmetlerine erişim için kamu makamları ile iletişim kurmaktan kaçındıklarına ilişkin ciddi şüpheler ortaya çıktığı ifade edildi.

Anılan kişilerin yaralı olup olmadığına, yaralı iseler durumlarının ağır olup olmadığına, hangi koşullar altında yaralandıklarına, tamamının yaralı olup olmadığına, silahlı olup olmadıklarına ve hangi adreste bulunduklarına ilişkin belirsizliğin halen devam etmesi nedeniyle bu aşamada tedbir kararı verilemeyeceği kaydedildi.

Bununla birlikte kararda, kamu makamlarının belirsizliğin ortadan kalkması durumunda sağlık görevlilerinin ve güvenlik güçlerinin yaşam haklarını da dikkate alarak, gerekli tedbirleri almasının demokratik bir hukuk devletinde kim olduğuna bakılmaksızın bireylerin yaşam haklarının korunması yükümlülüğünün bir gereği olduğu da vurgulandı.