”Ayrılık dizisine danışmanlık vermiyoruz”
Davutoğlu, İsrail'in Gazze'deki saldırıları karşısında sessiz kalamayacaklarını söyledi
ANKARA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail'in Gazze'deki saldırıları karşısında Türkiye olarak sessiz kalamayacaklarını ve bu hassas ortamda İsrail ile askeri bir görüntü içinde olamayacaklarını söyleyerek, TRT'nin özerk bir kurum olduğunu ve bakanlık olarak bu diziye herhangi bir resmi danışmanlık vermediklerini belirtti.
İsrail ile ilişkilerde son dönemde ortaya çıkan sıkıntıların hatırlatılması üzerine Davutoğlu, Türkiye'nin geçen yıl bu zamanlarda İsrail ile Suriye arasında arabuluculuk yaptığını anımsatarak, ancak şu anda Gazze'de olanlara karşı sessiz kalamayacaklarını kaydetti.
Gazze'de çocukların ölmemesini ve barışın hakim olmasını istemenin "İsrail karşıtlığı değil insani bir durum" olduğunu belirten Davutoğlu, barış istikametine dönmesi durumunda İsrail ile ilişkilere kalındığı yerden devam edilebileceğini, ancak bölgedeki durum bu kadar hassasken, İsrail ile askeri bir görüntü içinde olamayacaklarını da bildirdi.
Davutoğlu, TRT'de yayımlanan "Ayrılık" dizisiyle ilgili sıkıntıların hatırlatılması üzerine de TRT'nin özerk bir kurum olduğunu söyledi ve bakanlık olarak bu diziye herhangi bir resmi danışmanlık vermediklerini belirtti.
Programının çok yoğun olduğunu sözlerine ekleyen Davutoğlu, "TV dizileri dışında pek çok konuyla ilgilenmek zorunda olduğunu, vaktinin bir sınırı olduğunu" kaydetti.
"Gazze'ye destek İsrail karşıtlığı değildir"
Davutoğlu, Gazze'deki durumun düzeltilmesini istemenin "İsrail karşıtlığı" olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, bunun insani bir durum ve Türkiye'nin bölge halklarına karşı borcu olduğunu söyleyerek, "Aynı durum bir Yahudi topluluğu için, İsrail için söz konusu olursa askeri bir saldırı tek bir şehre yönelik olursa ona da tepki veririz" dedi.
İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy'nin temaslarına ilişkin soru üzerine Davutoğlu, büyükelçilerin hangi ülkeden olursa olsun Türkiye'nin misafirleri olduğunu ve istedikleri zaman Dışişleri Bakanlığı ile görüşebileceklerini, zaten mevcudiyetlerinin amacının bu olduğunu kaydetti.
"Kimseye kapımız kapalı değil" diyen Davutoğlu, bakan olarak kendisiyle görüşmenin ise ayrı olduğunu, çok yoğunluk bulunduğunu, Ankara'ya gece geç saatlerde döndüğünü belirtti. Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bu yoğunluk içinde her şeyle ilgilenmek zorundayım. TV dizileri dışında, Bosna Hersek'ten Irak'a, Irak'tan Kafkaslara kadar Türkiye'nin gündemi yoğundur. Bu tarz şeylere ayıracak vaktimizin belli bir sınırı var."
"Bosna Hersek' 90'lı yıllarda büyük acılar yaşadı"
Davutoğlu, Türkiye'nin Bosna Hersek konusunda herhangi bir üçüncü taraf olmadığını söyleyerek, AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'in Bosna için hafta başında Ankara'ya gelmesinin söz konusu olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, Bosna Hersek'in 90'lı yıllarda çok büyük acılar yaşadığını anımsatarak, Türkiye'nin her zaman bu ülkenin yanında yer aldığını, simdi de çok önemli bir süreçten geçtiğini, bu çerçevede Dayton anlaşmasının revize edilmesi, ülke içindeki etnik kimlikler arası ilişkiler, AB ve ABD planı çerçevesindeki çalışmaların söz konusu olduğunu bildirdi.
"Kolaylaştırıcı etki yapacak"
Rehn'in ziyaret amacının detaylarının sorulması üzerine Davutoğlu, Türkiye'nin Bosna Hersek'in hem iç bütünlüğünü sağlaması hem de trans-atlantik kurumlarına intibakına büyük önem verdiğini ifade ederek, Bosna'nın iç istikrarının sağlanmasında NATO üyeliği ve AB perspektifinin büyük kolaylaştırıcı etki yapacağını düşündüklerini kaydetti.
"Bosna Hersek'e bu perspektifin verilmesi lazım" diyen Davutoğlu, son vize politikasının Bosna'da ciddi bir hayal kırıklığına yol açtığını, AB'nin bu kararından sonra Bosna Hersek'in de vize sistemine dahil olması için çabalarını yoğunlaştırdığını bildirdi.