Bankalar yasaya aykırı kesinti yaptı
TUDEF Başkanı Yılmaz, birçok bankanın sabit faizli kredilerde yasaya ayrıkı şekilde fazla kesilen 5 puan KKDF kesintisinin iade edilmesini istiyor.
BURSA - Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, bankaların hemen hepsinin TL cinsi sabit faizli kredilerde yasaya aykırı olarak 5 puan fazla Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) tahsil ettiğini ileri sürerek, "Bankalarca tüketiciden tahsil edilen KKDF artışları faizi ile birlikte tüketiciye iade edilmelidir" görüşünü bildirdi.
Yılmaz, yazılı açıklamasında, Gelir İdaresi Başkanlığının, 28 Ekim 2010'da Bakanlar Kurulu Kararına istinaden KKDF oranı değişikliğiyle ilgili, Bankalar Birliğine bir yazı gönderdiğini ve kredi kullanım tarihine bakılmaksızın tüketici kredilerine uygulanan KKDF oranının yüzde 15'e çıkarıldığını ve uygulamanın buna göre yapılmasını istediğini hatırlattı.
Bankaların, bunun üzerine 28 Ekim 2010 tarihinden önce imzalanmış sözleşmelerin de bu tarihten sonra devam eden taksitlerine bu oranı yansıttığını belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
"TÜDEF bu konudaki hukuki hatanın düzeltilmesi için yargı yoluna gitmiş ve Danıştay'a işlemin iptali yönünde dava açmıştır. Danıştay 10. Dairesi 13 Mayıs 2011 tarih ve 2010/14697 Sayılı kararı ile 28 Ekim 2010 tarihinden önce imzalanmış sabit faizli TL cinsi kredilerden alınan KKDF artışının yürütmesini durdurmuştur.
Geçen hafta başında Gelir İdaresi Başkanlığı, Bankalar Birliğine KKDF uygulaması ile ilgili bir yazı göndermiştir. Gönderilen yazıda TÜDEF tarafından Danıştay'a açılan davaya ve Danıştay 10. Dairesinin 'yürütmenin durdurulması' kararına atıfta bulunarak 28 Ekim 2010 tarihinden önce TL cinsinden alınmış sabit faizli kredilerde KKDF oranı eskiden olduğu gibi yüzde 10 olarak uygulanmasını, yüzde 15 olarak yapılan uygulamanın iptal edildiği bildirilmiştir. Bu ağır bürokratik çarkların sonunda işlemiş ve yargı kararına uyulmuş olması, tüketici açısından sevindirici bir gelişmedir. Üzücü olan ise Gelir İdaresi Başkanlığının hala mantık olarak yasaların geriye dönük olarak uygulamasında direnmesi ve bu nedenle Danıştay 10. Dairesinin yürütmenin durdurulması kararına itiraz etmiş olmasıdır."