Başarı için kritik soru: ”Şirketimi nasıl batırırım?”

Değişim Yelpazesi'nin bu haftaki konusu, krizin şirketler üzerindeki etkisi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Son dönemlerde sürekli olarak finansal krizin ekonomiler ve şirketler üzerindeki etkilerinden konuşuluyor. Evet, bugün içinde olduğumuz dönem dış faktörlerin tüm işletmeleri zorladığı, kredi almanın, müşterileri elinde tutmanın zor olduğu bir dönem. Peki, tüm başarısızlıklar, çöküşler, iflaslar hep bu ekonomik nedenlere mi dayanıyor? Girişimcilerin, yöneticilerin bu başarısız sonuçlarda hiç mi payı yok? Bir başka deyişle; geçmiş deneyimlerimize bakarak ve piyasadaki örnekler incelenerek başarısızlığın resmini çizmemiz istense, resimde neler olur? Yapılan hangi hatalar şirketin sonunu getirecek güçte? Hangi kararlarla kendi işlerimize balta vuruyoruz?

New York Times'ta küçük işletmeler köşesinde blog yazarı ve Chicago'da 5 başarılı girişimin sahibi olan Jay Goltz'a göre, kendi işletmenizin sonunu getirmenin kolay yolları var. 27 Ekim'de kaleme aldığı yazısında, 'Sigortadan muhasebeciye, etkin görüşmeden referans kontrolüne ve şirket içi denetime kadar birçok konuda bir girişimci, kendi şirketine nasıl zarar verir?' sorusuna yanıt veriyor.

1-Şirkette elektrik düzeniyle ilgili bir problemden yangın çıkması ve ofis doğru sigorta planına dahil edilmediğinden önemli verilerin, ürün örneklerinin yok olması ve daha da önemlisi çalışanların hayatlarının tehlikeye girmesi.

2-Kredi verdiğiniz güvenilir büyük müşterinin krizle iflasa sürüklenmesi ve sizi nakit sıkıntısından kurtaracak alacaklarınızın hayal olması.

3-Etkin şekilde yürütülmeyen işe alım görüşmelerinin şirketi bilinmezliğe sürüklemesi.

4-Referans kontrolü yapılmadan alınan yeni personelin ortaya çıkarabileceği problemler.

5-Şirket arabalarının her zaman karşı karşıya gelebilecekleri kazalar ve tabii ihmalden, dikkatsizlikten ve başka bir işle uğraşmaktan (mesaj atmak, telefonla konuşmak gibi) ortaya çıkabilecek kazalar.

6-Sigortacılara göre, küçük şirket işletmecilerinin düştüğü en büyük yanılgı, sigortaya gereken önemin verilmemesi.

7-Muhasebecilerin çoğu vergilere yoğunlaşıp, şirketin genel gidişatına gerekli dikkati göstermemeleri. Bu durum, şirket sahibinin mali durumla ilgili uyarılmaması ve müdahaleler için geç kalınmasına yol açmakta.

8-Şirket içi denetimle ilgili eksiklikler işlerin aksamasına ve bazı yolsuzlukların önüne geçilmesine de engel oluyor. Hırsızlık ve dolandırıcılık gibi yüz kızartıcı suçlar denetimin yerinde uygulanmadığı şirketlerde daha sıklıkla görülmekte.

Jay Goltz, üniversiteden mezun olur olmaz kendi şirketini, ardından da bugün başında olduğu başarılı işletmelerin yanı sıra, 5 başarısız girişim ve 10 start-up şirketi kurmuş bir işadamı. Girişimlerinde yanlış adamı işe almaktan nakit sıkıntısı ve son günlerde de bir ilk olarak müşteri sıkıntısı çekmeye kadar birçok zorlayıcı durumla başa çıkmayı başarmış bir girişimci. Kendini ve diğer başarılı girişimcileri 'bağımsız, yoğunlaşabilen, iradeli, obsesif, rekabetçi, toleransı az, vizyon sahibi, maceracı, çılgın' olarak tanımlıyor.

Başarısızlığın formülü girişimcilerden kurumsal yöneticilere bazı farklılıklar içerebiliyor. Coca-Cola'nın eski Başkanı Donald Keough'un kitabının adı 'İşte Başarısızlık için 10 Emir.' Keough'a göre, başarının belli bir formülü yok ancak başarısızlığın formülü az çok belli. İşlerin kötü gitmesine yol açan hataları 10 maddede özetliyor Keough. Listenin en başında, risk almamak, esnek olmamak, kendini izole etmek ve bürokrasiyi sevmek geliyor. Kitabın önsözünü yazan Warren Buffet, Don Keough'u kendinden daha iyi bir insan olarak nitelendiriyor. Buffet hayatta her zaman daha ileriye gitmek için kendinden daha iyi insanlarla arkadaşlık yaptığını, Keough'un da bu insanlardan biri olduğunu yazıyor.

60 yıllık bir kurumsal hayattan süzülen 10 maddelik başarısızlık formülü şöyle:

1.Risk almayı bırakın.

Ürün veya servisleriniz hedeflenen satışa ulaştığında rahatlayın, yeni riskler almaktan vazgeçin. Sizi ve şirketinizi zorlayacak fırsatlardan, yeni pazarlardan ve büyüme olasılıklarından kaçının. Tüm bu yenilikler sizi mevcut rahatınızdan edebilir.

Veya gelişmek  için risk alın:

Friedrich von Schiller'e göre, fazla dikkatli insanla hayatta çok az şeye ulaşır. Bu insanlık tarihinin en ilkel dönemlerinden bugüne insanların bilinmeyeni keşfetmek için riskler almalarıyla ve bu risklerin sonunda insan gelişimi ve ilerlemesiyle doğrulanır. Riskler ve belirsizlikler olmaksızın insanlar oldukları yerde sayarlar. Oscar Wilde'a göre, dünya memnun olmayanlara aittir. Halihazırdaki konumundan memnun olmayıp hep daha iyiyi hedefleyenler, dünyanın gelişiminin öncüleridir.

2.Esnek olmayın.

Değişen ortama ve şartlara ayak uydurmak için boşa çaba harcamayın. Siz olduğunuz gibi başarılısınız. Eskiden ne yaptıysanız bugün de aynı yolu izleyin.

Veya iyi bir lider olmak  için esnek olun:

Zamana ve şartlara uyum sağlamak değişen koşullara göre strateji oluşturmak en önemli liderlik vasıflarından. Machiavelli der ki, insanın trajedisi şartların değişip, kişinin aynı kalmasıdır. Amerikan kültürünü kökünden değiştiren Henry Ford, bir dahi olduğunu arabayı icat ederek ve seri üretime geçerek değil, toplu pazarlamayı başarıyla uygulayarak kanıtlamıştır. Arabayı sadece zenginlerin kullanabileceği bir lüksten, toplumun ulaşabileceği bir araca  dönüştürmeyi başarmıştır. Koşulların nasıl değişeceğini öngörmüş ve iki büyük risk almıştır. Birincisi, birim başına kârı düşürüp kârı artırmıştır. İkincisi, üretimde çalışanların maaşını iki katına çıkarmış, onları hem üretici, hem de tüketici haline getirmiştir.

3.Kendinizi izole edin.

Kendiniz diğer çalışanlardan uzak tutarak otoritenizi sağlama alın. Korku ve saygının egemen olduğu bir ilişki yaratın. Böylece, başarılar için tebriki alırken, memnuniyetsizlikleri ve sıkıntıları duymazsınız. Bilmediğiniz bir şeyden sorumlu olmanız beklenemez ve hep haklı olursunuz.

Veya iyisiyle kötüsüyle duruma hakim olmayı seçin.

Yönetici olarak kendini diğer çalışanlardan soyutlamak hem fiziksel hem de manevi anlamda mümkün. Kendi kocaman ofisine sığınıp kulaklarını tıkamak, gözlerini kapamak, sadece duymak istediği başarılarla ilgilenmek ve kötü haberleri yok saymak. Oysa bu bir liderin seçeceği yol değil. Socrates'in dediği gibi sadece sana inanıp senin sözlerini ve hareketlerini yüceltenleri değil, senin hatalarını gösterenleri de düşün. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra, Churchill kendine sadece kötü haberleri rapor eden bir ofis kurmuştu. Amacı gerçekleri bütün çıplaklığıyla görmekti. Hitler ise, kendine tamamen itaat eden ve duymak istediklerini söyleyen Nazi ordusundan sırf iyi haberleri duymaktaydı, bu nedenle kaybettiğini çok geç öğrendi.

4.Hatayı kabullenmeyin, sorumluluk almayın.

Hata hiçbir zaman sizde değil. Karmaşık bir dünyada yaşıyoruz, o kadar çok kontrol edemediğimiz olay ve müdahale edemediğimiz durum var ki. Tüm bunları göz önüne alınca, talihsiz bir olayı hata olarak kabul etmek doğru olmaz.

Veya cesur olun, doğrularınızı da yanlışlarınızı da benimseyin.

Başkalarını suçlamak veya hatayı başkalarında aramak suçu üstlenmekten kolay görünebilir. Oysa, hatayı kabul etmek ve sahiplenmek iyi bir liderin güven telkin etmesidir: bu eylemin içinde hatanın ne olduğunun, nasıl meydana geldiğinin farkında olduğunuzu ve çözüm için çalışmaya başladığınızın göstergesidir. Buffett Berkshire Hathaway'in yönetim kurulu başkanı olarak ne zaman kötü bir sene geçirilse, sonuçlar iyi değil, suç benim demekte gecikmezdi. Hata ve problemleri kabullenmemek, üstünü örtmeye çalışmak daha büyük problemlerin ortaya çıkmasına sebep olur.

5.Etik ve morali bir kenara bırakın.

Kazanmak için oyunda olun. Ufak tefek kural dışı hareketler sizi öne götürecekse, hemen uygulayın. Etik kuralların uğruna geride kaldığınızda kimse sizi alkışlamayacak.

Veya etik olun, karşınızdakine güven uyandırın.

Güven vermek, adil olmak, doğru davranmak. Sizi herkesin sevmesi gerekmez ama güvene ve adalete çoğunluk saygı duyar. Çalışanlarınıza, hissedarlarınıza güven vermezseniz başarısızlık kaçınılmaz olur. İş etiği iş dünyasında en büyük erdemlerden. Ancak zamanla hatırlatılması gereken bir konu halini aldı. Rutgers'ın yaptığı bir araştırmaya göre, MBA öğrencilerinin çoğu kopya çekme eğiliminde. MBA programlarında iş etiği dersinin konulması planlanıyor. Hangi konumda çalışırsa çalışsın, insanın vicdanı rahat uyuması gibisi yok.

6.Düşünmek için zamana ihtiyaç yok.

Düşünmek için zaman harcamayın. Elinizin altında bilgisayarlar ve gelişmiş teknolojiler var. Tüm bilgiyi analiz etmek bu sayede son derece hızlı. Hiç zaman kaybetmeyin hemen kararınızı verip harekete geçin.

Veya kararlarınızı alırken acele etmeyin bilgileri analiz edin.

Teknoloji sadece sizi desteklemek için burada. Size sunulan karmaşık bilgi setlerini basite indirgeyin ve kararınız sizin analizinden çıksın. Teknoloji ürünü analizleri olduğu gibi kabul etmek oldukça tehlikeli olabilir. Kafanızın karışması konuyu enine boyuna artı ve eksileriyle ele almak tüm yöneticilerin rastladığı bir durum. Hiçbir karar için acele etmeyin.

7.Uzmanlara ve danışmanlara tamamen güvenebilirsiniz.

Sizin birebir işin içinde olmanıza gerek yok. Alanında en iyi bilinen uzmanları görevlendirin ve gerisini düşünmeyin. Onlar son teknolojiyi işinize uygulayarak daha verimli bir üretim veya servis vermenizi sağlayacaklardır. Siz bugünkü çalışmalarla ilgilenin yeter.

Veya uzman ve danışmanlardan yardım alabilirsiniz.

Uzmanların üzerinde durduğu veriler geçmiş trendleri gösterir, ancak her zaman geleceğe ışık tutmayabilir. Yöneticilerin kararını desteklemekte veya doğrulamakta uzman görüşü önemlidir. Ancak, sorgulamak, analiz etmek ve karara varmak sizin görevinizdir.

8.Bürokrasiyi sevin.

Bürokrasi kurumsal dünyanın en güzel yanı. Formlar, titrler, sorumluluklar, komuta zinciri. Ne kadar çok bürokrasi olursa, şirket için o kadar iyi. Kurumsal dünyada herkes yerini bilmeli, en üstten en alta düzen baştan sona denetlenmeli.

Veya bürokrasinin işinize köstek olmasına izin vermeyin.

Zamanla kurallar ve rutinler amacın veya sonucun önüne geçerler. Bu durum da, işleri kolaylaştırmak yerine yokuşa sürer. Fred Allen'a göre, komite bireysel olarak hiçbir şey yapamayan, grup olarak ise hiçbir şey yapılamayacağına karar alan bir grup insandır.

9.Karışık mesajlar gönderin.

Kimi cezalandırıp kimi ödüllendireceğinizin çok da önemi yok. Sonuçta kontrol edemediğimiz birçok durum var.

Veya net olun.

Çocuğunuza 'yemeğini ye, yoksa sana dondurma yok' diyorsunuz. Çocuğunuz yemeğini bırakıyor yine de dondurma veriyorsunuz. İletişimde net olmak ve verilen sözü tutmak çok önemli. Bu hem ceza, hem de ödül için geçerli.

10.Gelecekten korkun.

Gelecek daha karanlık ve korkutucu görünüyor. Her şey daha kötüye gidecek. Gelecekle ilgili planları ne kadar gerçekleştirebilirim çok umutlu değilim.

Veya geleceğe olumlu bakan bir realist olun.

İlerlemek için hep daha iyiyi hayal edin, ancak kötü günler için de hazırlıklı ve temkinli olun. Yılmayın zaman zaman tökezlemeler de olsa yola devam edin.

Ve tüm bunları özetleyen Bonus maddesi:

11.İşinize ve yaşama tutkuyla sarılın.